Gün geçtikçe büyüyen ve yıllık hasılatı 900 milyon liraya yaklaşan Türk sinema sektöründe bu olumlu gelişmelere rağmen büyük bir kriz yaşanıyor.
Sorun, film yapımcıları ile Türkiye'deki 2 bin 939 sinema salonunun 905'inin sahibi olan işletmeci grup arasında.
Yapımcılar, bilet hasılatından kendilerine düşen payın yıllardır artmadığını, bunun sürdürülemez olduğunu savunuyor. Ayrıca, uygulanan patlamış mısır ve içecek promosyonlu bilet satışından şikayetçiler. İddiaları, promosyonların kendilere sorulmadan yapıldığı.
Bilet fiyatları 40 liraya kadar çıkıyor. Yapımcılar, bilet başına kendilerine düşen 5 lira pay ile yeni film yapmanın, izleyiciyi kaliteli filmlerle buluşturmanın imkansızlığına dikkat çekiyor.
Yaşanan kriz yeni filmlerin vizyona girmesini engelliyor
Salon işletmecilerinin patlamış mısır ve içeceğin ücretini müşteriden alarak, biletin esas payını düşük tuttukları iddiası promosyon krizinin kaynağı.
Yapımcılara göre salon işletmecisi kazancını sabit tutuyor, indirimin tamamı bilete uygulanıyor. Yaşanan kriz yeni filmlerin vizyona girmesini de engelliyor.
İlk olarak oyuncu ve yapımcı Yılmaz Erdoğan yeni filmini vizyona sokmaktan vazgeçtiğini sosyal medyadan duyurdu. Cem Yılmaz ve Şahan Gökbakar da, Erdoğan'ın ardından filmlerinin vizyona girmesinden vazgeçti.
Krizin diğer boyutu da şeffaflık konusu
Yapımcılar, satılan biletlerin sayısı ile ilgili bilgileri, salon işletmecisinden aldıklarını ama bu aktarımın şeffaf olmadığından şikayetçi.
Tartışmanın diğer tarafı olan sinema işletmecisi grup, konuya ilişkin açıklama yaptı.
Açıklamada, "Yapımcıların bilet parasından istediği pay artışı 12 buçuk liralara kadar yükseliyor. Bu noktada en ucuz sinema biletinin ücreti 30 liraları bulmak zorunda, bu da tüketici açısından oldukça sıkıntılı olacak" denildi.
Ayrıca promosyonların seyirci sayısını artırdığı görüşü de belirtildi.
Sinemaseverler ise, bu tartışmanın bir an önce sona ermesini ve yeni filmlerin vizyona girmesini istiyor.
Kaynak: TRT Haber