Viyana Yunus Emre Enstitüsü'nde şiir ve resimde ayrılık ve göç konusu ele alındı

Resim sergisi ve konferanstan oluşan etkinliğe Türkiye’nin Viyana Büyükelçisi Ozan Ceyhun’un yanı sıra davetliler katıldı.

Programın açılışında konuşan YEE Müdürü Ayşe Yorulmaz, etkinlikte Mehmedoğlu'nun ayrılık ve göç konusunu "Mehir" fenomeni üzerinden ele aldığı yağlıboya çalışmalarına tanıklık edileceğini kaydetti.

Yorulmaz, "Hocamız, gündemimizden düşmeyen ve giderek de önem kazanacağını düşündüğümüz göç olgusuna, köklerden kopuş, bilinmezliğe gidiş, umut, beklentiler, yeni başlangıçlar gibi kavramlar üzerinden sanatsal bir yaklaşım sergiliyor" diye konuştu.

"Ayrılık ve göçün Mehir geleneği ile ilişkisini ele alan bir sergi"

Davetlilerin, konuyla alakalı bir diğer sanatsal yaklaşımı ise Dr. Sevda Geçen’in "Şiirlerde Ayrılık ve Göç" konulu konferansında bulacağını söyleyen Yorulmaz, şiir ve edebiyatta konunun nasıl ele alındığını anlatarak Geçen’in ayrıca kendi sesinden şiirler okuyacağını söyledi.

Prof. Dr. Yurdagül Mehmedoğlu da YEE yetkililerini teşekkür ederek, Mehir adını verdiği çalışmanın, ayrılık ve göçün Mehir geleneği ile ilişkisini ele alan bir sergi olduğunu söyledi.

Göç küresel bir sorun vurgusu

Dr. Sevda Geçen de dünyada 276 milyon insanın doğal afetler, baskı, zulüm, korku gibi nedenlerle göçle yüzleşmek zorunda kaldığını, göçün küresel bir sorun olduğunu, bu nedenle konunun insani bir duyarlılık ve evrensel bir sorumlulukla ele alınarak çözüm bulunması gerektiğini ifade etti.

Edebiyata göçün birey üzerinde meydana getirdiği etkilerinin yansıdığını kaydeden Geçer şunları söyledi:

 "Göç sırasında ya da sonrasında meydana gelen zorluklar. Hayatta kalma mücadelesi, kişinin gurbette yaşadığı yabancılık duygusu, kimlik çatışması ya da kendisini başka bir kültürde yeniden inşa etme süreci, yalnızlık, yabancılaşma, bunaltı gibi konular göç edebiyatının temel konuları arasında yer alıyor."