Türk Tarih Kurumu, "Misak-ı Milli'nin Kabul Edilişinin 98. Yıl Dönümünde Kahraman Şehitlerimizin Anısına" başlığıyla kısa film hazırladı. Kısa filmde, milli sözleşmenin haritaları ile o döneme ışık tutan görseller ve efektlere yer verildi.
"Anadan, yardan, serden vazgeçilirdi fakat vatandan asla" ifadesine vurgu yapılan filmde, 1. Dünya Savaşı sonlarına doğru tüm dünyada, "Her millet kendi kaderini kendi tayin etmekte söz sahibi olmalı" düşüncesinin ortaya çıktığı hatırlatıldı.
Kısa filmde, Osmanlı devletinin sahip olduğu toprakların sadece toprak değil, İslam coğrafyasının kalbi olduğu vurgulandı.
Birbirine inanç ve sebatla bağlanmış bu beldelerin kaderinin, Devlet-i Şahane'ye ram olduğuna dikkat çekilen eserde, "Milli mücadeleyi yöneten temsil heyetinin ve İstanbul hükümetinin, 'Milli iradeyi hakim kılmak esastır' düsturundan yola çıkarak birlikte aldıkları karar doğrultusunda, 28 Ocak 1920 tarihinde Meclis-i Mebusan'da kabul edilen Misakımilli kararıyla emanet-i ilahi olan vatanın bölünmez olduğu tüm dünyaya ilan edildi." ifadesine yer verildi.
Misak-ı Milli'nin içeriğine ilişkin bilgilere de verilen filmde, şu bilgiler aktarıldı:
"Adeta dünyaya bir haykırış olan Misak-ı Milli, kurulacak olan yeni devletin hangi sınırlar çerçevesinde olacağının altını çizen yegane belgedir. Buna göre, bugün sınırlarımız içinde olmayan İslam ahalinin çoğunlukta yaşadığı güney beldeleri, Batum, Batı Trakya, adalar, Selanik'e kadar olan bölgelerin milli andın sınırları içerisinde olduğu görülür. Misakımilli, itilaf devletlerini rahatsız etmişti.
Ezcümle İstanbul, resmen ve fiilen işgal edildi, Mebusan Meclisi dağıtıldı, vekiller hapis ve sürgün yoluyla İstanbul'dan uzaklaştırıldı. İstanbul'da yaşanan bu vahim olayları tahmin ve takip eden Gazi Mustafa Kemal, arkadaşlarıyla Ankara'da bir Meclis kurulmasına karar verdi ve üç ay gibi kısa bir sürede Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı."
121 vekilin imzasının bulunduğu Misak-ı Milli kararları
Kısa filmde, 121 vekilin imzasının bulunduğu Misak-ı Milli kararlarındaki, "Mondros Ateşkes Antlaşması'nın imzalandığı sırada işgal edilmemiş bölgeler Türk yurdudur, parçalanamaz. Kars, Ardahan, Batum’da gerekirse referanduma gidilecek, ateşkes sırasında hudut içinde ve dışında olan İslam ahalisinin geleceği referandumla belirlenecek, Batı Trakya’nın da geleceği referandumla belirlenecektir.
İstanbul, Çanakkale Boğazı ve halifenin güvenliği sağlandığı takdirde boğazlardan geçişe izin verilecek, azınlıklara, diğer ülkelerdeki Türk azınlığa tanınan haklar kadar hak tanınacaktır. Son olarak siyasi, mali ve adli gelişmemizi engelleyen sınırlamalar kabul edilmeyecektir." maddelerine de dikkat çekildi.
Bu maddelerle milli hedefleri tanımlayan ilk yazılı metin olan Misak-ı Milli'nin bugün dahi aynı önemi taşıdığı belirtildi.
İstiklal Marşı'nın, "Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda. Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda. Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda. Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda." dizelerinin de yer aldığı kısa film, "Tüm şehitlerimizi, gazilerimizi, rahmet ve minnet ile yad ediyoruz." ifadesiyle sona eriyor.
Kaynak: AA