Manisa Salihli'de bulunan ve şehircilik tarihi M.Ö 1200'lü yıllara dayanan Sardes Antik Kenti, farklı medeniyetlerden ayakta kalmış yapıların da bulunduğu çok sayıda eseri bünyesinde barındırıyor.
Kent en parlak dönemini Lidya uygarlığıyla yaşadı
Batı Anadolu'da egemen olan Lidya'ya başkentlik yaparak altın madenciliği sayesinde elde ettiği zenginlikle döneminin en önemli merkezlerinden biri olan antik kent, en parlak dönemini de Lidya uygarlığıyla yaşadı.
Dönemin önemli bilim insanları ve sanatçılarını kendisine çeken Sardes, "Karun kadar zengin" sözüyle de tanınan Lidya Kralı Karun dönemindeki zenginliğiyle dilden dile dolaştı.
Bugün antik kente gelenler, Lidya Tümülüs mezarlıklarını, çok tanrılı dinler zamanından kalan ve iyi korunmuş, dünyanın en görkemli tapınaklarından olan Artemis Tapınağı'nı, Antik Çağ'ın en büyük havrasını, Yuhanna İncili'nde bahsedilen kiliseyi, Roma döneminden anıtsal bir hamam ve gimnazyumu (Eski Yunan ve Romada, beden eğitimi ve spor etkinliklerinin yer aldığı, çevresinde revaklı avlular bulunan büyük bina) ile kente altın taşıdığı rivayet edilen Paktolos Nehri'ni (Sart Çayı) ziyaret edebiliyor.
"Geçici listeden kalıcı listeye alınmasını bekliyoruz"
Sardes üzerine yaptığı araştırmaları kitaplaştıran Salihli Turizm Derneği (SATURDER) Onursal Başkanı Mustafa Uçar, antik kentin kültürel ve dinsel açıdan ziyaret edilmesi gereken bir yer olduğunu söyledi.
Madeni parayı basan Lidya'nın insanlıkta büyük bir etki bıraktığını anlatan Uçar, parayla birlikte ticaret anlayışının değiştiğini belirtti.
Mustafa Uçar, Sardes'e gelen ziyaretçi sayısının her geçen yıl arttığını vurgulayarak, "Sardes Antik Kenti'nin yaşam alanı 75 kilometrekarelik büyük bir alan. Şu anda bu alanın yüzde 1'i ortaya çıkmış vaziyette. Kazılarla yeni eserlere, bilgilere ulaşılıyor" dedi.
Mustafa Uçar, Sardes Antik Kenti ve Bintepeler Lidya Tümülüsleri'nin 2013 yılında Dünya Miras Geçici Listesi'ne alındığını, 5 yıldır bu listede beklediğini söyledi.
"İnsanlığa para gibi finans dünyasını ortaya çıkartacak, ticareti geliştirecek, takası ortadan kaldıracak bu kadar değerli veriler sunan bir yerin UNESCO'da geçici listede olması garipsenecek bir durum. Geçici listeden kalıcı listeye alınmasını bekliyoruz."
"Dünyanın en büyük tümülüs alanı"
Kültür ve Turizm Bakanlığı kayıtlarında Sardes ile ilgili şu bilgiler yer alıyor:
"Batı Anadolu'yu hakimiyeti altına almış bir imparatorluğun başkenti, sikkenin doğum yeri ve adı hayal bile edilemeyecek zenginlikle özdeşleşen Krezüs'ün (Karun) vatanı olan Sardes, antik dünyanın önde gelen şehirleri arasında yer almaktaydı. Şehir, kent planlaması konusunda emsalsiz olup, Mezopotamya dışındaki en büyük savunma duvarı ile çevrelenmiştir.
Günümüze kadar korunagelmiş olan dünyanın belki de en görkemli İon düzeni tapınaklarından birine ev sahipliği yapan antik kent, korunmuş Roma yapıları içerisinde anıtsal bir hamam-gimnazyum kompleksi ve antik dünyanın en büyük havrasına sahiptir. Marmara Gölü'nün güney kenarında yer alan ve Lidya Tümülüs mezarlık alanı olan Bin Tepeler, dünyanın en büyük tümülüs alanıdır."
Kaynak: AA