İstanbul Üsküdar'da yaşayan 37 yaşındaki Ömer Çakıroğlu, 10 yıldır işlettiği semai kahvesiyle unutulmaya yüz tutmuş geleneği yaşatıyor.
18. ve 19. yüzyılda halk şairlerinin destan, koşma, mani gibi eserleri müzik eşliğinde okudukları mekan semai kahveleri, Üsküdar'da hayat bulmaya devam ediyor.
Bir geleneğini sürdürmeyi amaçlayan Çakıroğlu, konservatuvar öğrencileri ile sözlü kültürü de yaşatmaya çabalıyor. Klasik müziğe ve edebiyata ilgili sanatseverlerin uğrak yeri geleneksel semai kahvesi, unutulmaya yüz tutmuş kahve geleneğini hatırlatıyor.
Aşıklık geleneğini yaşatmaya çalışıyorlar
Ömer Çakıroğlu, semai kahvesi ile aşıklık geleneğini yaşamaya, yaşatmaya gayret ettiklerini söyledi.
Yaklaşık 10 yıldır semai kahvesini işlettiğini belirten Çakıroğlu, "Klasik müziğe meraklı olan edebiyatçıların uğrak yeri, güzel kahve içilen bir mekanımız var. Her dönemde insanoğlu farklı bir mekanda kahve ve çay içmeye ihtiyaç duydu. Teknolojinin gelişmesiyle bu mekanlar 'kültür taşıma' özelliğini yitirdi" dedi.
Çakıroğlu, semai kahvelerinin planlı ve programlı eğlence anlayışının yürütüldüğü mekanlar olduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu:
"Halkın her kesiminin iç içe olduğu, gezgin aşıkların da alışveriş yaptığı mekanlar haline dönüştü. Önemli bölgelerde değerli semai kahveleri açıldı. Biz semai kahvesini ilk duyduğumuzda, içeriğini hissettiğimizde aşıklık geleneğini buraya gelenlerle yaşamaya, yaşatmaya gayret ediyoruz."
İran ve Afganistan'da da vardı
Semai kahvelerinin kültürel alışverişe katkı sağladığını vurgulayan Çakıroğlu, şunları söyledi:
"Geçmişte İran ve Afganistan'da aşıkların oturduğu birçok semai kahvesi vardı. Bugün İran'da da bu geleneğe rastlamak mümkün değil. Osmanlı döneminde semai kahvelerinde birçok müzisyen Enderuna yükselme fırsatı buldu. Bugün bağını koparmış olan aşıklık geleneği etkisini plaklara, kasetlere çevirdi. Bizler d unutulan geleneği yaşatmaya çalışıyoruz. Buraya edebiyatla uğraşan, konservatuvar alanında kendini geliştiren birçok kişi geliyor. Öğrencilerin bir üst yaş grubunu tanımaları, duyabilmeleri açısından önemli olduğunu düşünüyorum."
Çakıroğlu, semai kahveleri geleneğinin kaynak olarak incelenmesi için kitap yazdığından da bahsetti.
Yüzyıl önce Üsküdar'da "Vasfın Semai Kahvesi"nin aşıkların uğrak mekanı olduğunu anlatan Cakıroğlu, "Bugün de biz bu geleneği yaşatacağımıza inanıyoruz. Semai kahvesi, tambur ve ney enstrümanı çalan öğrencilerin sürekli uğradığı mekan haline geldi" dedi.
İnce saz takımı dönemin önemli enstrüman grubuydu
Türk kültüründe sözlü anlatımın önemli bir yer edindiğini belirten Çakıroğlu, şöyle konuştu:
"Semai kahvelerinde yazılı olmayan sözlerin direkt aktarımı son yüzyılda azaldı. İnce saz takımı da dönemin önemli enstrüman grubu. Destanlar, maniler ince saz takımının girişinden sonra okunmaya başladı. Kimler hangi kahvede ince saz çalacaksa o mahallenin en gür sesli gencine bilgi verilir, sokaklarda yüksek ses ile duyuru yapılır. İnce sazın faslı ile başlayan eğlenceler ile destanlar ve maniler okunur, hem ağlanır hem gülünür."
Kaynak: AA