Türkiye'nin en çok ziyaret edilen müzelerinden biri olan Mevlana Müzesi ile özdeşleşen ve 13. yüzyılda yapılan turkuaz renkli kubbeye bugünkü şekli Kanuni Sultan Süleyman döneminde verildi.
Bugüne kadar 6 kez tamir ve bakımdan geçen kubbeye turkuaz rengi ise 1960'taki son restorasyonda uygulandı.
İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdüssettar Yarar, müzenin iç avlusunda düzenlenen Kubbe-i Hadra Restorasyonu ve Çevre Düzenlemesi Basın Toplantısı'nda kubbenin turkuaz çinilerle kaplanması nedeniyle "Yeşil Türbe" ismini aldığını söyledi.
"Yeşil Kubbe'nin çinileri günümüze kadar pek çok kez yenilenmiştir"
Mevlana Müzesi'nin Selçuklular döneminden itibaren dünya üzerindeki tüm Mevlevi dergahlarının merkezini oluşturduğunu dile getiren Yarar, şöyle konuştu:
"1926'dan itibaren müze olarak hizmet vermeye başlamış, 1954'ten itibaren de 'Mevlana Müzesi' adıyla Konya'nın dünyaca tanınan ve en çok ziyaret edilen yeri haline gelmiştir. Yeşil Kubbe'nin çinileri günümüze kadar pek çok kez yenilenmiştir. Osmanlılar döneminde 1698, 1798, 1816, 1835 ve 1912 yıllarında, Cumhuriyet döneminde de 1949 ve 1964 olmak üzere toplam 7 defa değiştirilmiştir. Yeşil Kubbe'de 1955'te yapılan küçük bakım ve onarım ile 1965'te gerçekleştirilen büyük yenileme çalışmaları, Kütahya Çini Fabrikası'nda üretilen çinilerle değiştirilmiştir."
Restorasyon için bilim kurulu oluşturuldu
Yarar, "Türbenin çinileri, o günlerden zamanımıza gelene kadar yıpranmış olup dışarıdan da çıplak gözle rahatlıkla görülebileceği gibi yer yer çini kaplamalarda kabarmalar ve dökülmeler başlamıştır." ifadesini kullandı.
Yarar, Kubbe-i Hadra çinilerinin günümüzdeki çalışmalarının yapılabilmesi için İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından çalışma başlatıldığını 2017'de oluşturulan bilim kurulu tarafından yapılan değerlendirmeler sonucunda çinilerin, geleneksel tarzda imal ettirilerek yenilenmesine karar verildiğini bildirdi.
"300 ayrı ölçekte imal edilecek çinilerle restore edilecek"
Yarar, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından belirlenen bilim kurulunun çinilerin rengi konusunda da uzun tahlil ve değerlendirmeler yaptığını anımsatarak, şunları kaydetti:
"Bilim kurulunun çalışmaları sonucunda müze arşivinde bulunan 1816 ve 1835 yıllarına ait çini örneklerinden yola çıkılarak maviye yakın turkuaz renkte çinilerin üretilmesine karar verilmiştir. Üstünden 60 yıl geçen ve çinilerinin yenilenmesi zorunlu hale gelen Kubbe-i Hadra, yaklaşık 10 bin 500 adet ve 300 ayrı ölçekte imal edilecek çinilerle restore edilecek."
"Yeşil, inancımızın rengidir"
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay da Kubbe-i Hadra'nın en son 60 yıl önce restore edildiğini belirtti.
Hadra'nın yeşil anlamına geldiğini hatırlatan Altay, şunları kaydetti:
"Yeşil, inancımızın rengidir. Barışı, huzuru ve dinginliği temsil eder. Kubbe-i Hadra'daki yeşil kültürümüzü temsil eden Turkuazi bir yeşildir. Adeta inancımız ile kültürümüzün harmanlanmış halidir. Hazreti Mevlana aşkın kalemi, barışın sembolü, kardeşliğin şemsiyesidir. Her yıl o yeşil şemsiyenin gölgesinde huzur bulmak için Konya'ya akın eden yüzbinlerce aşk eri, derdine ilaç bularak şehrimizden ayrılır. Kubbe-i Hadra, sadece geçmişimizi temsil eden mimari bir yapı değildir. Kubbe-i Hadra, temsil ettiğimiz inanç ve kültürümüzün en belirgin alameti farikalarındandır.
Öyle ki, görüldüğü her yerde akla İslam'ı, Konya'yı, Hazreti Mevlana'yı getirmektedir. Şehrimizin sembolü, inancımızın boyası, kültürümüzün mayasıdır. Artık uzaktan bakıldığında dahi tamirata ihtiyaç duyulduğu görülebilen Kubbe-i Hadra'da en ince detayları günümüz teknolojisi göz önünde bulundurularak yapılacak olan restorasyonun hayırlara vesile olmasını diliyorum."
Programa, Kubbe-i Hadra restorasyonu giderlerini karşılayacak Akkanat Eğitim ve Sağlık Vakfı adına Ali Akkanat'ın yanı sıra AK Parti Konya milletvekilleri Orhan Erdem, Hacı Ahmet Özdemir ve Gülay Samancı, AK Parti Konya İl Başkanı Hasan Angı, bazı belediye başkanları ile Hazreti Mevlana'nın 22. kuşak torunu Esin Çelebi Bayru katıldı.