Vakıf eserlerinin restorasyonu COVID-19'a rağmen sürüyor

Osmanlı mirası birçok tarihi esere ev sahipliği yapan Edirne'de, vakıf eserleri şantiyelerinde çalışma yapılıyor.

Vakıflar Edirne Bölge Müdürü Osman Güneren, bu yılın Vakıf Haftası temasının, "vakıf medeniyetinde şefkat ve merhamet" olduğunu söyledi.

Salgın nedeniyle toplu etkinlikler yapılmadığını belirten Güneren, "Vakıf Haftası'nın belli bir kısmı ramazan ayına denk geliyor. Sadece ramazan ayında değil, yılın 12 ayında yaptığımız ve ramazanda daha fazla anlamlı hale gelen birtakım yardımlarımız var." dedi.

"Edirne'deki 15 şantiyede çalışmalar sürüyor"

Güneren, Edirne'nin Osmanlı'ya 92 yıl başkentlik yapmış, İstanbul'un fethine kadar başkent olmuş önemli bir şehir olduğunu ifade etti.

Edirne'de Osmanlı mirası birçok eserin yer aldığını anlatan Güneren, şöyle devam etti:

"Halihazırda elimizdeki tescilli kültür varlıklarının tamamının projesi ya temin edildi ya da temin süreci başlatıldı. Proje noktasında el değmemiş herhangi bir eserimiz kalmadı, önemli bir kısmı bitmiş şekilde arşivimizde hazır vaziyette. Geri kalan kısmı ya proje ihalesi yapıldı süreç devam ediyor, ya da hazırlandı Koruma Bölge Kurulunda onay süreçleri devam ediyor."

Vakıflar Edirne Bölge Müdürlüğü olarak 15 şantiyede çalışmaları sürdürdüklerini aktaran Güneren, şu ifadeleri kullandı:

"Pandemi koşullarına rağmen çalışmalarımız devam ediyor. Edirne Süleymanpaşa Camisi, Ekmekçizade Ahmet Paşa Kervansarayı, Kırklareli Demirköy Dökümhane Mescidi, Edirne Enez Fatih Camisi, Edirne Havsa Süleyman Efendi Camisi, Edirne Kadı Bedrettin Camisi, Kırklareli Pınarhisar Hundi Hatun Camisi, Edirne İsmailağa Camisi, Kırklareli Babaeski Cedid Ali Paşa Camisi, Edirne Lalapaşa Merkez Camisi, Ekmekçizade Ahmet Paşa Kervansarayı'nın kurşun yenileme ve bakım işleri, Edirne Defterdar Mustafa Çelebi Camisi, Kırklareli Hızırbey Camisi, Kırklareli Karaca İbrahim Bey Camisi, Kırklareli Kadı Ali Camisi, Edirne Beylerbeyi Camisi, Edirne Ayşekadın Camisi, Üç Şerefeli Cami'nin avlusunda yer alan kündekari kapılar, Edirne Hacılarezanı ve Namazgah Çeşmesi'nin restorasyonu ve Edirne İpsala Alaca Mustafa Paşa Camisi'nin restorasyonu sürüyor."

Güneren, Edirne Hacı Hasan Ağa Camisi, Edirne Şeyh Şücaettin Camisi, Edirne Gazimihal Bey Hamamı, Edirne Çokalca Camisi, Edirne Zincirlikuyu Mescidi, Edirne Kadirhane Tekkesi, Kırklareli merkez 68 ada 26 parseldeki yapının proje temin işi, Kırklareli Pehlivanköy Camisi, Evliya Kasımpaşa Camisi'nin yerinde yükseltilmesi ve statik projelerine ilişkin çalışmalar, Edirne İpsala Dertli Mustafa Paşa Camisi, Kırklareli Babaeski Cedid Ali Paşa Camisi'nin yapısal modelleme işi, Edirne Selimiye Arastası ve Sıbyan Mektebi'nin röleve, restorasyon ve restitisyon projelerinin temin sürecinin devam ettiğini dile getirdi.

Restorasyonun yıllara dayalı, meşakkatli bir iş olduğunu vurgulayan Güneren, Süleymanpaşa Camisi, Ekmekçizade Ahmet Paşa Camisi, Enez Fatih Camisi, Havsa Hacı Süleyman Efendi Camisi, Kadı Bedrettin Camisi, Pınarhisar Hundi Hatun Camisi, İsmailağa Camisi ve Cedit Ali Paşa Camisi'ndeki restorasyonları bu yıl bitirmeyi planladıklarını kaydetti.

Ekmekçizade Ahmet Paşa Kervansarayı

Güneren, Ekmekçizade Ahmet Paşa Kervansarayı'nda çalışmaların devam ettiğini ve bir bölümünün Devlet Tiyatroları Edirne Sahnesi olarak kullanıldığını söyledi.

Kervansarayın dış dükkanlarındaki restorasyonu bu yıl sonuna kadar tamamlamayı planladıklarını anlatan Güneren, şunları kaydetti:

"Kervansarayda develik bölümleri dediğimiz iki bölüm yer alıyor. Burada 2019 yılında sağ taraftaki salonda Devlet Tiyatroları Edirne Sahnesi açıldı. Diğer kısmın kütüphane ya da müze yapılmasıyla ilgili Kültür Bakanlığı nezdinde görüşmeler, temaslar devam ediyor. Kervansarayın hem içi hem de dış dükkanları 2020 yılı içerisinde restorasyon faaliyetleri tamamlanmış, kullanımına açılmış olacak."

Enez'deki Fatih Camisi'nde de restorasyonun devam ettiğini bildiren Güneren, "Fatih Sultan Mehmet'in Enez'i fethinden sonra 1456 yılında Enez Ayasofyası kiliseden camiye çevriliyor, bizzat Fatih Sultan Mehmet'in yaptığı, kurduğu bir vakıf, yazdığı bir vakfiyeyle. Daha sonra 1965 yılına kadar cami ayakta ve ibadet yapılabiliyor ancak 1965 yılında yaşanan bir depremde caminin bir kubbesi çöküyor ve hızlı bir şekilde yıpranma sürecine giriyor." ifadelerini kullandı.

Vakıflar Genel Müdürlüğünce Fatih Camisi'nde ciddi bir restorasyon faaliyeti yürütüldüğünü dile getiren Güneren, şu bilgileri aktardı:

"Bu yapı son derece harabe durumdaydı. Yaptığımız çalışmalarla orada da sona geldik. Bu alan aynı zamanda arkeolojik sit alanı. Burayla ilgili yaptığımız işlemler hem Koruma Bölge Kurulunun onayına tabi, çevresiyle ilgili olarak da çünkü Enez Kalesi'nin içerisinde kalan bir yapıdan söz ediyoruz, hem de oldukça meşakkatli. Camiyi bitirmiş vaziyetteyiz. Çevre düzenlemesiyle ilgili kazı çalışmalarımız devam ediyor. Kazılar sonrasında bulduğumuz özgün kalıntılara istinaden bir camiye, kaleye, Enez'e yakışan peyzaj düzenlemesi yapacağız. Koruma Bölge Kurulundan onaylattıktan sonra projemizi bu yılın eylül ya da ekim ayında Enez Fatih Camisi'ni de hem ibadete hem ziyarete açmayı planlıyoruz."