Açık 13.6ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Kültür-Sanat
31.12.2018 12:46

Minyatürleri pula işleyen bir sanatçı "Sebahat Kırçak"

Halı ressamlığından başlayıp tezhip sanatçılığına uzanan bir sanat geçmişine sahip olan 73 yaşındaki Sebahat Kırçak, 20 yıldır pul ressamlığı yapıyor.

Bazen ucu yanık bir mektup, bazen bir posta kartı...

Hepsi, üzerine yapıştırılan küçük bir detay olan pulları da taşıdı bir başka yere. İşte bu detayın çizerlerinden biri de pul ressamı Sebahat Kırçak.

 

Minyatürleri pula işleyen bir sanatçı "Sebahat Kırçak"

 

1945 yılında Hereke’de doğan Kırçak, okul yıllarından sonra Sümerbank Hereke Halı Fabrikasında yaklaşık 6 yıl Türk motifleri üzerine halı ressamı olarak çalıştı. Evlendikten sonra ise Ankara’ya yerleşti. Fakat çalışma azmi hala ilk günkü gibi devam etti, fırça aşkı hiç kaybolmadı.

 

Minyatürleri pula işleyen bir sanatçı "Sebahat Kırçak"

 

Sebahat Kırçak, 1960’lı yıllarda tezhip ve minyatür ile ilgilenmeye başlamış. O dönemlerde hocası olan Ömer Faruk Atabek’e PTT Genel Müdürlüğünden minyatürlerini pullarda kullanmak için bir istek gelmiş. Atabek’de şartlı olarak bu teklifi kabul etmiş. Şartı ise öğrencilerinin çalışmalarının da değerlendirilmesini istemesi oluyor. İşte tam bu noktada başlıyor Sebahat Kırçak’ın pul ressamlığı serüveni. 1999 yılında ilk pul resmini çizen Kırçak’ın, “Osmanlı Saray Kadınları” adlı minyatürü PTT tarafından Osmanlı Devleti’nin kuruluşunun 700. Yılı kutlamaları için bir pula basılmış. “Padişah III.Selim Tuğrası” konulu tezhibi ilk gün zarfına basılan Sebahat Kırçak’ın, “Mevlana ve Semazenler” minyatürü de anma pulu olarak basılmış.

 

Minyatürleri pula işleyen bir sanatçı "Sebahat Kırçak"

 

2002 yılına geldiğimizde 2 minyatür çalışması daha pul olarak basılan Kırçak, Nevruz’un Türk bayramı olduğunun anlatıldığı bir pula da imzasını atmış.

 

Minyatürleri pula işleyen bir sanatçı "Sebahat Kırçak"

 

“Param yok ama pulum var" 

 

20 yıldır pul ressamlığı yapan Kırçak, minyatürden goblene birçok eserinin pullarda basılı olmasının kendisinde oluşturduğu duyguyu şöyle ifade ediyor:

“PTT’nin 55. Sanat yılıma özel olarak bastığı kişisel pul benim için çok anlamlı ve özel bir yere sahip. Gurur verici bir olay. Bana bazen diyorlardı bu tezhip ve minyatürden para kazanıyor musun diye. Benim de cevabım, param yok ama pulum var. Pul çalışmalarımın benim için en anlamlı ve en gurur verici olayı üzerinde Türkiye Cumhuriyeti yazmasıdır. Paradan daha çok üzerindeki bu yazı çok gurur verici bir şey.”

 

Minyatürleri pula işleyen bir sanatçı "Sebahat Kırçak"

 

Avustralya Parlamentosunda sergi açan ilk sanatçı

 

Yurt içinde olduğu kadar ülke dışında da çeşitli sergiler açan Kırçak için en farklı deneyim Avustralya’da gerçekleşmiş. “Evliya Çelebinin Gözü Sebahat Kırçak Fırçasıyla Viyana” isimli sergiyle Avustralya parlamentosunda Geleneksel Türk Sanatlarını içeren bir sergi düzenlenmiş. Bu sergisiyle Sebahat Kırçak bir ilke de imza atmış. Bu ilk ise Avustralya Parlamento binasında ilk defa bir sergi açılmasıdır.

 

Minyatürleri pula işleyen bir sanatçı "Sebahat Kırçak"

 

Günümüzde hala pul çizimi yapan Kırçak, dijital çizimlerin aksine hala el çizimi yapmaya devam ediyor. Yaptığı işe duyduğu sevgiyi ise Kırçak: “Ben boş durmayı sevmiyorum. En ufak bir şey dinlerken dahi elimde sürekli bir uğraşım vardır. İyi ki böyle oluyor. Can sıkıntısı diye bir şey ben hiç hatırlamıyorum. Çünkü benim için hep çalışmak hep çalışmak.” şeklinde ifade ediyor.  

 

Haber: Mustafa Böyük

 

Kamera-Kurgu: Bertuğ Ulukan

 

 

Sıradaki Haber
2018'de milli sarayları 1 milyon 430 bin kişi ziyaret etti
Yükleniyor lütfen bekleyiniz