Binlerce yıllık geçmişe sahip Anadolu’nun her köşesinde zengin bir arkeolojik miras bulunuyor. Bu miras Anadolu toprakları gibi, Anadolu topraklarını çevreleyen denizlerin dibinde de yatıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü (KÜVAM), bu gerçekten yola çıkarak bir çalışma başlattı. Ankara Üniversitesi Mustafa V. Koç Deniz Arkeolojisi Uygulama ve Araştırma Merkezi (ANKÜSAM) ile iş birliği yaptı. ANKÜSAM koordinatörlüğünde, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün uygun şartları taşıyan uzman personeline, su altı arkeolojik kazı ve araştırmalarında faydalanmak üzere eğitim verilmeye başlandı. Bu yıl sekizincisi yapılan eğitimlerin su altındaki kültürel mirasımıza yaptığı katkıyı ANKÜSAM Müdürü Prof. Dr. Vasıf Şahoğlu anlattı.
Ankara Üniversitesi Deniz Arkeolojisi Uygulama ve Araştırma Merkezinin çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz?
1992’de Prof. Dr. Hayat Erkanal’ın başkanlığında İzmir Urla’da Liman Tepe kazıları başladı. İzmir’in tarih öncesi dönemlerini araştırmaya başladık. Bu çalışmalarımızı kurumsallaştırmak için Ankara Üniversitesi Deniz Arkeolojisi Uygulama ve Araştırma Merkezine dönüştürdük. Bu merkezi kurmaktaki amacımız, ülkemizde önemli bir eksiklik olan kıyı yerleşimlerinin interdisipliner bir şekilde, çok yönlü olarak araştırılmasıydı. Su altında kalan kültür varlıklarımızın belgelenmesi, gerekirse bunlarla ilgili kazılar yapılması, korunmaları için alınması gereken önlemler gibi konularda çalışmalar yürütüyoruz. Kazılarımızın başından bu yana da Kültür Bakanlığına bağlı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğüyle koordinasyon içindeyiz.
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü personeline eğitim verme fikri nereden çıktı?
Sonuçta Ankara Üniversitesi olarak bir eğitim kurumuyuz. Bir yandan bilimsel araştırmalar yaparken bir yandan da eğitim konularına önem veriyoruz. Ülkemizde su altında gerçekleştirilen arkeolojik çalışmalarla ilgili yetişmiş eleman sıkıntısı olduğunu gördük. Bu nedenle Kültür ve Turizm Bakanlığıyla koordineli bir şekilde yürüttüğümüz eğitim programlarına başladık. Bu yıl da sekizincisini gerçekleştirdik.
Bu kurslarda tam olarak nasıl bir eğitim veriliyor?
Düzenlediğimiz bu kurslar çerçevesinde su altında bir arkeolojik çalışma nasıl yapılır, kıyı yerleşimlerine arkeologlar olarak nasıl yaklaşmalıyız, nasıl disiplinler arası çalışmalar yürütülmesi gerekiyor, arkeolojik çalışmalarda pratikte dikkat etmemiz gereken noktalar nelerdir gibi konularda eğitim veriyoruz. Özellikle su altından çıkarılan kültür varlıklarının restorasyon ve konservasyonunda çok daha farklı teknikler de uygulanıyor. Kurslardaki hedefimiz, bu konularda bilinçli uzmanlara sahip olmak. Bundan sonraki yıllarda da bunu devam ettirmeye çalışacağız.
Kurslara katılan personel neye göre belirleniyor?
Kültür Bakanlığı kurs personelini kıyı kentlerindeki müzelerden belirliyor. Bazı kurslarımıza hiç dalıcı brövesi olmayan personel geliyor. Burada onlara dalış brövesi yeteneklerini kazandırıyoruz. Ankara Üniversitesi olarak geçtiğimiz haftalarda düzenlediğimiz kursla toplam 12 bakanlık personelinin 7 tanesi bir yıldız, 5 tanesi de 2 yıldız dalıcı brövesi almaya hak kazandı. Tabii geçen yıllar içerisinde birçok personeli en azından denizle bir araya getirmeye başladık. Bununla ilgili ilk adımları atmalarını sağladık. Bazı kurslarımızda da bröve eğitimleri yerine deneyim artırıcı programlar düzenliyoruz.
Deneyim artıcı programlar çerçevesinde nasıl bir eğitim veriyorsunuz?
Su altında yürüttüğümüz arkeolojik araştırmalarda birebir görev alarak arkeolojik bir çalışmada nasıl kazı yapılıyor, dokümantasyon nasıl yapılıyor, nelere dikkat etmemiz gerekiyor gibi konularda direkt pratik eğitim alıyorlar. Bu deneyimin, kendi bölgelerinde gerçekleştirilecek acil kurtarma çalışmaları olsun, belgeleme çalışmaları olsun çok yararı bulunuyor. Sonuçta üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkede yaşıyoruz. Su üzerinde ne kadar çok kültür varlığımız varsa aynı şekilde suyun altında da benzer bir resim var aslında. Ne var ki bunu çok bilmiyoruz. Fakat zaman içerisinde daha bilinçli ve doğru adımlar atarak bu konuya hakim olmayı başaracağız.
Bu kursları nerelerde veriyorsunuz?
Liman Tepe kazı alanında ve Karantina Adası'nda su altında kalan Roma kalıntıları var. Bu bölgede çalışmalar yürütüldü. Akşamları da deniz arkeolojisiyle ve su altı kültür varlıklarının korunmasıyla ilgili konferanslar düzenledik. Bu şekilde hem kursiyerlerin donanımını artırmayı planlıyoruz hem de pratikte deniz altındaki arkeolojik araştırmaları nasıl yürütecekleri hakkında bilgiler veriyoruz.
Su altı arkeolojisine yönelik kursları gelecekte hangi noktaya taşımayı hedefliyorsunuz?
Önümüzdeki süreçte Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeleri Genel Müdürlüğü ile yürüttüğümüz bu çalışmayı daha da geliştirmeyi planlıyoruz. Bakanlık personelini deniz altında kalan su altı kültür varlıklarının korunmasıyla ilgili daha da geliştirmeyi hedefliyoruz. Bu sayede su altındaki kültür varlıklarımız hakkında daha iyi bilgi sahibi olabileceğiz. Bu konuda deneyimli personel arttıkça, ülkemizde gerçekleştirilen su altındaki arkeolojik çalışmalara da bakanlık yeterli sayıda personelle katılım sağlayabilecek. Dolayısıyla bu çalışmaların sayısının da zaman içerisinde artmasının önü açılacak.