Afganistan Pamir Yaylası'ndan 36 yıl önce göç ederek Van Erciş'e yerleşen Kırgız Türkleri, bulundukları bölgede yaşam tarzları, gelenekleri ve binicilikteki ustalıklarıyla dikkat çekiyor.
Mahallede "han otağı" kuran Kenan ve Ahmet Aytaç kardeşler, burada ağırladıkları ziyaretçilerine kültürlerini tanıtıyor, geleneksel kıyafetler giyerek fotoğraf çekme imkanı sunuyor ve yöresel yemek ikramında bulunuyor.
Aytaç kardeşler, mahalledeki evlerinin bir bölümünü de atölyeye çevirerek burada ürettikleri geleneksel kıyafetleri, dizi ve film yapımcılarının yanı sıra yurt dışına satıyor.
Yoğun talebi karşılamaya çalışıyorlar
Ahmet Aytaç, 6 yıl önce bir dikiş makinesi alıp evlerinin bir odasını atölyeye dönüştürerek üretime başladıklarını söyledi.
Geleneksel kıyafetlere ilginin artmasıyla 5 kişiyi daha istihdam ederek işlerini büyüttüğünü anlatan Aytaç, "Özellikle son dönemde yayımlanan tarihi dizi ve filmler işlerimizi büyütmemize katkı sağladı. Şu an 100 metrekarelik alanda üretim yapıyoruz. Yoğun talebi karşılamaya çalışıyoruz" dedi.
Kültürlerinden iş kapısı oluşturdular
Aytaç, geleneksel kıyafetlerin büyük bölümünde deri kullanıldığından bahsederek, şöyle konuştu:
"Eskiden ürettiğimiz ürünler sadece süs ve aksesuar olarak kullanılırken şimdi insanlar bunu günlük yaşamında giyer hale geldi. Daha önce börk, Kırgızistan veya Kazakistan'dan temin ediliyordu. Şimdi tam tersi. Biz ürettiğimiz börkleri Kırgızistan ve Kazakistan'a gönderiyoruz. Ürünlerimizi, en çok bu ülkeler ile Rusya ve Avrupa ülkelerine satıyoruz, Türkiye ve yurt dışında çekilen birçok dizi ve film setine gönderiyoruz. Gelenek ve göreneklerimiz bizlere atalarımızdan miras. Yaptığımız iş sayesinde hem kültürümüzü yaşıyoruz hem de kendimize bir iş kapısı oluşturduk."
Kültürlerini tanımak için mahalleye gelenleri ata bindirdiklerini ve misafirlerine ok attırdıklarını belirten Aytaç, herkesin gönül rahatlığıyla kendilerini ziyaret edebileceğini vurguladı.
Çocuklarının kültürlerini yaşatmasını bekliyorlar
Atölyede çalışan Aytaç kardeşlerin teyzesi Aytolun Usta ise, 1982 yılında geldikleri Ulupamir'de atalarından öğrendikleri gelenekleri gelecek kuşaklara aktararak kültürlerini yaşatmaya çalıştıklarını söyledi.
Mahalledeki kadınlarla kendi geleneklerine ait tüm ürünleri yapmaya çalıştıklarını vurgulayan Usta, "Kendi geleneksel giysilerimizle hayatımızı devam ettirmek çok güzel. Çocuklarımızın da kültürümüzü bu şekilde devam ettirmesini arzuluyoruz" dedi.
Kaynak: AA