Dünyada yaşam alışkanlıklarını değiştiren salgın sebebiyle iş görüşmeleri ve toplantılar da online platformlar aracılığıyla yapılıyor. Küresel salgını atlatabilmek için "evde kal" çağrılarına uyan vatandaşlar, zirve toplantıları ve gala gibi büyük uğraş gerektiren organizasyonları da dijital ortama uyarlayarak online platformlara taşıdı.
Her yıl, "Yönetimsel Faaliyetler", "Liderler Zirvesi" ve "Genel Kurul" başlıklarında üç kez toplanan Genç Liderler ve Girişimciler Derneği, nisan ayında Bodrum'da yapılması planlanan ikinci toplantısını, salgın nedeniyle "online zirve" ile gerçekleştirdi.
Zirveye gündelik giysileri ile katılan üyeler, etkinlikler kapsamında gerçekleşen münazara yarışmalarında kendilerine verilen farklı konularda iddialarını savunurken jüriyi etkileyebilmek için makyaj, kostüm ve görsel efektlerden yararlandı. Bazı üyeler kadın kılığına girerken, bazıları fonu değiştirerek çöl ya da deniz manzarası önünde konuşmasını yaptı.
Türkiye'nin 16 kentinden 280 gencin katılımıyla 22 oturumun gerçekleştirildiği zirvenin en renkli anları, görüntülü konuşma imkanı sunan platformlar aracılığıyla hayata geçen "online gala"da yaşandı. Aynı masada buluşma hayallerini "aynı ekrana" taşınan erkekler, gala için smokin ya da takım elbise, kadınlar ise abiye giyerek kamera karşısına geçti.
"Aynı masada olamasak bile aynı ekranda olalım"
Galaya evinin balkonundan smokini ve boynuna taktığı başkanlık kolyesi ile katılan JCI Türkiye Başkanı Mehmet Altuğ Türkdalı, güncel konuların yanı sıra takımlar halinde münazara yarışmalarının gerçekleştirildiği zirvenin online yapılmasının avantaj ve dezavantajlarını yaşadıklarını ifade ederek, yarışlarda katılımcıların evdeki imkanları iyi değerlendirdiğini vurguladı.
"Birlikte eğlenebilmek de önemli"
Seyirciyi ve jüriyi etkileyerek ikna etmek için münazara yarışmalarına mizah katan bazı üyelerin kılık kıyafet değiştirdiğini, kimisinin de büründüğü karakteri vücut ve beden diliyle iyi temsil ettiğini belirten Türkali, "Çalışmak kadar çalıştıktan sonra birlikte eğlenebilmek de önemli. Bizim 'önce arkadaşlık sonra iş' dediğimiz bir mottomuz var. Hepimiz 18-40 yaş arasındaki profesyonelleriz. Çalıştıktan sonra keyiflendiğimiz ve birbirimize teşekkürlerimizi sunduğumuz kısımlar olur, bunlar da galalardır" dedi.
Mehmet Altuğ Türkdalı, her organizasyonu son akşam yapılan müzikli, konuşmalar ve ödül takdimlerinin yapıldığı geniş katılımlı gala etkinlikleri ile tamamladıklarını anlattı.
Bu zirvenin galasında da geleneği bozmadıklarını dile getiren Türkdalı, şöyle devam etti:
"Dedik ki, bu kadar çalıştık, bu kadar yaptık, normal fiziki ortamda gala yapıp birbirimize saygılarımızı ve teşekkürlerimizi sunuyorsak, insanları aynı atmosfere sokalım. Psikologların dedikleri bir şey var; yaşadığınız günleri normal iş hayatınızdaki gibi programlayın, sabah kalkış saatlerinizi ve kılık kıyafetlerinizi değiştirmeyin. Tamam takım elbiseyle belki olmayacak ama 'İş elbisenizle oturun, toplantılarınızı yapın' diyorlar. Biz de dedik ki, aynı motivasyonla devam edelim. Çünkü insanlar gerçekten emek verdi. Aynı masada olamasak bile aynı ekranda olalım şuuruyla hareket ettik. Galanın giyim kıyafet koşullarını arkadaşlarla paylaştık. Etkinliklerimizde şube başkanlarının her yıl isimlerinin yazıldığı ve birbirine aktarıldığı, hatta ülke başkanı için de ayrı bir kolyenin bulunduğu bir seremoni var. O kolyeleri törenlerde takarız. Böylece liderlik sorumluluğu almış kişilerin daha kolay tanınabilmesi ve omuzlarda yaşatılabilmesi hedeflenmiş. 'Kolyelerimizi de takalım' dedik ama ne geleceğini açıkçası bilmiyordum. İnsanlar bir otelde zirve yaptığımızda nasıl oraya gideceklerse, saçları, makyajı, grand tuvalet giyinilmiş halde katıldılar. Sevdiğiniz yüzlerle o alışkın olduğunuz ortamı orada yaşamak insanı iyi de hissettiriyor açıkçası."
"Papyonun altına terlik, şort giyenler de olmuş"
Türkdalı, bir süredir sokağa çıkamayan üyelerin evde kendi imkanlarıyla galaya hazırlandıklarına değindi. Kendisinin makas ve bıçakla sakalını düzelttiğini kaydeden Türkdalı, şöyle konuştu:
"Gala öncesi toplu fotoğraf çekimimiz var. Bütün organizasyona katılan kişilerin şık şekilde protokolle birlikte dizildiği 200 kişilik bir fotoğrafımız vardır. O süreç 1-1,5 saatlik sürdüğü için hazırlanmak bazen yorucu oluyor. Otele özel kuaförler çağırılır, onunla ilgili sponsorluklar alınır. Birden fazla kişinin aynı ayda saçı ve makyajı yapılır. Bunu paylaştığımız kendi gruplarımız normal karşıladı ve buna uyacaklarını söylediler. Zirvenin, o işleyişin o kadar güzel gittiğini hissettik ki bunun o şekilde (resmi kıyafetli) sonlanması gerektiğini onlar da hissetmiş. Kimseden 'Niye biz böyle giyiniyoruz?' diye soru almadık. Herkese çok normal geldi. Özellikle hafta sonu sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu dönemlerde insanların kendilerine bakması ve o ekran karşısına çıkması değerli hissettiriyor. Beni de çok iyi hissettirdi açıkçası. Genelde de insanların evinde ailesi, eşi dostu olduğu için makyaj kısımlarında destek almışlar. Papyonun altına terlik, şort giyenler de olmuş. Ben Türk bayrağı ile poz vermem gerektiği için takım giydim. Gayet de keyifli oldu."
Beni balkondan görenler "deli" demiş olabilir
Galaya evinin balkonundan yaptığı bağlantıyla katıldığını anlatan Türkdalı, "Ben balkondaydım o gece. Dışarıdan insanlar beni gördü. 'Papyonu giymiş, kolyeyi takmış, deli herhalde bu' demişlerdir" değerlendirmesinde bulundu.
Türkdalı, smokin giyerek galaya hazırlanan bazı üyelerin annelerinin, "Oğlum sokağa çıkma kısıtlaması var, sen nereye gidiyorsun?" diyerek panik yaşadıklarını, galanın internette yapılacağı konusunda ikna olduktan sonra rahatladıklarını anlattı.
Türkdalı, online platformların aracılığıyla gerçekleşen zirvenin YouTube üzerinden canlı yayınlandığını, binlerce kişi tarafından anbean izlendiğini sözlerine ekledi.