Muğla Fethiye'de sahilden görüş mesafesinde bulunan Şövalye Adası, tarihi kalıntıları ve sessizliğiyle bölgeye giden yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.
İsmini 15. yüzyılda bölgede bulunan Rodos şövalyelerinden alan adaya ulaşım, Foça Mahallesi'ndeki Çalış Plajı'ndan kalkan teknelerle sağlanıyor.
Adaya uğrayanlar, Rodos şövalyelerinin yaptırdığı kale kalıntılarını, eski sarnıçları ve mozaikleri görebiliyor.
Adada 70 bina, 4 konaklama tesisi, bir restoran ve plajlar var. Ada, misafirlerine tarihle iç içe, huzurlu bir tatil yapma imkanı sunuyor.
"Rodos Şövalyeleri yaşadı"
Fethiye Müze Müdürü Emel Özkan, adanın stratejik açıdan oldukça önemli bir konumda olduğunu, tarih boyunca Fethiye Körfezi'ni daha korunaklı hale getirdiğini anlattı.
Özkan, "Ada, antik dönemde kentle aynı ismi taşıyan ve 'uzak diyar' anlamına gelen Makri Adası olarak biliniyor. Bazı araştırmacıların ismini bölgede milattan sonra 8. yüzyılda yaşayan bir piskopostan aldığı iddiaları var. Geç Roma dönemine tarihlenen eserlerin çoğu Bizans döneminde malzeme olarak kullanılmıştır. Adada bulunan kilise, şapel, sarnıçlar ve yapı kalıntılarının tamamı Bizans dönemine aittir" dedi.
Özkan, Menteşe Beyliği'nin yıkılmasından sonra bölgede Rodos Şövalyeleri'nin yaşadığını söyledi.
"3. derece doğal sit alanı"
Şövalyelerin kent merkezinde ve adada birer kale inşa ettirerek uzun süre kentin denetimini ellerinde tuttuklarını belirten Özkan, şöyle konuştu:
"Bu devir Kanuni Sultan Süleyman'ın Rodos'u fethine kadar devam etmiştir. İsmini üzerinde yaşayan şövalyelerden alan ada, 1982'de 3. derece arkeolojik sit, 1988 yılında da özel çevre koruma bölgesi ve 1994 yılında 3. derece doğal sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır."
Ada sakinlerinden 98 yaşındaki Mehmet Tekin, çocukluğunun burada geçtiğini söyledi.
Otel inşaatlarında çalıştığını belirten Tekin, yılın tamamında kaldığı adada kendisinden yaşlı kimsenin olmadığını, tüm arkadaşlarının hayatını kaybettiğini anlattı.
"Adanın ilk adı Eski Meğri"
Tekin, "Adanın ilk adı Eski Meğri idi. Eskiden Fethiye'de çok sivrisinek olurdu. Halkın burada barakaları vardı ve buraya gelirlerdi. Burada geçmişte şövalyeler yaşadığı için adını daha sonra Şövalye Adası olarak değiştirdik" dedi.
Tekin, adanın her yerinde tarihi kalıntılar olduğunu, yabancı turistlerin kalıntıları görmek için adayı ziyaret ettiğini dile getirdi.
Adanın tek restoranını işleten Mehmet Selim Günday da, yılın tamamında işletmenin açık olduğunu, gelen misafirleri en iyi şekilde ağırlamaya çalıştıklarını söyledi.
"Ada, marka olma yolunda sessiz sedasız ilerliyor"
Adadaki yürüyüş yollarında tarihi kalıntıların görülebildiğini vurgulayan Günday, şöyle konuştu:
"Ada ile ilgili çok ciddi araştırmalar yapılmadığı için kesin bilgiler bulunmuyor. Ada yerli turistlerin yanı sıra İngiliz ve Japon turistlerin ilgisini çekiyor. Adada yaşam gelenlere huzur veriyor. Adaya gelenler açık denize, Fethiye'ye karşı yaklaşık 200 yıllık zeytin ağaçlarının altında vakit geçirebiliyor. Denizi tertemizdir. Fethiye yaz aylarında çok sıcak olduğu için ada Fethiyeliler için bir kaçış noktası konumunda. Fethiye'nin Göcek ve Ölüdeniz'i marka olmuş durumda. Şövalye Adası da Fethiye'nin en güzel noktalarında birisi. Fethiye'nin, üzerinde yerleşim yeri olan tek adası. Ada, marka olma yolunda sessiz sedasız ilerliyor. İlerleyen yıllarda ada daha da tanınacağını düşünüyorum."
Günday, adanın geçmiş yıllarda İngiliz basınında da yer aldığını, bundan dolayı bölgeye giden İngilizlerin sıklıkla adayı ziyaret ettiğini söyledi.
Ailesiyle ilk kez Fethiye'ye tatile giden İngiliz Stuart Corrigan ise, "Şövalye Adası'nı sosyal medyadan gördüm. Çocuklarımla gezeceğim sakin bir nokta olduğu için Şövalye Adası'na geldim. Huzurlu bir yer. Ülkeme döndüğümde çevreme de buraları tavsiye edeceğim" dedi.
Kaynak: AA