İnsanoğlu için uçmak tarih boyunca hep arzu edilen, gerçekleştirilmek istenen bir hadise olmuş. Havacılığa olan bu ilgi elbette bizim tarihimiz açısından da önemli bir yere sahip.
Oldukça eski bir geçmişi barındıran Türk havacılık çalışmalarında birçok farklı denemeye şahitlik ederiz. Bu denemelerde kimi zaman başarısız olunsa da hafızalarımıza kazınmış nice başarı örnekleri de mevcut.
10. yüzyılda yaşayan İsmail Cevheri ile başlayan, Siracettin, Molla Uzun Hasan, Lagari Hasan Çelebi, Hezarfen Ahmed Çelebi, Bebekli Atıf Bey, Veli Direko ve Ahmet Hoca'yla devam eden havacılık denemelerinin, günümüzdeki çalışmalara ilham olduğunu söyleyebiliriz.
Hezarfen ilk oldu
Bu kişiler arasında ismine en çok aşina olduğumuz Hezarfen Ahmed Çelebi’nin uçuş denemesi ilk başarılı örnek olarak kabul edilir.
Hezarfen Ahmed Çelebi, Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde geçen anlatısına göre 1632 yılında lodoslu bir havada Galata Kulesi'nden kuş kanatlarına benzer bir araç takarak kendini boşluğa bırakmış, İstanbul Boğazı'nda 3358 metre süzülerek Üsküdar'da yer alan Doğancılar Meydanı'na inmiştir.
Yaşanan bu olayla birlikte Hezarfen’in ismi havacılık tarihinde bir efsane olarak anılmaya başlamıştır.
“Padişahım, seni hudâya ısmarladım, İsa nebi ile konuşmaya gidiyorum”
Yine Hezarfen Ahmed Çelebi ile aynı dönemde yaşadığı rivayet edilen ve bu alanda bir ilke imza atan bir başka isim de Lagari Hasan Çelebi... Üstelik Lagari Hasan Çelebi, diğer denemelerdeki gibi kanat takarak uçmak yerine barut kullanarak roketle gökyüzüne çıkmayı dener.
Tıpkı Hezarfen’de olduğu gibi Lagari Hasan Çelebi’nin bu hikayesine de yine Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde rastlarız.
Evliya Çelebi’nin aktardığına göre 1633 yılında, IV. Murad’ın kızı Kaya Sultan’ın doğumu münasebetiyle yapılan şenlikler sırasında bu olay gerçekleşmiştir.
Lagari Hasan Çelebi, 50 okka barut macunundan yedi kollu bir fişek icat etmiş ve “Padişahım, seni hudâya ısmarladım, İsa nebi ile konuşmaya gidiyorum” diyerek Sarayburnu’nda IV. Murad’ın huzurunda fişeğe binmiş, yardımcılarının fişeği ateşlemesiyle havaya yükselmiştir.
Havadayken yanındaki fişekleri ateşleyince denizin yüzü aydınlanmış, büyük fişeğinin barutu kalmayıp yere doğru düşerken de ellerindeki kartal kanatlarını açıp bugün İncili Köşk olarak da bilinen Cankurtaran’daki Sinan Paşa Köşkü önünde denize inmiştir. Oradan da yüzerek padişahın önüne…
IV. Murad, Lagari Hasan Çelebi’ye gökyüzünde ne gördüğünü sorduğunda "Sultanım size İsa Nebi'den selam getirdim" diyerek şaka yapar. Sultan IV. Murad, Lagari’ye 1 kese akçe vermiş, ayrıca onu 70 akçe yevmiye ile sipahi olarak görevlendirmiştir. Daha sonra Kırım’a Selamet Giray Han’ın yanına giden Lagari Hasan Çelebi orada vefat eder.
250-300 metre yüksekliğe çıktığı tahmin edilen ve bu başarısıyla tarihte “roket adam” olarak anılan Hasan Çelebi, ilk kez gerçek anlamda roketli uçuş yapan insan oldu.
Türk havacılık çalışmalarının ilham kaynaklarından biri olan Lagari Hasan Çelebi’nin ismi Türksat’ın Gölbaşı Yerleşkesi’ndeki Uydu ve Uzay Müzesi’nde yaşatılıyor.