Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürü Selim Terzi, ilk kez Beyoğlu Kültür Yolu Festivali ile 2021'de başlatılan Türkiye Kültür Yolu Festivalleri'ne bu yıl Trabzon'u da eklediklerini söyledi.
Terzi, festivale, restorasyonun ardından geçen yıl yeniden ziyarete açılan Sümela Manastırı'nın adını verdiklerini anlatarak, beklentilerinin çok üzerinde bir ilgiyle karşılaştıklarını ifade etti.
Festival programının her adımında büyük yoğunluk yaşandığını anlatan Terzi, "Sergilerden atölyelere, dijital enstalasyonlardan çocuk etkinliklerine, Trabzon'un yeme içme kültürünün en iyi şekilde tanıtıldığı gastronomi etkinliklerinden, söyleşilere 500'den fazla etkinliği başta Trabzon halkı olmak üzere çevre illerden de festivale katılım sağlayan vatandaşlarımızla buluşturduk" dedi.
Terzi, 9 gün süren festivalin çok güzel geçtiğinin altını çizerek, "Aldığımız geri dönüşler çerçevesinde de gönül rahatlığı ile söylenebilir ki festivalimiz bölgedeki canlılığı arttırmanın yanı sıra kültür ve sanatın her alanında vatandaşlarımızla buluştu" diye konuştu.
"500 civarında etkinlik vatandaşlarla buluştu"
Festival kapsamında 30'dan fazla mekanda 500 civarında etkinliği vatandaşlarla buluşturduklarını vurgulayan Terzi, şu değerlendirmede bulundu:
"Binden fazla da sanatçımız katılım sağladı. Trabzon Fuar Merkezi'nde Bengü, Mehmet Erdem ve Rubato, 100. Yıl Marşları konserinde Metin Özülkü, Ömür Gedik, Hande Ünsal, Gökhan Tepe, Ferda Anıl Yarkın ve Güliz Ayla ile Motive, Fatma Turgut, Ali Kınık, Göksel, İkilem, Dedüblüman, Oğuzhan Koç gibi isimler konser verdi. Ayrıca Türk halk müziği, Türk sanat müziği ve tasavvuf konserleri ve Halk Dansları Topluluğu da izleyiciyle buluştu."
Terzi, Ganita sahil şeridindeki Sonsuzluk Penceresi'nde "Kutsal Damlalar Efsanesi Cam ve Taş Heykel Enstalasyonu", 15 Temmuz Şehitler ve Hürriyet Parkı'nda "Bir Hayalin İnşası Sergisi", Kızlar Manastırı'ndaki "Akkase Ebru Sergisi" ve "Amberin Sırları Dijital Fotoğraf Sergisi", Ayasofya Camisi iç avlusunda bulunan "Ebru Sanatı Dijital Deneyim Ekranı"nın festival boyunca devam eden ve yoğun ilgi gören sergilerinden olduğunu ifade etti.
"Tüm etkinliklere 1 milyon 300 binden fazla kişi katıldı"
Manastır Kütüphanesi Kent Kitaplığı'nın da ziyaretçilerin büyük beğenisini topladığını kaydeden Terzi, şöyle konuştu:
"Çocuk etkinliklerimize de ayrı parantez açmak gerekir. Festival kapsamında tüm çocuklarımız ve aileler, büyük bir ilgiyle kültür ve sanata doydu diyebiliriz. Çocuk atölyeleri, bando gösterileri, edebiyat söyleşileri, sanat etkinlikleri, geleneksel el sanatları çalışmaları, çocuk kulüpleri, ebru sanatı deneyimleri, tiyatrolar ve daha fazlası Hüseyin Avni Aker Millet Bahçesi'nde çocuklarımızla buluştu. 9 gün süren festivalimiz boyunca Trabzon ve çevre illerimiz dahil olmak üzere tüm etkinliklere 1 milyon 300 binden fazla kişi katıldı."
"Hedefimiz 2028'e kadar 35 şehre festivallerimizi ulaştırmak"
Terzi, festivalin Trabzon'da geleneksel hale getirileceğini, yaptıkları çalışmaların bu sürecin başlangıcı olduğunu söyledi.
Festival sürecini başlattıkları bütün şehirler için de bu durumun geçerli olduğunu anlatan Terzi, "Bakanlığımız bünyesinde Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğümüzün içinde bir festival birimi oluşturuldu. Kendi içimizde de böyle bir yapılanmaya gidiyoruz. Sayın Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy'un da bahsettiği gibi, hedefimiz 2028'e kadar 35 şehre festivallerimizi ulaştırmak" dedi.
Terzi, festivalin en büyük katkılarından birinin de farkındalık olduğunu ifade ederek, "Dünya genelindeki birçok araştırmaya baktığımızda kültürel ve sanatsal etkinliklerin arttığı ülkelerdeki şehir yaşantısında, daha büyük mutluluk ve huzur gözlemleniyor. Özellikle şehrin kültür sanat alanında değerlerini, sanat insanlarını bu sürece dahil ediyoruz" diye konuştu.
Yola, operadan sinemaya, edebiyattan tiyatroya, konserlerden sergilere ve tasavvuf etkinliklerine kadar her yaştan ve her kesimden vatandaşı kültür ve sanatla buluşturmak üzere çıktıklarına işaret eden Terzi, birbirinden farklı alanlarda birçok kişiyi bir araya getirdiklerini aktardı.
Terzi, festival takvimini belirlerken şehrin ekonomisine katkı sağlaması açısından, özellikle turizm yoğunluğunun düşük olduğu dönemleri tercih etmeye çalıştıklarını da sözlerine ekledi.