Çok Bulutlu 12ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Kültür-Sanat
13.04.2018 11:58

Osmanlı'nın zarafet vesikaları: Mezar taşları

Osmanlı kültürünün yansıması olan mezar taşları, işçiliği ile eşsiz örnekler barındırıyor.

Osmanlı'nın zarafet vesikaları: Mezar taşları

Osmanlı'nın gündelik hayatın içinde oluşturduğu "manevi istirahat bahçeleri" ve yüksek kültürünün yansıması mezar taşları, geçmişten günümüze uzanan zarafet vesikaları olarak hala ayakta.

Osmanlı'nın zarafet vesikaları: Mezar taşları

Modernliğin eskiyi yok eden taarruzuna rağmen varlığını sürdüren mezar taşları, taş işçiliği, yazı ve edebi sanatların bir araya geldiği eşsiz örnekleri bulunuyor.

Hayatın her köşesinde güzellik ve estetiği yakalama gayretindeki Türk-İslam sanatının bir ürünü olan mezar taşlarının en nadide örneklerine, Süleymaniye ve Sultan 2. Mahmud Türbesi gibi hazirelerde rastlamak mümkün.

Osmanlı'nın zarafet vesikaları: Mezar taşları

Yalova Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Türk İslam Sanatları Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Süleyman Berk, Zeytinburnu'ndaki tarihi mezar taşları konusunda araştırmalar yapıyor.

Berk, mezar taşının bir kültür olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Genelde maziden bir kopuş var. Bu bizim için çok daha trajik oldu. Ahmet Hamdi Tanpınar'ın ifadesiyle 'Bir zevk çökmesi var.' Sanatın birçok alanında böyle bir durum söz konusu. Mezar taşları da böyleydi. Şimdi isteseniz de bunu canlandıramazsınız. Çünkü o taşı yapacak işçiyi bulamazsınız. Taştaki ifadeleri ortaya koyacak kimse kalmadı. Osmanlı'da kadın mezar taşlarında başlık yoktur. Kadın zarafetini aksettirecek çiçekler, motifler vardır. Erkek mezar taşlarında ise mezarda medfun kişinin sosyal hayattaki statüsünü belirten bazı başlıklar bulunur. Böylece mezar taşlarının yazısına bakmadan kadın veya erkek kişiye ait olup olmadığının anlaşılabiliyor."

Osmanlı'nın zarafet vesikaları: Mezar taşları

Berk, ölümün hayatın tek gerçeği olduğunu söyleyerek, şöyle devam etti:

"Ölüm insanı dengede tutar. Bu mezar taşlarında da bunu görürüz. Yaşayanlara kendine gelmesini hatırlatır. Bizim kültürümüzde mezarlıklara saygı vardır. Yanından geçerken mutlaka Fatiha okuruz. Bunu yaparken de gözümüz oradaki yazılara takılır. Bu da bizim dengede kalmamıza katkı sağlar. Mezarlıklarımızda ürperti yoktur. Taşların güzelliği ile çok munis bir yerdir."

Kaynak: AA

Sıradaki Haber
40 milyon belgelik "tarihi hafıza" dijital ortamda
Yükleniyor lütfen bekleyiniz