Sinefesto Kurucusu Muhammed Uyar'ın yönettiği "Türkiye'nin Animasyon Karnesi" başlıklı söyleşide, İsmail Fidan, animasyon yapımındaki teknik süreçlerin işleyişine dair bilgi verdi.
"Yaptığınız şeyi yurt dışına pazarlamak işin kalitesini de arttıracak bir şey"
TRT Çocuk'ta yayınlanan "Rafadan Tayfa" çizgi filmi ve "Rafadan Tayfa: Dehliz Macerası" sinema filminin yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlenen Fidan, "yerli ve milli" anlayışının önemine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Eskiden bir şey olsun da evrensel olsun deniyordu. Şu anda milyonlarca evrensel proje var ve hepsi birbirine benzemeye başladı. Gittiğimiz bütün fuarlarda 'Yerelde bir başarı sağlasın ve yerel olsun.' deniyor. Kilit kelime etnik, etnik bir proje yaptığınızda artık o dünya için yeni bir şey oluyor. 5-6 yıl önce böyle değildi ama son 2 yıldır gittiğimiz her fuarda durum böyle."
Çizgi film yapımında kullandıkları bilgisayar programlarında kullanmak üzere "plugin" denilen çeşitli eklentiler hazırladıklarını ve bunları yurt dışına pazarlamayı düşündüklerini anlatan Fidan, şöyle konuştu:
"Bu eklentiler şu an sadece benim şirketimde kullanılıyor. Belki çalışan bir eksik görüyor ama şimdi söylemeyeyim diyor ama siz bunu pazarladığınızda birine sattığınızda eksiğini hemen söylüyor. Yaptığınız şeyi yurt dışına pazarlamak işin kalitesini de arttıracak bir şey."
"Senaryonun önemini kafanıza yazın"
"Senaryo kraldır" anlamına gelen "Story is king" ifadesini anımsatan Fidan, "İyi bir senaryodan kötü film çıkmaz. Senaryo kötüyse istersen milyon dolarlar aktar iyi bir film çıkartamazsınız. Senaryonun önemini kafanıza yazın" dedi.
Fidan, animasyonun dışarıdan bakıldığında kolay görülebildiğini fakat her iş gibi animasyon prodüksiyonuna başlarken maliyet ve diğer unsurların dikkate alınması gerektiğini kaydetti.
Ankara'da ISF STUDIOS bünyesinde geniş teknik ve fiziki imkanlara sahip bir mekan oluşturmaya çalıştıklarını anlatan Fidan, "Yarın yetiştirdiğimiz insanların katılımıyla ekibimizi 2-3 katına çıkarttığımız zaman başkalarının projelerini de yapabileceğiz" diye konuştu.
"Rafadan Tayfa, ilk kez içinde fantastik ögeler içeriyor"
Aralık ayında vizyona girmesi planlanan "Rafadan Tayfa 2: Göbeklitepe" filmine değinen Fidan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Rafadan Tayfa, ilk kez içinde fantastik ögeler de içeriyor. Göbeklitepe'yi bilmek lazım. Bilinen ilk tapınak diye geçiyor ama bir yaşam merkezi orası. İnsanlar gelmiş kendilerince festivaller yapmış, ticaret yapmış birçok şey yapmış. Yılın belli dönemlerinde orada toplanıyorlar. Göbeklitepe'nin şöyle bir özelliği var, şu an dünyadaki bütün tarih kitapları çöpe atılıyor. Çünkü en eski olduğu kadar inanışları varsayımları değiştiriyor. Şu an dünyadaki algı çok daha farklı. Herkes Göbeklitepe'de ne olduğunu öğrenmeyi bekliyor."
Göbeklitepe'ye farklı bir bakış açısı
Rafadan Tayfa'nın ikinci sinema filminin Göbeklitepe'yi farklı bir açıdan değerlendirdiğini dile getiren Fidan, "Mert karakteri çok merak ediyor ama o gidemiyor. Hayri, Kamil, Akın ve Kazım Amca açılan bir zaman tüneline düşüyor ve 12 bin yıl öncesine gidiyorlar. Diğerleri burada kalıyor" ifadelerini kullandı.
Fidan, yapımda 12 bin yıl önce yaşayan insanları da gündelik karakterler gibi çizdiklerini belirterek, şöyle konuştu:
"Göbeklitepe'de 'H' harfine benzeyen şekiller çok fazla. Hayri düşer düşmez 'Ne yapacağız?' diye soruyor. 'En kötü baş harfini kazı ne olacak.' diyorlar. Böyle örtüşen güzel nüanslarımız da var."
Gençlik ve Spor Bakanlığı, TÜGVA ve Sinefesto'nun iş birliğiyle hazırlanan "Sinema Kahvesi" projesi kapsamında Üsküdar'daki TÜGVA İstanbul İl Temsilciliği'nde özel bir mekan tasarlandı.
Sinemaya dair çok sayıda basılı ve dijital kaynağa ev sahipliği yapan bu mekanda sektöre ilgi duyan gençler, öğrenciler ve sinemaseverlerin bir araya geldiği etkinlikler düzenleniyor.
Kaynak: AA