Sabrı geliştirdiğine inanılan tespihin meraklıları, Şanlıurfa'daki tarihi "Gümrük Hanı"nda buluşuyor.
Balıklıgöl Yerleşkesi yakınlarındaki Haşimiye Meydanı'nda yer alan ve 1563'te Urfa Sancakbeyi Halhallı Behram Paşa tarafından inşa edildiği belirtilen Gümrük Hanı, Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesinde "Yetmiş Hanı" olarak geçiyor.
2 katlı olan ve kesme Urfa taşıyla yapılan hanın, Osmanlı döneminde ticari faaliyetlerin yürütüldüğü mekanların başında geldiği belirtiliyor.
Tespihler 50 bin liraya kadar alıcı buluyor
Üst katındaki odalarda terzilerin faaliyet gösterdiği tarihi hanın alt katında ise çayhaneler ve tespih dükkanları yer alıyor.
Zaman zaman çok yoğun olan mekanda hafta sonları şehre gelen tespih koleksiyoncuları da birbirinden değerli ürünlerini sergiliyor. Tespihçiler, oltu taşından kehribara, Osmanlı dönemine ait tespihlerden farklı çeşitlere kadar çok sayıda ürünü burada ziyaretçilere tanıtıyor.
Yapıldığı malzemenin kalitesi ve işçiliğine göre fiyatları değişen tespihler 50 bin liraya kadar alıcı bulurken satıcılar tarihi handa müşterilerin yoğun ilgisiyle karşılaşıyor.
"Her çeşit tespihi burada bulmak mümkün"
Gümrük Hanı'nda baba mesleği olan tespih işini sürdüren Mustafa Karasapan, çocukluğunun bu handa geçtiğini ve babasından miras kalan işini severek sürdürdüğünü söyledi.
Yaklaşık 50 yıldır tespih üretimi ve alışverişiyle ilgilendiğini anlatan Karasapan, Osmanlı sıkma, damla kehribar gibi çok değerli tespihlerinin bulunduğunu belirtti.
Karasapan, Osmanlı damla kehribar tespih fiyatının 100 bin liraya kadar çıktığını anlatarak, şöyle konuştu:
"Yaklaşık 50 yıldır burada tespih satılıyor. Daha önce burası ticaretin en yoğun yaşandığı yerlerden biriydi. Hala canlılığını koruyor. Hafta sonları ise özellikle tespih meraklıları buraya geliyor. Çevre illerden Malatya, Adıyaman, Diyarbakır gibi yerlerden tespih meraklıları ve koleksiyoncular burada buluşuyor. Cumartesi ve pazar çok kalabalık oluyor. Her çeşit tespihi burada bulmak mümkün."
Kaynak: AA