Seğmenlik, başı dik, korkusuz Anadolu yiğitlerinin duruşudur.
6. yüzyıl Oğuz Türkleri'nden günümüze uzanan bir gelenek olan seğmenlik, Türkiye'nin kalbi başkent Ankara'nın en önemli simgelerinden biri.
"Bütün bildiklerimizi bizden sonrakilere aktarmak en büyük görevimiz"
O ruhu yaşayan en tecrübeli isimlerden biri olan Seğmen Ertan Göksu, seymenliğe 30 yaşındayken başladığını, seneye Ankara Kulübü'nde 50. yılını kutlayacağını söyledi.
O da kendinden önceki seğmenler gibi bildiklerini gençlere anlatıyor. Seğmenliğin yaşatılmasını büyük bir görev olarak görüyor.
"Bütün bildiklerimizi bizden sonrakilere aktarmak en büyük görevimiz. Seğmenlik sadece oyun oynamak değil, oyun bu işin bir parçası. Biz bir ruhu devredebilmenin gayreti içindeyiz."
En minik seğmen çalışmalarını hiç aksatmıyor
Ankara Kulübü'nün en minik seğmeni ise Ali Dursun...
Ali, tıpkı Ertan dedesi gibi iyi bir seğmen olmak için çalışıyor.
Minik seğmen hocasını can kulağıyla dinliyor. Gönül verdiği seğmenlik çalışmalarını hiç aksatmıyor.
Ankara Kulübü, seğmenlik kültürünün devamı için çalışıyor
Seğmenlik sadece bir halk oyunu değil.
Ankara Kulübü, bu kültürü, derneğin bulunduğu sokakta sergiliyor. Derneğe gelenleri bir Ankara sokağı karşılıyor. Üst tarafta yer alan evler ve alt taraftaki mankenlerin üzerinde yer alan seğmen kıyafetleri Ankara'nın ruhunu yansıtıyor.
Seğmenlik kültürünün devamı için 7'den 70'e tüm seğmenler yan yana yürümeye devam ediyor.
Haber: Göksu Kandemir
Kamera: Tayfun Uslu