“Bir suç ve o suçu gizlemek için yapılan her şey bir iz bırakır. Bu izi bulmak da bizim işimiz”
Bu sözler Ankara Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Daire Başkanlığı çalışanlarına ait.
Kriminal Polis Laboratuvarı, içerisinde bulunan Balistik İnceleme, Belge İnceleme, Kimyasal İnceleme, İz İnceleme, Biyolojik İnceleme, Ses Görüntü Data İnceleme, Antropolojik İnceleme’den oluşan yedi bölümüyle görevlerini büyük bir titizlikle yerine getiriyor.
(2).jpg)
[Grafik: Bedra Nur Aygün]
Yüzde yüz sonuç odaklı
Biyolojik İnceleme Şube Müdürlüğü’nde her türlü biyolojik materyallerin, serolojik ve genetik analizleri yapılıyor.
Laboratuvarlardan biri olan Biyolojik İnceleme de kan, vücut sıvısı, gibi yeterli miktarda DNA içeren biyolojik materyallerden elde edilen bilgilerle olayın gün yüzüne çıkarıldığı yerlerden biri.
Şubeye gelen bulguların tanımı yapıldıktan sonra, vücut sıvısı, tükürük gibi antijenik özellikleri tespit ediliyor.
Yüzde yüz sonuç odaklı çalışılan birimde, analizi yapılan numunelerin suç ile bağlantısı olup olmadığı araştırılıyor.
Elde edilen verilerle son olarak raporlama işlemi yapılıyor.
[Grafik: Şeyma Özkaynak]
İncelemelerde son teknoloji kullanılıyor
Uzman Biyolog Levent Zorbek, biyolojik bozulmaya maruz kalmaması için son teknolojiyle ve uzman ekiplerle titiz çalışmalar yürüttüklerini söylüyor.
"Biyolojik örnekler, biyolojik bozulmaya maruz kalıp delil kaybına neden olabilecektir. Aynı şekilde örnekten örneğe, ya da kişiden örneğe bulaşma meydana gelmemesi içinde gerekli temizlik ve dikkat kurallarına uyulmalı özenli bir şekilde çalışılmalı ve deliller laboratuvarımıza bu şekilde gönderilmelidir. Bunun yanı sıra laboratuvarımıza olayı çözecek potansiyelde deliller gönderilirse, olay çözme yüzdemiz daha artacaktır.
[Fotoğraf: TRT Haber]
“Kusursuz cinayet yoktur”
Bildiğiniz gibi kusursuz cinayet yoktur. Mutlaka bir delil olay yerinde her zaman kalır. Bu deliller olay yerimize ulaştırıldığı takdirde, burada kullandığımız çok hassas tekniklerle olayın çözümüne büyük oranda katkı sağlayacağımızı söyleyebiliriz. Bu konuda oldukça tecrübeliyiz. Kullandığımız teknoloji son teknoloji. Bizde bu işte oldukça tecrübeliyiz ve kendimize güveniyoruz. Bize gönderilen bulgular olayı çözme potansiyeline büyük oranda çözümüne katkı sağlayabileceğimizi rahatlıkla söyleyebilirim.”
[Fotoğraf: TRT Haber]
“Aldığımız bir takım önlemler var”
Titiz çalışmalar yürütülen laboratuvarda bir takım önlemler alınıyor. Hassas özelliğe sahip olmasından dolayı örnekler en ince ayrıntısına kadar korunuyor.
“Bunun için aldığımız bir takım önlemler var. Bunlardan en önemlisi çalışma koşullarımızdır. Kontaminasyon yani kirlenme diyebileceğimiz bir terim var. Örneklerin birbirine ya da kişiden örneğe bir bulaşma şeklinde cereyan edebileceği için bu duruma engel olabilmek için çeşitli kıyafet, maske, bone, takıyoruz. Çalışmalarımızı bu koşullar altında yapıyoruz.”
[Fotoğraf: TRT Haber]
“Çeşitli kontrol mekanizmalarımız var”
Ulusal ve uluslararası TS EN ISO/IEC 17025 kalite standartlarına uygun olarak çalışılan laboratuvar da bulgular en ince ayrıntısına kadar titizlikle inceleniyor.
Zorbek, “Herhangi bir karışıklığa neden olmamak açısından çok dikkatli ve düzenli bir şekilde kalite standartları gereği çalışma yapıyoruz. Ve bunun haricinde insan hatası olmaması açısından raporlama ve analiz safhalarında çeşitli kontrol mekanizmalarımız var. Bunları uygulayarak sıfır hata ile çalışıyoruz. Elde ettiğimiz sonuçları uzmanlık raporu şeklinde düzenleyerek ilgili kurumlara gönderiyoruz” dedi.
“Hata yapma lüksümüz yok”
Ortaya çıkan suçun aydınlatılması için olay yerinden elde edilen verilerin oldukça önemli olduğunu söyleyen Uzman Biyolog Levent Zorbek, bulguların hangi yollardan geçerek sonuca ulaştığını anlattı:
“Biyoloji ile ilgili deliller laboratuvarımıza gelir. Bu deliller üzerinde öncelikle biz biyolojik incelemelerin tespitini ve tanımlamasını yaparız. Aklınıza gelebilecek her türlü materyal delil niteliği taşıyabilir. Biz bunlar üzerindeki biyolojik örnekleri kan vücut sıvısı, kıl gibi önce tespitlerini yaparız. Sonra tanımlamalarını yaparız. Ve olayın çözümüne katkı sağlayabilecek biyolojik örneklerden numuneler alırız. Daha sonra bu numulerden saf DNA elde etme işlemini uygularız.
DNA izolasyon dediğimiz saf DNA elde ederiz. Bir sonraki basamakta da bu DNA’lar da kişilik tespitinde kullandığımız bölgeleri özel teknik cihazlarla çoğaltırız. Bu örneklerin ayrıştırma işleminden sonra tiplendirme dediğimiz özel bir yazılım vasıtasıyla bunları tiplendirir örneklerden DNA profillerini elde ederiz. Daha sonraki işlem bu işlemi olay yeri örneklerine ve referans dediğimiz bilinen şahıslardan alınan örnekler üzerinde uygularız.
Daha sonra örneklerin kime ait olduğunu tespit etmeye çalışırız. Ve daha sonraki işlemimizde raporlama aşamasıdır. Elde ettiğimiz sonuçları uzmanlık raporu halinde düzenleriz. Bulgularla birlikte ilgili kuruma göndeririz. Hata yapma lüksümüz yok, sıfır hatayla çalışmak zorundayız.”
[Fotoğraf: TRT Haber]
“Bu gerçekten benim unutamadığım olaylardan bir tanesi”
Çalışma hayatları boyunca ilginç olaylarla karşılaştıklarını belirten Zorbek, unutamadığı bir anısını şöyle anlattı:
“Ankara’da bir cinayet olmuştu. Kumarhane olarak işletilen tek göz bir de lavabosu olan bir olay yeriydi. Bir şahıs bir kadını öldürüyor. Daha önce yapılan çalışmalardan bir şey çıkmamıştı. Olay yeri incelemesine de biz gittik. Olayın üzerinden 6 ay geçmişti. Şahıs mekanı temizlemiş, üzerine badana yapmıştı. Biz olay yeri incelemesine gittiğimiz zaman luminal incelemesiyle özellikle aradığımız şey maktulün kanıydı.
Gecekondu tarzında bir yer olduğu için su borusu dışarıdan gidiyordu. Su borusunun arkasında temizleyemediği ve boyayamadığı çok küçük bir noktada, gözle görünemeyen bir kan lekesi bulduk. Bir tane de lavabo tarzı bir yerin eşiğinin dibinde çukurlaşmış bir yerde çok az miktar da kan örneği bulduk. Bu kanları laboratuvarımız da çalıştırdık ve pozitif sonuç aldık, maktulün DNA’sıyla eşleşti. O şekilde bir cinayet çözülmüş oldu. Bu gerçekten benim unutamadığım olaylardan bir tanesi.”
7.3ºC
Ankara
