Sabancı Vakfının ana destekçisi olduğu ve orkestra şefi Cem Mansur'un yönetimindeki TUGFO, İtalya turnesinin son durağında Roma'daki Santa Cecilia Salonu'nda, Romalılara klasik müzik dolu keyifli bir akşam yaşattı.
Türkiye'de konservatuvarlarda okuyan, 16 ile 22 yaşları arasında, sınavla seçilen genç müzisyenlerden kurulu orkestra, Türk besteci Ulvi Cemal Erkin'in "Sinfonietta", Alman besteci Felix Mendelssohn'un "Bir Yaz Gecesi Rüyası", Finlandiyalı müzisyen Jan Sibelius'un "Finlandia" eserini seslendirdi.
Orkestra ayrıca genç solist Ukraynalı piyanist Anna Fedorova ile beraber Rus besteci Sergey Rahmaninov'un 2. Piyano Konçertosu'nu da çaldı.
TUGFO'nun konseri, Romalı sanatseverlerin beğenisini toplarken, izleyenler konser bitiminde Şef Cem Mansur'un yönetimindeki orkestrayı uzun süre ayakta alkışladı. Orkestra, alkışlar üzerine bis yaparak İtalyan besteci Giuseppe Verdi'nin Nabucco Operası Üvertürü'nü çalarak konserini sonlandırdı.
"Güzel bir akustikte çalmak zaten her zaman çok keyifli bir şey"
Şef Cem Mansur konserin ardından yaptığı açıklamada, Türkiye'de 3 konser verdikten sonra İtalya turnelerinin başladığını, Sicilya'da 5 kez sahne aldıktan sonra bugün Avrupa'nın en modern senfonik salonlarından Roma'daki Santa Cecilia'da çaldıklarını belirtti.
Mansur, bu salonda konsere çıkmaktan keyif aldığını ifade ederek, "Güzel bir akustikte çalmak zaten her zaman çok keyifli bir şey. Çünkü bir salon aslında orkestranın içinde tınladığı bir enstrüman" dedi.
İyi bir akustik olduğunda orkestra, solist herkesin birbirini çok iyi duyduğunu anlatan Mansur, "Birbirlerini daha iyi takip ediyorlar. Daha oda müziği gibi çalabiliyorlar. O zaman bana da daha az iş düşüyor aslında. Ben de konsantrasyonumu onlara ilham vermekle daha ince şeyler göstermeye harcıyorum. Beraberliği sağlamak çünkü daha kolay, orkestra birbirini duyduğu zaman" değerlendirmesinde bulundu.
"(Gençlerle çalışmak) Yetişkin profesyonel orkestralarla çalışmaktan çok farklı bir şey"
Gençlerle çalışmanın keyifli olduğunu anlatan Mansur, şöyle devam etti:
"Gençler harika. Türkiye'de bu işin ne seviyede yapılabileceğini gösteriyor, doğru motivasyon, doğru proje, doğru eğitimle. Fakat bunu maalesef, kendi müzik hayatımızda her zaman göremiyoruz. Fakat bunun birçok nedeni var. Aslında biraz devletin orkestralarının biraz daha eskimiş metotları var. Aslında müzisyeni de Türkiye'de yaşam seviyesi, sanatsal içerik olarak çok fazla besleyen ve seviyesini her zaman en yüksek seviyede tutan şeyler eksik maalesef. Fakat gençlerde, bizim devlet konservatuvarlarımızdan eğitilmiş müzisyenlerin, doğru yaklaşımla nasıl harikalar yaratabileceklerini görüyorsunuz. Çok keyifli, onlarla çalışmak bambaşka bir şey. Yetişkin profesyonel orkestralarla çalışmaktan çok farklı bir şey. Başka bir enerji."
Roma'daki konserlerinde yer alan Ukraynalı Anna Fedorova'nın önemli bir piyanist olduğunu belirten Mansur, Roma konserlerine özel birini davet etmek istediklerini, Fedorova'nın birlikte çalması keyifli, Ukraynalı müzisyen ve mülteciler için çok şey yapan duyarlı bir müzisyen olduğunu aktardı.