Çok Bulutlu 11.5ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Kültür-Sanat
AA 07.06.2020 00:42

"Mihriban'ın şairi" Abdurrahim Karakoç'un vefatının 8. yılı

Türk şiirine kazandırdığı "Mihriban", "İsyanlı Sükut" gibi eserleriyle tanınan şair ve yazar Abdurrahim Karakoç, vefatının 8. yılında anılıyor.

"Mihriban'ın şairi" Abdurrahim Karakoç'un vefatının 8. yılı

Anadolu insanının karşılaştığı zorlukları ve çektiği sıkıntıları eserlerinde işleyen Abdurrahim Karakoç, 7 Nisan 1932’de Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesine bağlı Ekinözü köyünde dünyaya geldi.

Karakoç'un annesi Fadime Hanım ile babası Ümmet Efendi çiftçilikle uğraşıyordu. İlkokuldan sonra öğrenimine bir süre devam edemeyen Karakoç, köyünde marangozluk ve çiftçilik yaptı.

"Ben hep çocukluk yıllarımı sevdim"

Dedesi, babası, kardeşleri şair olan ve küçük yaşlarda şiirle tanışan Karakoç, bir açıklamasında şu bilgileri vermişti:

"Ebedi kudretin tek sahibinden alınan emir üzerine, 7 Nisan 1932'de dünyaya gelmişim. Çocukluğum şöyle böyle geçti. Kıt imkanlara, kıtlık yıllarına rağmen hala o günleri özlerim. Birçok kimseye o yılları anlatsam, 'Özlenecek nesi var?' diyebilir ama ben hep çocukluk yıllarımı sevdim. Şiir yazmaya küçük yaşlarda başladım. Zaten bizim oralarda her genç, şiir yazar. Bu tutku başka bir meşgalenin veya işin olmayışından kaynaklanıyor gibime geliyor. Ben de avareydim. Boşluğumu şiirle doldurmaya çalıştım. Benimle şiire başlayanlar yalnızlıktan, yardımsızlıktan dökülüp gitti."

Şair Karakoç, 1958'de Elbistan Belediyesinde muhasebeci olarak çalışmaya başladı, 1981'de emekli olana kadar bu görevini sürdürdü.

Gazete ve dergilerde yazılar yazdı

İlk şiirleri iki kitap olacak hacimdeyken beğenmeyip yaktığı söylenen Karakoç'un eserleri, ilk olarak Elbistan'da çıkan Engizek gazetesinde yayımlandı.

"Şiire nasıl başladınız?" sorusuna "Besmeleyle" cevabını veren Abdurrahim Karakoç, 1958'de kaleme almaya başladığı, birbirinin devamı 22 şiirden meydana gelen "Hasan'a Mektuplar" isimli eserini 1964'te yayımladı. Emekliliğin ardından Ankara'ya yerleşen Karakoç, çeşitli gazete ve dergilerde yazılar yazdı.

Grafik: Bedra Nur Aygün[Grafik: Bedra Nur Aygün]

Hakkında çok sayıda dava açıldı

Mihriban eseriyle toplumun her kesimi tarafından tanınan Karakoç, "Saati Yok Eremi Yok (Ben Hep Seni Düşünürüm)", "Anadolu Sevgisi", "Zikrullah", "Hak Yol İslam Yazacağız", "Bayramlar Bayram Ola", "İsyanlı Sükut" ve "Tut Ellerimden" adlı eserlerin yanı sıra 5 şiirden oluşan "Hasan'dan Gelen Mektup", 8 şiirden oluşan "Haberler Bülteni", 7 şiirden oluşan "Vatandaş Türküsü" ve 5 şiirden oluşan "Masal" adlı çalışmalara imza attı.

Yazdığı şiirlerden dolayı hakkında çeşitli davalar açılan Karakoç, kendisine isnad edilen bütün suçlamalardan aklandı.

Usta şairin eserleri Fedai, Devlet, Töre, Bizim Ocak dergileriyle kendisinin çıkardığı Yeni Ufuk gazetesinin yanı sıra, Yeni Düşünce, Yeni Hafta ve Gündüz gazetelerinde okuyucuyla buluştu.

Karakoç, çocukluğu ve memuriyet hayatı dolayısıyla köy hayatını yakından tanıma fırsatı yakaladı, Anadolu insanının karşılaştığı zorlukları ve çektiği sıkıntıları şiirlerinde ele aldı.

Geniş kitlelere ulaştı

Temiz Türkçe ve hece vezniyle aşk, ayrılık, özlem, tabiat ve gurbet konulu şiirler yazan Karakoç, şiirindeki ahengi aliterasyon (aynı sesin veya hecenin tekrarlanması) ve asonanslarla (aynı ünlü seslerin tekrarı) sağladı.

Usta şairin 100'e yakın şiiri bestelenerek İbrahim Tatlıses, Şükriye Tutkun, Selda Bağcan, Musa Eroğlu, Esat Kabaklı, Gülay, Orhan Hakalmaz, Hasan Sağındık, Selçuk Küpçük, Gülşen Kutlu, Sevcan Orhan, Güler Duman, Gündoğar ve Azerin tarafından seslendirilerek geniş kitlelere ulaştı.

Karakoç'un, "Sarı saçlarına deli gönlümü/ Bağlamışlar çözülmüyor Mihriban/ Ayrılıktan zor belleme ölümü/ Görmeyince sezilmiyor Mihriban. Yar deyince kalem elden düşüyor/ Gözlerim görmüyor, aklım şaşıyor/ Lambada titreyen alev üşüyor/ Aşk, kağıda yazılmıyor Mihriban..." eseri, birçok ünlü isim tarafından yorumlanarak unutulmaz türküler arasında yerini aldı.

"Lambada titreyen alev üşüyor" 

Eseri 1960'ta yazdığını söyleyen Karakoç, bir açıklamasında şunları söylemişti:

"Bazıları 'Gerçek mi?' diyor. Gerçek, diyorum ama adı Mihriban değil. O gençliğimde yaşanmış bir aşktı. Ama şimdi adını deşifre etmem, ayıp olur. Benim takmış olduğum sembol bir isimdir Mihriban. Masa başında yazılmış, hayal bir aşk, bu tadı ve lezzeti vermez. Yaşayacaksın ki yazacaksın. O zamanlar elektrik yoktu. Lamba ışığı altında yazıyordum. Şiire başladığımda lambadaki alev titremeye başladı. 'Lambadaki alev üşüyor' çıktı... Bazen aklıma düşüyor. Ben unutursun diyorum ama, insan hiçbir zaman unutamıyor... O bir mektup üzerine yazılmıştır. Benim gönderdiğim bir mektuptan dolayı bir cevap aldım. 'Unutmak kolay mı?' mektubun başlığı..."

7 Haziran'da vefat etti

Doğuş Edebiyat 1983’te, Genç Kardelen 1998’de, Kardeş Kalemler dergisi ise 2012'de "Abdurrahim Karakoç Özel Sayısı" yayımladı.

Evli ve 3 çocuk babası olan Karakoç, 7 Haziran 2012'de tedavi gördüğü Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde vefat etti.

Cenaze namazı eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez tarafından kıldırılan Karakoç'un naaşı, Kocatepe Camii'ndeki törenin ardından Bağlum Mezarlığı'nda Şeyh Abdülhakim Arvasi Türbesi'nin yanına defnedildi.

Eserleri

Şair ve yazar Abdurrahim Karakoç, "Çobandan Mektuplar" ve "Düşünce Yazıları" gibi düz yazılarının yanı sıra şu şiir kitaplarına da imza attı:

"Hasan’a Mektuplar", "El Kulakta", "Vur Emri", "Kan Yazısı", "Dosta Doğru", "Suları Islatamadım", "Beşinci Mevsim", "Akıl Karaya Vurdu", "Yasaklı Rüyalar", "Gökçekimi", "Gerdanlık", "Parmak İzi"

Sıradaki Haber
Bakan Kasapoğlu öğrencilerle buluştu
Yükleniyor lütfen bekleyiniz