Malatya'da yaklaşık 45 yıl manifaturacılık yapan 70 yaşındaki emekli esnaf Kenan Durgun, çocukluğundan bu yana boş zamanlarında yaptığı kuş yuvalarını kentin çeşitli bölgelerine bıraktı.
Emekli olduktan sonra da evinin bahçesine atölye kurarak kuş yuvası yapmayı sürdüren Durgun, burada hiçbir teknik yardım almadan kendi imkanlarıyla yaptığı ilk kuş yuvasını da evinin duvarına astı.
Kuşların yuvayı doldurduklarını görünce mutlu olan Durgun, daha sonra çeşitli şekillerde kuş yuvaları yapmaya başladı.
Tasarımlarını kendisinin yaptığı kuş yuvalarının yanı sıra kedi ve köpekler için de kulübe üreten Durgun, bugüne kadar hayvanlar için yaklaşık 3 bin yuva yaptı.
Durgun, kuşlar için saray, cami, şato görünümünde 13 katlı ve 150-200 odalı, kedi ve köpekler için de konak görünümlü yuvalar üreti.
Hiçbir maddi beklentisi olmadan yaptığı yuvaları, kendi imkanlarıyla hem kentteki hem de Türkiye'nin çeşitli şehirlerindeki belediyelere gönderiyor.
"Her taraf betonlaştı, kuşların yaşama şansı kalmadı"
Durgun, kuş yuvası yapmanın çocukluğundan bu yana hobisi olduğunu anlattı.
"Biz çocukken toprak evlerde yaşardık. Kuşlar da yuva yapmak için toprak evlerin uygun yerlerini gagalarıyla oyup orada yaşarlardı. Şimdi her taraf betonlaştı, kuşların yaşama şansı kalmadı. Ayrıca ben çocukluğumdan bu yana tahta ve ağaçla uğraşmayı çok seviyorum. Yaptığım yuvalardan da güzel şeyler çıkınca daha da zevk alıyorum. Yaptığım kuş evlerinin tamamı hizmet veriyor. Yuvaları insanlara tanıtmak için bedava dağıttım, Türkiye'nin çeşitli illerine gönderdim."
"Gücümün yettiği kadar uğraşıyorum"
Kuş yuvalarını Adana, İstanbul, Kayseri, Konya, Eskişehir, İzmir, Samsun gibi büyükşehirlerin belediye başkalarına hediye olarak gönderdiğini söyleyen Durgun, "Kolilerin içerisine mektup da yazıyorum. Bunlar 2-3 yere asılır da insanlara örnek olabilir miyim diye, gücümün yettiği kadar uğraşıyorum" dedi.
Durgun, devlet büyüklerine de yaptığı kuş yuvalarından gönderdiğini ve bunu sürdüreceğini dile getirdi. Cami şeklindeki yuvaların yapımının yaklaşık bir hafta sürdüğünü aktararak, "Yuvaların her santimetresinde el işçiliğim vardır. Ayrıca yuvaları en az 100 yıl dayanıklı olmasını planlayarak yapıyorum" diye konuştu.
"Artık yolun sonundayım"
Kenan Durgun'un herhangi bir beklentisi de yok.
"Bu dünya sadece bizim değil. Biz kendi çocuğumuzu kanadımız altına alıyoruz. Dışarıda kediler, köpekler, kuşlar üşüyor mu, barınacak yerleri var mı? Kuşların yaşadığı ağaçlar kesiliyor, onlara yaşam şansı vermiyoruz. Buna birisinin öncülük etmesi gerekiyor. Benim gibi başkaları da çıkıp yapsa daha güzel olur. Her şey parayla olmuyor. O canlar bize emanet. Benim gücüm nereye kadar? Artık yolun sonundayım. İstiyorum ki toprağın altına girdiğimde 'Allah razı olsun, bu bize güzel örnekler bıraktı, biz niye bunu devam ettirmeyelim' diyen birileri çıksın, bunu bekliyorum. Yoksa benim herhangi bir beklentim yok. Bundan sonra Allah ömür verdiği sürece bu işi devam ettireceğim. Önce sadece kuşlar için yuva yapıyordum şimdi kedi ve köpekler için de yapıyorum."
Kuş yuvalarını görenlerin kendisini merak edip ziyarete geldiğini anlatan Durgun, özellikle sosyal medya kullanıcılarından yoğun tebrik ve teşekkür telefonları aldığını söyledi.
Kenan Durgun, yaptığı yuvaları daha önce çeşitli bölgelere astığını belirterek, artık yaşı gereği yaptıklarını sadece hediye verdiğini de sözlerine ekledi.
Kaynak: AA