Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü izniyle, Adana Müze Müdürlüğünce Bern Üniversitesinden Dr. Deniz Yaşin başkanlığındaki ekip tarafından yapılan Adana Tepebağ Höyük kazıları, devam ediyor.
Tepebağ Höyüğü'ndeki kazı çalışmalarında önemli bulgulara ulaşıldı.
Tarihe ışık tutacak kalıntılar ortaya çıkarılıyor
Adana Büyükşehir Belediyesinin de destek verdiği kazılarda Osmanlı, Orta Çağ, Helenistik, Demir ve Geç Tunç çağlarında önemli bir ticaret ve yerleşim yeri olan bölgenin tarihi izlerine ulaşılması hedefleniyor.
Hitit ve Mısır yazılı kaynaklarında bahsedilen Kilikya bölgesinin başkenti "Adania" olduğu düşünülen alanda yürütülen kazılarda, derinlere inildikçe tarihe ışık tutacak kalıntılar ortaya çıkarılıyor.
"Adana bölgesi için bir ilk olan katip mührü bulundu"
Kazı başkanı Dr. Deniz Yaşin, bu sezon kazılarında günümüzden Geç Tunç Çağı'na kadar bir süreci tespit ettiklerini söyledi.
Alanda yerleşimin teraslama yöntemiyle yapıldığını anlatan Dr. Yaşin, aynı kotta olunmasına rağmen yukarıdaki alanda Geç Tunç mimarisi, onun hemen yanında Demir Çağı ve alt kısmında ise Osmanlı dönemine tarihlendirilen mimarinin bulunduğunu belirtti.
Bu seneki çalışmalarda yüzeyden 3 metre kadar derine inildiğini vurgulayan Yaşin, şöyle devam etti:
"Kazılarda, Adana bölgesi için bir ilk olan katip mührü bulundu. Geç Tunç Çağı'na tarihlendirilen bu mühür bölge için çok önemlidir. Üzerinde bir katibin ismi yazılıyor. Normalde böyle bir mühür buradaki tabletlerle beraber gelmesi alışıktır. Bu anlamda bizim için çok da umut verici. Belki buranın arşivi de ileride bununla beraber bulunacak. Buna ek olarak bu alanda Demir Çağı'na M.Ö 7. yüzyıla tarihlendirilen Mısır mührü tespit edildi. Ayrıca Asur saray seramiği de bulundu. Bunların hepsinin tarihlemesi yaklaşık olarak aynı. Özellikle Demir Çağı'nda çok yoğun bir ticaret ağının olduğunu gösteriyor. Hepsinin aynı alandan gelmesi yoğun bir ticaret ağının var olduğunun en güzel göstergesi."
Dr. Deniz Yaşin, kazılarda ayrıca Demir Çağı'na tarihlendirilen, üzerinde ahşap ve deri parçaları bulunan bir hançerin de bulunduğunu, bunun restore edildikten sonra Adana Müzesinde sergileneceğini aktardı.
Arkeopark çalışmaları
Kazı çalışmalarında ana kayaya ulaşmayı amaçladıklarını ifade eden Yaşin, açığa çıkarılan mimarinin ve buluntuların restore edilerek bölgenin arkeopark olarak Adana'ya kazandırılmasını istediklerini söyledi.
Müze Müdürü Nedim Dervişoğlu da, Tepebağ Höyüğünde kazıların 2013 yılından bu yana sistemli olarak sürdürüldüğünü anlattı.
Çalışmaların devam ettiğini ancak henüz ana kayaya inilemediğini vurgulayan Nedim Dervişoğlu, ana kayaya indikten sonra "arkeopark" çalışmalarının hız kazanacağını belirtti.
Höyükten çıkan eserler için Adana Müzesinde geniş bir yer ayrıldığını ve buluntuların burada sergileneceğini dile getiren Dervişoğlu, bölgeden 1882'li yıllarda yurt dışına kaçırılan, üzerindeki kitabeye göre milattan önce 18. yüzyıla tarihlendirilen Hemşire Satsneferu heykelinin ülkeye getirilmesi için de Kültür ve Turizm Bakanlığının çalışmalarının sürdüğünü sözlerine ekledi.
Kaynak: AA