Çini sanatçısı Ebru Camkıran, Türk İslam dönemi mezar taşlarındaki süslemeleri yaşatmak için mezar taşlarını çini panolara işliyor.
Hazirelerde görüp etkilendiği mezar taşı süslemelerinin unutulmasından endişe eden sanatçı, çinideki ustalığını bu süslemeleri gelecek nesillere aktarmak için yol alıyor.
Bunun için mezar taşları üzerinde araştırmalar yapan Camkıran, tarihi taşları işleyeceği çinilerden sergi oluşturarak, bu kültürel zenginliği gelecek nesillere anlatmaya hazırlanıyor.
Ömrünün yarısından fazlasını çiniye adadı
Resim ve seramiğe olan ilgisini çinide buluşturmak için üniversitede çini işlemeciliği alanında öğrenim gören Camkıran, ayrıca bu alanda çeşitli ustalardan da dersler aldı.
Camkıran, öğreniminin ardından İzmir'e döndü, atölyesinde çalışmalar yapmaya başladı.
Halk eğitim merkezlerinde de çini eğitimi veren 40 yaşındaki Camkıran, 22 yıldır çini ile uğraşıyor. Camkıran, 22 yılda 500'den fazla kişiye çini eğitimi verdi, 60'a yakın sergi açtı.
Çininin meşakkatli bir sanat olduğunu anlatan Camkıran, önce toprağın şekil verilip pişirildiğini, üzeri geleneksel motiflerle süslendikten sonra sırlama ve fırınlama aşamalarının yapıldığını ifade etti.
Çini çalışmalarında geleneksel uygulamaları bozmadan sadece yorumunu kattığını belirten Camkıran, "Geleneksel uygulama şekli ve renkler değişmiyor, motifler olması gereken yerlerde ama kendi hikayemi oluşturuyorum. Tıpkı aynı alfabeyi kullananların bir konuda farklı kompozisyonlar yazması gibi" dedi.
Mezar taşlarındaki motiflerle aynı
Camkıran araştırmayı sevdiğini, o döneme ilişkin öğrendiklerini dönemin renklerini, motiflerini kullanarak yorumladığını söyleyerek, mezar taşlarıyla ilgili araştırması sırasında Kemeraltı'ndaki hazirelerde gördüğü tarihi mezar taşlarından çok etkilendiğini vurguladı.
Tarihi mezar taşlarındaki motiflerin çiniye uygunluğunu fark ettiğini anlatan Camkıran, "Çininin motifleri kullanılmıştı mezar taşlarında. Motiflerin kullanışları, ifade biçimi çini ile aynı. Bu benim hoşuma gidiyor. Mezar taşları mermer, renksiz ama ben onları kişinin geçmişini, yaşadığı dönemi, yaşantısını okuyarak renklendirme yapıyorum" dedi.
Camkıran bu araştırmayı projeye dönüştürdüklerini ifade ederek, şunları belirtti:
"Mezar taşlarını çiniye uyarlamaya çalışıyoruz. Mezar taşları yok olmaya yüz tutmuş bir sanat. Orada sanat var, o taşlara işlenmiş. Bu sanat yok olmaya yüz tutmuş. Ben bunu popülaritesi yüksek çini sanatıyla canlandırmaya çalışıyorum. Geçmişimizde mezarlıklar çok önemli yerlermiş. Mahalle arasına mezarlık yapılırmış ve insanlar içi içe yaşarmış mezarlarla. Mezar taşlarına da çok kıymet verilmiş. Ustalar tarafından çok özenle işlenmiş. Çini de özenle işlenen bir sanat dalı.
Mezar taşları hoşuma gidince neden günümüzde de yapılmıyor diye kendime sordum. Bunu birilerinin fark ettirmesi gerektiğinin farkına vardım. Çini sanatını uzun süredir icra ediyorum. İkisini birleştirmek üzere yola çıktım. Mezar taşlarında motifler çinidekiler gibi, anlamları da aynı. Kişilerin hayatlarıyla ilgili bilgiler veriyor. Mesela erkek mezar taşlarındaki başlıklar onların meslekleri, yaşadıkları dönem hakkında bilgiler içeriyor. Bunlar çok hoşuma gitti. Bunların herkes tarafından bilinmesini, geçmişimize sahip çıkmayı istiyorum."
Bugüne kadar 11 tarihi mezar taşını çini panolara aktardığını söyleyen Camkıran, sayıyı 30 parçaya ulaştırıp sergi açmak istediğini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA