Şairin yirmili yaşlarında kaleme aldığı şiirin Türkçeye kazandırılmasıyla Yahya Kemal'in külliyatının kayıp bir halkası daha gün yüzüne çıkmış oldu.
Beyatlı'nın Paris'te yaşadığı gençlik yıllarına ait olduğu tahmin edilen esere, Fransa Milli Kütüphanesi'nde yaptığı araştırmalar esnasında edebiyat araştırmacısı Habil Sağlam ulaştı.
"Yahya Kemal edebiyatına dair dikkat çekici ipuçları barındırıyor"
Bugüne değin varlığından kimsenin haberdar olmadığı şiiri "Abdal" adıyla Türkçeye tercüme eden Sağlam, Kitap-lık dergisinde okuyucuyla buluşturduğu esere ilişkin şunları kaydetti:
"Yahya Kemal'den diğer dillere yapılan tercümeleri derleyen bir bibliyografya hazırlamak için çeşitli arşiv ve kütüphane kataloglarını tararken elimde Maurice Senart Yayınevi tarafından 1925 yılında Paris'te yayımlanmış bir beste kitapçığı geçti: Trois poemes pour chant et piano d'apres anciens textes persans. Bu küçük kitapçıkta yer alan ve Raymond Herve adlı bir Fransız müzisyen tarafından bestelenen üç şiirinden birisi Yahya Kemal'e, diğer ikisi ise XI. yüzyıl Fars şairi Baba Tahir Üryani'ye aitti. 'Le Derviche Nomade', şairin eserlerinde sıkça karşılaşılan 'rindlik' temasının erken bir örneğini sunması bakımından Yahya Kemal edebiyatına dair dikkat çekici ipuçları barındırıyor."
Diplomat Mekin Mukbil Bey tarafından Maurice Senart yayınevinin 1925'te bastığı bir beste kitapçığının içerisinde güfte biçiminde yer alan eserin baskısı Paris'te yayımlandı.
Fransız müzisyen Raymond Herve tarafından bestelenen şiire ilişkin sunuş yazısında Sağlam, kitabı yayımlayan Mekin Mukbil Bey ve Yahya Kemal'in Balkan Savaşı'ndan önce Fransa'da bulunduklarını belirterek, "Bu bilgiden hareketle iki ismin Paris'teki Jöntürk muhitlerinde tanışmış olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor." ifadelerini kullandı.
Yahya Kemal Beyatlı'nın yüz yıllık aradan sonra Türkçeye aktarılan "Le Derviche Nomade" eserinin Türkçe ve Fransızca dizeleri şöyle:
Abdal
Ne Sultanım ne köle bu devlette
Fakat hürriyet sarhoşu bir avare Derviş,
Ey küçümser bir tebessümün Kaderi
Seni bağrına basan Azametim ben.
Kadeh Vezirimdir, güller sultanım
Buluverir beni bahar, gölgesinde çınarların
Karşısında sonsuzluğun
Mağrur kibrimle, hadsiz hadsizliğim
Unuturum umursamam beni
Geceden çıkarıp Sonsuz Geceye koyan o
Zalim kudreti.
Le Derviche Nomade
Je ne suis ni Sultan ni serf, dans cet empire
Mais le Derviche errant ivre de liberté
Je suis la Majesté qui t’accueille
ô Destin d’un méprisant sourire
Le verre est mon Vézir, les roses mes sultanes
Le printemps me retrouve l’ombre des platanes
Face à l’éternité
Dans mon superbe orgueil, immense immensité
J’oublie indifférent, cette force cruelle
Qui me sort de la Nuit pour la Nuit Éternelle