Osmanlı döneminde kabristanlar adeta birer istirahat bahçesi olarak tasarlanmış, mezar taşları da tüm incelik ve zarafetiyle buralara konumlandırılmıştır.
Bu sebeple, günümüze ulaşan mezar taşları üzerindeki her detay da farklı bir anlam taşır.
Osmanlı'da mezar taşı geleneği
Osmanlı'daki mezar taşı geleneğinin Türklerin Orta Asya'dan Anadolu'ya taşıdığı bir geleneğin devamı olduğunu belirten tarihçi yazar Ali İhsan Gülcü, tamamı kişiye özel olarak hazırlanan taşların her birinin benzersiz olduğunu söylüyor.
İlk dönemlerde ağırlıklı olarak kavukların bulunduğu mezar taşlarında 2. Mahmut’un yaptığı fes ihtilali ile fesler görülmeye başlanıyor.
Taşın başlığında bulunan çiçek işlemeleri mezarın bir kadına, fes işlemesi ise bir erkeğe ait olduğunu gösteriyor. Süslemeler mesleğe, taşın boyutu ise yaşa dair ipucu veriyor.
Mezar taşlarında saklı anlamlar
Osmanlı dönemine ait mezar taşlarında servi ağacı ve servi ağacına sarılmış üzüm motifinin sıkça görüldüğünü anlatan Gülcü, bunların elif gibi dimdik durmayı ve Allah'ın birliğini simgelediğini söylüyor.
Ucu eğik servinin Allah'a olan saygıyı ifade ettiğini belirten Gülcü, cennet meyveleri arasında sayılan üzümün de Osmanlı mezar taşlarında sıkça kullanıldığına dikkati çekiyor.
Haber: Mahinur Ünal
Kamera: Hayrettin Kavi
Kurgu: Sedat Yıldırım