1918 yılanda Bursa'da doğan usta sanatçı, ailesiyle İstanbul'a 1930'da göç etti ve ilk eğitimine Mekteb-i Fakire'de başladı.
Dönemin türkülerini henüz 6 yaşındayken hatasız söyleyen Senar, anne ve babasıyla gittiği bir düğünde şarkı söylemesinin ertesi günü kekelemeye başladı.
Sanatçının "nazar" diye adlandırdığı ve 10 yıl süren bu kekemeliği, iyi şarkı söylemesine engel olmadı.
''Bir tek şarkı söylerken kekelemiyordum''
Senar, 2006 yılındaki bir röportajında kekemelik durumunu şöyle anlatmıştı:
"Nazar yüzünden oldu. 5 yaşında tutuldum. Düğüne gittim, oynamışım, şarkı söylemişim. Sabah uyandım ki konuşamıyorum. Her şeyi denedik. Doktora da gittik, hocaya da, minareye çakıl taşı da koyduk. Nafile. Bir tek şarkı söylerken kekelemiyordum. Sonra kendiliğinden açıldı 15 yaşında."
Müzik öğretmeninin kendisini keşfetmesi üzerine annesinin teşvikiyle 1931'de Üsküdar Musiki Cemiyeti'ne kaydolan Senar, burada Emin Ongan ile Necati Tokyay'dan usul, nota ve makam eğitimi aldı.
Henüz 12 yaşındayken İstanbul Radyosu'na giren Senar'ı, genç yaşta yaptığı evliliği ve çocuğu dahi müzikten koparmadı.
Solistliği ilk başlatan kişi oldu
Senar'ın programını dinleyen, dönemin ünlü gazinocularından İbrahim Dervişzade, gazinonun 1933 yaz sezonunun yıldızlar programına sanatçıyı da aldı.
Senar, fasıl değil solo programı yapma şartını öne sürdü ve Türk gazino tarihinde solistlik müessesesini ilk başlatan müzisyen oldu.
Birçok kez Atatürk'e şarkı söyledi
Usta sanatçının müzik alanındaki kabiliyeti Mustafa Kemal Atatürk'ün de ilgisini çekti ve sanatçı birçok kez Atatürk'ün huzurunda Dolmabahçe Sarayı'nda şarkı söyledi.
Senar'ın dostu Radi Dikici, onun Atatürk'le tanışmasını "Müzeyyen Senar Efsanesi" kitabında şöyle anlatmıştı:
"Atatürk'ün gönderdiği araca eşi ile birlikte biner. Dolmabahçe Sarayı'na doğru yola çıkarlar. İçeri girince yaveri Senar ve eşini Atatürk'e takdim eder. Atatürk, Senar'ı masaya davet eder. 'Kız Müzeyyen kendini çimdikle belki rüya ise uyanırsın dedim, tam masaya otururken onu da yaptım.' sözleriyle heyecanını aktaran Senar, Atatürk'ün kendisini sarayda bulunan kuaför ve makyöze gönderdiğini anlatır. Senar salona tekrar döndüğünde Atatürk, 'İşte şimdi mükemmel oldu. Müzeyyen Hanım, uzatın bakalım şu defterinizi. Herhalde şarkı defteridir, değil mi?' diye sorar. Bir şarkı seçer, 'Haydi bakayım, şunu oku da dinleyelim.' der. Senar, o gece sabahın ilk ışıklarına kadar Atatürk ve devlet erkanına şarkı söyler."
Kamera karşısına geçen ilk şarkıcı
Özellikle 1950'li yılların başarılı şarkıcılarından olan Müzeyyen Senar, Arap filmlerinin dublajında Münir Nurettin Selçuk'la birlikte şarkı söyledi. Muhsin Ertuğrul'un yönettiği "Nasreddin Hoca Düğünde" (1940) filmiyle oyunculuğa da başlayan sanatçı, kamera karşısına geçen ilk şarkıcı oldu.
Senar, "Sihirli Define" (1950), "Ana Yüreği" (1969), "Sevgili Hocam" (1972) ve "Analar Ölmez" (1976) filmlerinde rol almasının yanı sıra pek çok filme de şarkılarıyla eşlik etti.
Son konserini 2006'da verdi
İlk yurt dışı konserini 1947'de Paris'te veren sanatçı, uzun soluklu sanat hayatına 1983 yılında İstanbul Bebek Gazinosu'nda verdiği konserle noktayı koydu.
Usta sanatçı o dönemden sonra son konserini ise 5 Eylül 2006'da İstanbul'daki Sepetçiler Kasrı'nda verdi.
Hayatı boyunca yaklaşık 500 plak ve albüm yapan Senar, ilk başta reddetse de 1998'de "Devlet Sanatçısı" unvanını aldı. 2006 yılında İzmir'deki evinde felç geçiren Senar, 8 Şubat 2015 günü zatürre nedeniyle kaldırıldığı hastanede 97 yaşında vefat etti.