Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın destekleriyle "Kudüs Platformu" tarafından hazırlanan gösteride, Hz. Ömer'den Selahaddin Eyyubi'ye, Yavuz Sultan Selim'den Sultan 2. Abdülhamid Han'a, Kudüs'ün manevi kimliğini yaşatmış liderlerin hayatlarından kesitler sunulacak.
Özge Dilek tarafından yazılan ve teknik ekiple birlikte yaklaşık 200 kişinin görev alacağı etkinliğin tiyatral anlatımı, ışık, ses ve video gösterileriyle zenginleştirilecek.
Genel Sanat Yönetmenliğini Murat Salim Tokaç ile paylaşan Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Nejat Birecik, Kudüs'ün tarihsel ve kültürel öneminin vurgulanacağı gösterinin detaylarını anlattı.
Birecik, yaklaşık bir yıl öncesinden itibaren Kudüs Platformu'yla birlikte veri çalışması yaptıklarını söyledi.
Yaklaşık iki aydır da bilfiil çalıştıklarını aktaran Birecik, "Zamanlardan münezzeh bir şekilde yaklaşıyoruz Kudüs'e. Çünkü Kudüs'ün zamanı veya zaman algısının dünya zamanından fazla olduğuna inananlardanız ekip olarak. Böyle çok incelikli, hadli bir yaklaşımımız var Kudüs'e. Çünkü hayat kaba, kabalıklarını her seferinde gözlemliyoruz. Bana göre bir tek sanat inceltiyor hayatı. Biz de multi sanat disiplinleriyle Kudüs'ü incelikle anlatmaya çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
"Seyircilerin ajite olmalarını istemiyoruz"
Birecik, sahnede yaklaşık 130 oyuncunun yer aldığını belirterek, "Video mapping yöntemini ülkede ilk defa bu şekilde kullanacağız. Burada bir 'mim' var, gördüğünüz zaman anlayacaksınız. Sahnede canlı oyuncuyla, oynayan görüntülerin senkronize bir biçimde gittiği bir çalışmamız var. 'Kut'ül Amare' tecrübesini biraz geliştirmeye çalıştık." şeklinde konuştu.
Konuya komplekssizce ve sanat disipliniyle yaklaştıklarını vurgulayan Birecik, şunları kaydetti:
"Seyircilerin kaba duygularla ajite olmalarını istemiyoruz. Biz sadece saf gerçeğin peşindeyiz. Çünkü 'Kudüs'ün Zamanı' diye bahsettiğimiz, saf gerçekliktir aynı zamanda. Onu eğip bükmek haddimiz değil. Bunu yapanlar var dünyada, nelere mal olduklarını da görüyoruz. 14 yaşındaki gözü bağlı o çocuğun vakarını ve etrafındaki eli silahlı, o zulmedenin aczini görüyoruz. Bir belgeyi imzalayıp, tüm dünyaya budalaca gösterip, dünyanın başına ne açtığını bilmeyenlerden çok çekiyoruz zaten."
Kudüs Platformu Başkan Yardımcısı gazeteci Zeynep Türkoğlu da platformun kuruluş hikayesini ve gayesini anlattı.
Türkoğlu, yaklaşık 2 yıl önce Kudüs'e gittiklerinde platformu kurmaya karar verdiklerine işaret ederek, "Bu dünyada yaşayan herhangi bir insanın gerek insani, gerek dini, gerek tarihi gerekçelerle Kudüs'e duyarsız kalması mümkün değil, başaramadık hakikaten bu duyarsızlığı. 'O zaman bunu bir faaliyete dönüştürelim' dedik ve bir araya gelmeye başladık. Sonra bu halkayı çoğaltmaya ve istikrarlı hale getirmeye başladık. Gayemiz, kişi ve kurumların Kudüs'le ilgileniyor olması." diye konuştu.
"Aslında 'Kudüs'ün Zamanı' bu zamanmış"
Gösterinin yönetmenliğini üstlenen Ebru Kara ise gösterinin birçok farklı disiplini içinde barındırdığını hatırlattı.
Kara, etkinliğin farklı bölümlerden oluştuğuna dikkati çekerek, "Biz bu projeye aslında geçen yıl başlamıştık. Büyük bir bölümünün ön hazırlığını yaptık, bir ara verildi. Bu sene Eylül-Ekim arasında tekrar başlanmasına karar verildi ve bu süreç içerisinde hiç beklenmedik politik olaylar yaşandı biliyorsunuz. Biz bu gecikmenin de bir nedeni varmış dedik. Aslında 'Kudüs'ün Zamanı' bu zamanmış. Bizim gecikme zannettiğimiz dönem aslında bir bekleme dönemiymiş." ifadelerini kulandı.