Milli Mücadele hareketinin dönüm noktalarından olan ve Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atıldığı Erzurum Kongresi, ulusal egemenliğin koşulsuz olarak gerçekleştirilmesine karar verilen ilk kongre olması nedeniyle Türkiye tarihinde önemli bir yere sahip.
Ulu Önder Atatürk ve arkadaşları, 23 Temmuz 1919'da emperyalist güçlerin Osmanlı topraklarını paylaşmaya çalıştığı dönemde, Erzurum Kongresi ile Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atılmasını temin etti.
Düşman işgalindeki vatan toprağını kurtarmak için bağımsızlığa giden zorlu yolu Erzurum'dan sürdüren Atatürk ve silah arkadaşları, bu kongre sayesinde ülkenin bağımsızlığa giden yolunu açtı.
Türk milletinin var olma mücadelesindeki ilk refleksini ve kararlılığını gösterdiği tarihi kongrede alınan "Milli sınırlar içinde vatan bölünmez bir bütündür, parçalanamaz" kararı ile Milli Mücadele yolunda büyük bir aşama kaydedildi.
"Ender ve büyük bir eser"
Erzurum Kongresi'nin kapanışındaki konuşmasında "Tarih, bu kongremizi şüphesiz ender ve büyük bir eser olarak kaydedecektir" diyen Gazi Mustafa Kemal, bundan 99 yıl önce Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atıldığı kongrenin önemini anlattı.
Mustafa Kemal Paşa, "Milletimizin kurtuluş umuduyla çırpındığı en heyecanlı bir zamanda, fedakar sayın heyetimiz her türlü zahmete katlanarak Erzurum'da toplandı. Duygulu, asil bir ruh ve çok güçlü bir inançla vatan ve milletimizin kurtuluşuyla ilgili köklü kararlar aldı. Özellikle bütün dünyaya karşı milletimizin varlık ve birliğini gösterdi" sözleriyle kongrenin önemine vurgu yaptı.
Kongrede alınan kararlar
Yoğun çalışma sonrası 14 gün süren ve bugünlere de ışık tutan 23 Temmuz Erzurum Kongresi'nde alınan kararlar şöyle:
- Milli sınırlar içinde vatan bölünmez bir bütündür, parçalanamaz.
- Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı millet topyekun kendisini savunacak ve direnecektir.
- Vatanı korumayı ve istiklali elde etmeyi İstanbul Hükümeti sağlayamadığı takdirde, bu gayeyi gerçekleştirmek için geçici bir hükümet kurulacaktır. Bu hükümet üyeleri milli kongrece seçilecektir.
- Kongre toplanmamışsa bu seçimi Temsil Heyeti yapacaktır.
- Kuvayımilliye'yi tek kuvvet tanımak ve milli iradeyi hakim kılmak temel esastır.
- Hıristiyan azınlıklara siyasi hakimiyet ve sosyal dengemizi bozacak ayrıcalıklar verilemez.
- Manda ve himaye kabul edilemez.
- Milli meclisin derhal toplanmasını ve hükümet işlerini Meclis'in kontrol etmesini sağlamak için çalışılacaktır.
- Milli irade, padişahı ve halifeyi kurtaracaktır.
"İlk milli kongre"
Atatürk Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Esin Derinsu Dayı, Erzurum Kongresi'nin bölgesel bir kongre olmasına rağmen, bütün yurdu ilgilendiren nitelikler taşıdığını belirterek, şöyle konuştu:
"23 Temmuz Erzurum Kongresi, altı doğu vilayeti Erzurum, Sivas, Van, Bitlis, Diyarbakır ve Elazığ'a yönelik Ermeni tehlikesi ve kurulmak istenen Ermenistan'a tepki ile Trabzon vilayetinde de Trabzon, Rize, Gümüşhane, Ordu, Giresun'da Rum Pontus iddialarına tepki ve tedbir için toplanmıştı, ama alınan kararlara bakıldığında vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı ve istiklalimizi ilgilendirdiği için ilk milli kongre oldu."
"Vatanın bütünlüğü ve milletin istiklali tehlikededir"
Kongre öncesi önemli olaylardan birisinin de Amasya Genelgesi'nin yayınlanması olduğunu anlatan Dayı, kongrede Milli Mücadele'nin sebebi, amacı ve uygulanacak hedeflerin belirlendiğini anlattı ve şunları söyledi:
"Mücadele için tek sebep 'vatanın bütünlüğü ve milletin istiklali tehlikededir' deniliyordu. Milli iradeyi hakim, Kuvayımilliye'yi amir kılmak lazımdı, yani meclisin kurulması lazımdı. Erzurum Kongresi'ne 6 doğu vilayeti ve Karadeniz vilayetinden delegeler geldi. Mustafa Kemal'in 8 Temmuz'da 3. Ordu müfettişlik görevine son verildi ve 8 Temmuz gecesi Atatürk askerlik görevinden istifa etti. Daha sonra 9 Temmuz günü de Vilayet-i Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti'nin faal başkanlığı Atatürk'e verildi. Böylece Mustafa Kemal Atatürk'ün kongreye katılması için yol açıldı ve Cevat Dursunoğlu ile Kazım Yurdalan'ın delegelikten istifa etmesiyle de Atatürk kongreye katılarak 23 Temmuz 1919'da kongre başkanı seçildi."
İtilaf devletleri rahatsızlık duydu
Kongre öncesi alınacak kararlar ve konuşulacak konuların ön hazırlıklarının Erzurum'da yapıldığından bahseden Prof. Dr. Dayı, kongrede alınan kararlarının hemen ilan edildiğini söyledi.
Dayı, bu kararların duyurulmasıyla itilaf devletlerinin rahatsızlık duyduğunu vurgulayarak, kongreyle milli bir sürecin başladığından bahsetti. Dayı ayrıca şu değerlendirmeyi yaptı:
"Kongre karalarında yeni Türk devletinin iç ve dış siyasetinde uygulayacağı rotayı, mali, iktisadi, ekonomik, siyasi ve kültürel özellikleri görüyoruz. Kongrede Misakımilli sınırları çizildi ve bu sınırlar içinde istiklalimize, hürriyetimize ve toprak bütünlüğümüze zarar gelmeyecek şekilde kongrede bir antlaşma yapılması talep ediliyor. Bu kapsamda bizim haklarımıza helal getirmeyecek şekilde yabancı milletlerin mali, iktisadi ve endüstriyel yardımlarının kabul edileceği belirtiliyor. Yine kongrede alınan önemli kararlardan birisi de Heyeti Temsiliye'nin oluşması."
Dayı, Atatürk'ün kongrede sarf ettiği "Bu kongremizi tarih, ender ve büyük eser olarak kaydedecektir" sözlerini hatırlatarak, bölgesel olarak başlayan Erzurum Kongresi'nin milli hareket ve milli direniş haline geldiğini vurguladı.
Milli Mücadele'nin mihenk taşı Erzurum
Erzurum İl Kültür ve Turizm Müdürü Cemal Almaz da Erzurum'un Selçuklu'dan Cumhuriyet'e Anadolu'nun hafızası olduğunu belirtti.
Osmanlı Devleti'nin devrini tamamlayıp Birinci Dünya Savaşı'nı kaybetmesiyle yer yer işgale tabi tutulduğunu anlatan Almaz, "Emperyalist devletler Anadolu'nun çeşitli yerlerine girmişlerdi, bu sırada vatanseverler Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Samsun, Amasya, Erzurum, Sivas ve Ankara sürecinde Milli Mücadele harekatını başlattılar. Bu sürecin mihenk taşlarından birisi Erzurum Kongre Binası ve Erzurum Kongresi süreci" dedi.
Almaz, Milli Mücadele sürecine Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin de önemli katkısının olduğunu söyledi.
Cemiyetin, Milli Mücadele'nin önemli aşamalarından birisi olan Erzurum'da, Ermeni meselesine karşı bir kongre düzenlediğinden bahseden Almaz, şöyle konuştu:
"Mustafa Kemal Atatürk, 3 Temmuz'da Erzurum'a geldi ve yaklaşık 53 gün kaldı. 7-8 Temmuz'da askerlikten istifa eden Atatürk, Erzurum delegesi Cevat Dursunoğlu'nun delegelikten çekilmesiyle katıldığı kongrede delegeler tarafından başkan seçildi. Böylece doğal olarak Milli Mücadele'nin başkanı da ortaya çıkıyor, yani Atatürk artık Milli Mücadele'nin başkanıdır. Milli Mücadele adına vatanın kurtuluşuna adeta ön hazırlık sayabileceğimiz kongrede ciddi kararlar alındı."
Kaynak: AA