İzmirli bir ressam olan Sabahat Al Rashdan, evliliği dolayısıyla Amman’a taşınır. Buradaki kraliyet aileleriyle yakın dostluk kurar ve portrelerini çalışmaya başlar. Binin üzerinde eseri bulunan 85 yaşındaki Al Rashdan, 14-29 Eylül arasında Milli Saraylar Saray Koleksiyonları Müzesi Dolmabahçe Sanat Galerisi’nde sergilediği eserlerinin gelirini şehit çocuklarının eğitimine bağışlayacak.
Hayatının önemli bir kısmını Ürdün’de geçiren Sabahat Al Rashdan, İstanbul Güzel Sanatlar Akademisindeyken, ressam, heykeltıraş ve şair olan Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun özel öğrencileri arasındaydı. Eğitimi bittikten sonra da hocasıyla bağlarını hiç koparmayan Sabahat Hanım, Ürdün’deki dostlarıyla ilk olarak Bedri Rahmi’nin aracılığıyla tanışmış. Amman’da yaşayan Türk dostlarının arasında Sultan Reşat’ın torunlarından Şehzade Ömer Fevzi ve Mihrimah Sultan, Kral Hüseyin’in amcalarından olan Prens Zeid’in eşi ressam Prenses Fahrelnissa Zeid gibi isimler vardır.
“Her güzellikte Allah’ı görüyorum”
Allah aşığı olduğunu ve bu aşkın gülümseyen bir aşk olduğunu söyleyen Al Rashdan, portre çalışmalarında insanların yüzünü çalıştığını, çünkü hepsinde Allah’ın güzelliklerinden birer parça gördüğünü anlatıyor. Hiç çocuğu olmayan Sabahat Hanım, bugüne dek sayısız çocuğun eğitimine destek olmuş.
Şehit çocuklarına uzanan el
Sanat tarzının mistik yani dini olduğunu ve bu sayede hayallerindekileri gerçeklerle, yani tabloya fırça ve spatula ile aktardığı renkler ve çizgilerle anlatabildiğini söyleyen Sabahat Al Rashdan, düzenlediği sergide aslında paha biçilemez bir şey yapıyor.
Resmettiği eserlerinin hepsiyle kuvvetli bir bağı olan ressam, “Benim ancak yapabildiğim, ömür boyunca bu resimleri düşündüm. Bunun gelirini, karınca kararınca ne gelirse Allah ne vermişse, şehit çocuklarının eğitimine hazırladım” diyor ve hayırseverlere de serginin amacına katkı sağlamaları için çağrıda bulunuyor.
Kurgu: Cihan Karaahmetoğlu