Oruç Gazi Kutluer, 5 yıldır sürdürdüğü mesleğiyle koleksiyonerlere bir ömür boyu kullanabilecekleri dolma kalemler tasarlıyor. Kutluer, kalemlerin üretim aşamasını TRT Haber’e anlattı.
Uluslararası Saraybosna Üniversitesi Görsel Sanatlar ve İletişim Tasarımı Bölümü’nden mezun olan Kutluer, medya sektöründe görev yapmış bir isim. Medyanın kendisine uygun olmadığını düşünmeye başladıktan sonra 5 arkadaşıyla bir sanat atölyesi kurdu. Daha sonra çocukluğundan beri ilgisini çeken kalemlere merak saldı.
Hayalini gerçekleştirdi
Yazı yazma eyleminin işinin her zaman merkezinde olduğunu söyleyen Kutluer, bu eylemin en önemli enstrümanı olan kalemle ilgili araştırmalara başlamış. Araştırmaları neticesinde Türkiye’de el yapımı kalem yapımcısının olmadığını fark eden Kutluer, "Türkiye’de bunun yapılması gerekiyor" diyerek, bu işi meslek edinmiş.
Yazı ve harfler üzerine inşa edilmiş bir medeniyete sahip olduğumuzu söyleyen Kutluer, bu mirası devam ettirmenin bir mesuliyet olduğunu dile getiriyor.
Yapım için gerekli makineleri aldıktan sonra deneme yanılma yöntemiyle başlamış çalışmaya. İlk denemelerinde başaramamış. Ama vazgeçmemiş. Emek vererek geceli gündüzlü çalışmış. Sonunda başarmış el yapımı dolma kalemlerin en iyilerini yapmayı.
"En büyük ustalarım kalemseverler oldu"
Mesleğe başlangıç aşamasını ise şöyle dile getiriyor:
"Bu işte bir ustam olmadığı için her süreci deneye yanıla, kıra döke öğrendim. Malzemeyi, hammaddeyi ve işin tekniğini öğrenmem yaklaşık 1 yılımı aldı. Yurt dışında Japonya ve Amerika’daki kalem ustalarından yardım aldım. Ancak benim en büyük ustalarım kalemseverler oldu. Onların kalemlerimi almaları ve bana olumlu olumsuz geri dönüşleri mesleğimi geliştirdi."
Kişiye ve kurumlara özel kalem tasarlayan Kutluer, üretim aşamasının ise farklılıklar gösterebildiğini söylüyor.
Sade tasarımları önemsiyor
Birçok koleksiyonerin zamanla kendisiyle iletişime geçtiğini söyleyen Kutluer, ürettiği kalemleri çoğunlukla yurt dışına satıyor.
Daha çok koleksiyonerlerin kendisini bulduğunu söyleyen Kutluer, "Önce kişi beni bulur, malzemeyi beraber seçeriz. Tasarım öğelerini belirleriz, dolum sistemine beraber karar veririz" diyor.
Böyle olunca da Kutluer için en büyük referans, dolma kalem tasarlıdığı kişiler oluyor.
Oruç Usta’yı dolma kalem üretiminde zorlayan en önemli unsur ise uç. Bu durumu kendisi şöyle anatıyor:
"Gövde malzemesi ve uç hariç her detayı tasarlıyorum. Uç üretmek benim için tekâmülde önemli bir nokta. Gövde malzemesi, kalemin ana malzemesidir. İşlediğimiz reçine kısmını ham madde olarak alıp tasarıma göre şekillendiriyoruz."
Yüzlerce kalem üreten Kutluer, tasarım aşamasında reçine, ebonit, ahşap,selüloit, altın ve gümüş gibi malzemeler kullanıyor.
El yapımı kalemlerin tasarımlarının ülkeden ülkeye değiştiğini söyleyen Kutluer, bu mesleği dünyada profesyonel anlamda çok az ustanın icra ettiğini ve her ustanın kendine has üsluba sahip olduğunu dile getiriyor.
Kutluer’in tasarımda en önem verdiği unsur ise sadelik.
Oruç Gazi Kutluer’in meslekteki en büyük sıkıntısı ise çırak bulamaması.
"Emek ve hassasiyet gerektiren bir süreç dolma kalem yapımı. Elimden gelen imkânları ortaya koyarak çırak yetiştirmek ve kalem atölyelerinin yaygınlaşmasını isterim. Meşakkatli oluşundan kaynaklı çırak olmaya meyil etmiyor kimse" diyen Kutluer’in en büyük isteklerinden biri bu zanaatı bir başkasına aktarabilmek.
Haber: Cengiz Yalçınkaya
Kamera: Oğuzhan Erdoğan
Kurgu: Naz İrem Üstündağ