Van Kalesi'nde kentin 7 bin yıl öncesine uzanan tarihi, yaşamsal özellikleri ve ev sahipliği yaptığı medeniyetlerin mimari özellikleri gün yüzüne çıkartılıyor.
Kerpiç üzerinde bulunan ayak izi korumaya alındı
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Van Bölgesi Tarih ve Arkeoloji Merkezi Müdürü Doç. Dr. Erkan Konyar başkanlığında eski Van şehrindeki höyükte yürütülen kazılarda, Urartu soylularının yaşadığı belirlenen alanda kerpiç üzerinde rastlanan ayak izi koruma altına alındı.
Kalıbı alındıktan sonra bulunduğu yerden kesilerek çıkartılan ayak izinin laboratuvarda antropologlarca yapılan incelemesi tamamlandı.
Bir Urartu kadınına ait olduğu tespit edilen ayak izinin, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın talimatıyla Van Müzesi'nde sergilenmesi kararlaştırıldı.
"Kolay rastlanan bir buluntu değil"
Doç. Dr. Erkan Konyar, 2015 yılından bu yana kalede sürdürülen kazı çalışmalarının bu yıl Urartu soylularının yaşadığı bir konutta devam ettiğini söyledi.
Konutta bu yıl çok sayıda kil tablet, takı ve ticarette kullanılan materyalin bulunduğunu anlatan Konyar, ortaya çıkarılan malzemelerin konutun Urartu soylularına ait olduğu gerçeğini bir kez daha gösterdiğini belirtti.
Daha önceki kazılarda salonlara bağlı ön girişler, tandır evleri ve bir konakta bulunacak tüm birimleri ortaya çıkardıklarını ifade eden Konyar, "Bu yıl konuttaki ek binaları açarken arkadaşlarımız böyle bir ayak izine rastladı. Sonuçta arkeolojik kazılarda kolay rastlanan bir buluntu değil. Direkt insanın bıraktığı parmak izi, ayak izi gibi şeyleri bulmak çok güç oluyor. Bu yüzden bu buluntu çok önemli" dedi.
"Erişkin bir kadına ait olduğu ortaya çıktı"
Doç. Dr. Erkan Konyar, kazılarda Urartulara ait malzemelerin sürekli çıktığını ancak doğrudan insana ait bir ize nadir rastladıklarını belirterek, şu bilgileri verdi:
"Urartu'nun kendisine ait bir imajı yakalamak bir arkeoloğun duygu durumu noktasında çok farklı oluyor. Biraz içselleşiyorsunuz çünkü buluntu sonuçta materyal bir kültür. Biraz maddi boyutu var ama insana doğrudan ait olan bir şeyin bizdeki ifadesi daha farklı oluyor. Bugün insanlar ve modern toplumların onunla kurduğu iletişim daha farklıdır. Başlangıçta bir çocuğa ait olduğunu düşündük fakat antropologların ön incelemesi sonucunda bunun 30'lu yaşlara ait erişkin bir kadına ait olduğu ortaya çıktı."
Erkan Konyar, ayak izinin laboratuvarda sertleştirme işlemlerini yaptıklarını ve korunması için gerekli tedbirleri aldıklarını söyledi.
Van Müzesi'nde sergilenecek
Mezopotamya'da ve eski çağlarda kerpiç üretiminde büyük olasılıkla kadınların görev aldığına işaret eden Konyar, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu da aslında emekçi bir kadının Urartu döneminde kerpiçte bıraktığı iz olarak algılanabilir. Geleneksel kerpiç üretiminde yine özellikle çiğneme işleminden ve kalıba döküldükten sonra bırakılmış bir iz. Şunu da rahatlıkla söyleyebilirim; tesadüfen basıp geçilmiş bir iz değil, bilerek bırakılmış bir iz. Bu, aslında 3 bin yıl öncesinden bir mesaj olarak da algılanabilir. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yaptığımız görüşmelerde Van Müzesi'nde sergilenmesini kararlaştırdık. Artık Van Müzesi'nde herkes görebilecek. 3 bin yıllık bir ayak izi belki birçok insanda farklı duygular oluşturacaktır."
Kaynak: AA