TÜ Edirne Uygulama ve Araştırma Merkezince, "Edirne Yeni Saray Kazıları" başlıklı konferans düzenlendi.
Güner, TÜ Merkez Kütüphanesi Konferans Salonu'nda düzenlenen konferansta, 1450 yılında temelleri atılan sarayın geniş anlamda inşa sürecinin Fatih Sultan Mehmet döneminde yapıldığını ifade etti.
Güner, uzun yıllar Osmanlı padişahlarına ev sahipliği yapan Edirne Yeni Sarayı'nın büyük anlamlar barındırdığını belirterek, şunları kaydetti:
"Edirne Yeni Sarayı, Osmanlı'nın beylikten devlete geçiş sürecinin mimari simgesi olarak gösterilebilir. Edirne'de böyle yapılar çoktur, Edirne tam da beylikten devlete dönüşmenin vücut bulduğu kenttir. Dolayısıyla saray da bunlardan birisi, en başat gösterilebilecek eserlerden biridir. Zira devletin meşruiyetini temsil eder. Saray devletin yönetiminin yani muktedirin meşruiyetinin simgesi olarak kullanılan bir argümandır."
Güner, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'un fetih planlarını Edirne Yeni Sarayı'nda yer alan Cihannüma Kasrı'nda yaptığını anımsattı.
Sarayın tarihi bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Güner, "İstanbul'un fethinin kararlarının burada alındığını söylemek yanlış olmaz. Bu kararların üretildiği bir mekan olması sarayı anlamlı hale getiriyor" diye konuştu.
Güner, Edirne Yeni Sarayı'nda kazı çalışmalarının sürdüğünü, toprak altında kalan yapıların gün yüzüne çıkarıldığını sözlerine ekledi.
Konferansa, TÜ Edirne Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Sennur Akansel, TÜ Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Nurten Çetin, akademisyen ve öğrenciler katıldı.
Edirne Yeni Sarayı
1450'de temeli atılan saray, Kanuni Sultan Süleyman döneminden itibaren pek çok kez tamir gördü, zaman zaman da eklentiler yapıldı.
Bazı padişahların saltanatları boyunca Edirne'ye hiç gelmemesi nedeniyle kullanılmayan sarayda da tahribat başladı. 1752'deki büyük deprem ve 1776'daki yangınla tahribat süreci devam eden sarayın, 1827'de bir kısmı tamir edildi.
1829'da Edirne'yi işgal eden Rusların ordugah olarak kullandığı saray, büyük zarar gördü. Vali Hurşit Paşa ve Hacı İzzet Paşa zamanlarındaki tamirat döneminde birçok yapı kurtarıldı fakat 1876-77 Rus Savaşı'nda düşmanın şehre yaklaşması nedeniyle Babüssaade (Saadet Kapısı) civarında yığılan cephane, düşman eline geçmemesi için patlatıldı, sarayın birçok yapısı da bu patlamayla yıkıldı.