Yurt dışına kaçırılan kültür varlıklarının belirlenerek iadelerinin sağlanması ve mevcut kültür varlıklarının korunması için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan TBMM Kültür Varlıklarını Araştırma Komisyonu, taslak raporunu hazırladı.
Raporda, toplumsal bilincin artırılmasına yönelik öneriler de yer aldı. Türkiye sınırları içinde bulunan ve hangi devre ait olursa olsun tüm kültür varlıklarının sahibinin Türk halkı olduğu düşüncesiyle hareket edilerek, toplumda koruma ve sahiplenme bilincinin geliştirilmesi gerektiği vurgulandı. Bunun sağlanması için çocuk, genç ve yaşlı tüm vatandaşlara yönelik eğitim çalışması yapılması, kültür varlıklarının tanıtılması ve bunların Türk toplumunun kültür mirası olduğunun anlatılması istendi.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın, ilköğretimde çocuklarda eski eser sevgisini yaratacak etkinlikler düzenlenmesine, ortaöğretimde kültür varlıklarına yönelik merak uyandıracak derslerin konulmasına yönelik çalışmalar yaptırması önerildi.
Gençlerin Anadolu'daki geçmiş tüm kültürleri bir zincir halinde öğrenmesi ve içselleştirmesi, sahip oldukları kültürleri tanırken aynı zamanda dünya kültürlerinden de haberdar olmasının sağlanması gerektiği belirtildi. Taslak raporda, "Buna yönelik kültür-sanat haftası olarak belirlenebilecek bir zaman aralığında okullarda sanatçıların ağırlanması, ödüllü yarışmalar, kısa film yarışmaları, ücretsiz geziler, öğrencilerin eserlerinin sergilenmesi gibi etkinlikler düzenlenebilir ve okul kulüpleri teşvik edilebilir" denildi.
Okullarda seçmeli sanat derslerine imkan sağlanması, güzel sanatlar liselerinde diğer liselerden öğrencilerin katılımına açık seçmeli dersler veya kurslar verilmesi, her ilde meslek liselerinin yerel sanatlara yönelik çalışma yapmasının özendirilmesinin önerildiği taslak raporda, bu faaliyetlerle öğrencilerin kültürel anlamda üretimine destek verilmesi ve kültür varlıklarının tarihi birikimini sahiplenmesinin teşvik edilebileceği vurgulandı.
Taslak raporda her ilde okullardaki sosyal ve kültürel faaliyetlerde kullanılmak üzere tarihi ve kültürel değerleri yansıtacak dekor, kostüm, enstrüman ve benzeri ekipman birimleri kurulmasının önemine işaret edildi.
İmza kampanyaları
Taslak raporda yer alan önerilerden bazıları şöyle sıralandı:
-Toplumda eski eser sevgisinin artırılması, halkın müzelere yönlendirilmesi ve kültür varlığı kaçakçılığıyla ilgili toplumun bilinçlendirilmesine yönelik tüm medya platformlarında yayınlanacak reklamlar veya kamu spotları yaptırılmalıdır.
-Bu reklamlarda kültür varlıklarımızın değeri konusunda bilinç oluşturmak amacıyla merak uyandıran bilgilere yer verilmelidir.
-Gümrük kapılarında, Türkiye'deki kültür varlıklarının yurt dışına çıkarılmasının yasak olduğuna ilişkin yerli-yabancı halkı bilinçlendirici tanıtım levhası, broşür, afiş gibi görsel ve yazılı materyaller kullanılmalıdır.
-Arkeolojik sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarının etrafında yaşayan vatandaşlara aralıklı eğitim çalışmaları yapılarak, onlara bulundukları çevredeki kültür varlıkları tanıtılmalı, koruma ve kültür bilinci verilmelidir.
-Müzeler, açacakları sosyal medya hesaplarıyla özellikle gençlerin ilgisini çekmeyi hedeflemelidir. Sosyal medya kanalıyla müzelerde düzenlenecek etkinlikler ve eserler hakkında güncel bilgi paylaşımı yapılmalıdır. Bu paylaşımlarda kültür varlıklarının sahiplenilmesi ve kaçakçılığının önlenmesi konusu da işlenebilir.
-Müzekart, halkın müze ve ören yerlerini daha ucuz ziyaret etmesinde önemli bir proje olmuştur. Ancak, halkın müzelere ve ören yerlerine yönelik ilgisini artırmak amacıyla müze girişlerinin tüm Türk vatandaşlarına ücretsiz hale getirilmesi konusunda çalışma yapılmalıdır.
-Müze ve ören yerlerimizden kaçırılan kültür varlıklarına ilişkin farkındalığın artırılmasına yönelik olarak, Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nde bazı kaçırılan/noksan eserlerin ziyaretçilere bilgi panolarıyla anlatılması örneğinde olduğu gibi, ziyaretçilerin bu konuda bilgilendirilmesi sağlanmalıdır.
-Yurt dışına kaçırılmış eserlerin iadesine yönelik yapılan çalışmalarda halk desteği alınmalıdır. Geçmişte Troya eserleri ve Zeus Sunağı'nın iadesine yönelik yapılan imza kampanyaları gibi kampanyalar, hem vatandaşlarımızın bilgilenmesine ve bilinçlenmesine yol açacak hem de iade taleplerimizi güçlendirecektir.
-1917 yılında kurulması planlanan ancak günümüze kadar kurulamayan Milli Müze'nin Ankara'da kurulması sağlanmalıdır. Bu Milli Müze, sahip olduğumuz tüm kültür varlıklarını içinde barındırırken, aynı zamanda toplumda Anadolu'da yaşamış kültürlere karşı sahiplik duygularını ve anlayışını geliştirerek koruma bilincini bu bağlamda artıracak ve kültürel kimliğimizi pekiştirecektir.
-Çocukların müze ile ilişkilerini küçük yaşlarda kuracak, onları eğlendirirken eğitecek çocuk müzeleri kurulmalı ve buralarda çocuklara hitap edebilecek pedagoglar çalıştırılmalıdır. Bu müzeler, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kurulabileceği gibi belediyeler teşvik edilerek yerel yönetimlere de yaptırılabilir.
-Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın çocuklara yönelik müzeleri ve kültür varlıklarını tanıtıcı yayınlar yapılmalı ve bu yayınlar ücretsiz olarak hem okullara gönderilerek öğretmen ve öğrencilerin istifadesine sunulmalı, hem de müze ve ören yeri girişlerinde dağıtılmalıdır.
-Hat ve tezhip sanatı gibi sanatlara yönelik uygulamalı müzeler açılmalı ve kültürel kimliği pekiştirecek projelere öncelik tanınmalıdır.
Kaynak: AA