Kimi zaman asayişi sağlıyorlar, kimi zaman en zorlu arazilerde teröristlerle mücadele ediyorlar, kimi zaman da Afrin’de olduğu gibi bu mücadeleyi sınır ötesinde dahi en iyi şekilde yapıyorlar.
Nerede ve nasıl olursa olsun üstlendikleri görevi engel tanımaksızın tamamlayan kahramanlardan, jandarma komandolardan bahsediyoruz… Peki ama bu kahramanlar hangi eğitimlerden geçiyor, sahaya gönderildiklerinde nasıl bu kadar başarılı olabiliyor? TRT Haber, Türkiye’nin bu alandaki en önemli merkezlerinden birinde, Bornova Jandarma Komando Tugay Komutanlığında bu sorunun yanıtını aradı…
Zamanın ruhunu yakalayan komandolar
Jandarma Genel Komutanlığının son yıllarda üstlendiği görev ve sorumluluklarda sağladığı üstün başarılar sıklıkla duyulur oldu… Bu başarıda ‘kahramanlıklar’ ön planda olsa da aslında işin arka planında saat gibi işleyen bir kurumsal yapı ile çağın getirdiği koşullara en üst düzeyde uyum sağlayan bir ekosistem var.
TRT Haber olarak bu sistemin en önemli unsurlarından jandarma komandoları haberleştirirken isimsiz kahramanların sadece bireysel hazırlıklarını değil, bir tugayın 21’inci yüzyıl şartlarına nasıl ayak uydurduğunu da yakından gözlemledik.
[Bornova'da eğitim gören jandarma komandolar, Türkiye'nin farklı yerlerinde göreve gidiyor. ]
“Mavi bere onurdur”
Bornova’da kapıdan girdiğimizde bizi karşılayan ilk yazılardan biri ‘Mavi Bere onurdur’ oluyor. İçeride geçirdiğiniz her an o mavi berenin aslında bir bereden çok daha fazla anlamı olduğunu net bir şekilde hissediyoruz. Mavi Bere, onu takan herkes için vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığının en önemli simgelerinden biri olarak kabul ediliyor.
Öncelikle jandarma komandoların kullandığı silah ve teçhizatların sergilendiği bir alana giriyoruz. Burada yan yana dizilmiş çok sayıda masa var. Doğal olarak dikkatimizi ‘yerli ve milli’ ürünler çekiyor. Ama masadan biraz uzaklaşıp sergilenen ürünlerin bütününe baktığınızda aslında büyük çoğunluğunun yerli ve milli olduğunu net bir şekilde görüyorsunuz.
Konuştuğumuz askerler ‘Masada olan ancak yerli olmayan son birkaç ürün kaldı. Onlarla ilgili çalışmalarımız da devam ediyor. Çok kısa bir süre sonra bu masada olan tüm ürünlerin yerli ve milli olduğu günlere birlikte şahitlik edeceğiz’ diyerek aslında bu ürünlerin ‘geliştirme’ safhalarında Jandarma Genel Komutanlığının ne denli işin içinde olduğunu anlamamızı sağlıyor.
[Komandolar, az sonra çıkacakları bir eğitim operasyona dair son bilgileri Tim Komutanı'ndan alırken...]
Spor faaliyetleri olmazsa olmaz
Jandarma komandoların çok farklı görevleri en zorlu şartlarda başarıyla icra ettiğini biliyoruz. Bu beklentiyle de bir an önce yüzlerce metre öteden hedefini 12’den vuran, helikopterden ani indirme harekatı icra edebilen, düz duvarlardan baş aşağı inerken hedefini yok edebilen komandoların eğitimi görmek istiyoruz.
Ancak çekimler için ilk durağımız spor faaliyetlerinin icra edildiği alan oluyor. Burada koşu parkurları, mekik ve şınav alanları, engelli atlama yerleri, tırmanma ve sürünme faaliyetlerinin icra edildiği yerleri görüyoruz. Askerlerin buradaki eğitimlerini gördüğümüzde buranın neden ilk durak olduğunu çok iyi anlıyoruz. Jandarma komandoların dillere destan kabiliyetlerinin temelinde burada aldıkları eğitim ve kazandıkları mukavemet çok önemli bir rol oynuyor.
Yakın dövüş eğitimleri oldukça zorlu
Burada temel spor faaliyetlerini izlediğimiz jandarma komandoların bir sonraki durağı yakın dövüş eğitimi aldıkları yer oluyor. Alanında son derece profesyonel eğitmenler tarafından icra edilen derslerde jandarma komandolar, silahlı ve silahsız yakın dövüş eğitimi alıp, aldıkları bilgileri aynı anda pratiğe dönüştürebiliyor.
Yakın dövüş faaliyetleri kapsamında her iki kişinin de silahsız, sadece birinin silahlı ya da sadece birinin bıçaklı olduğu gibi farklı senaryolar çalışılıyor. Bu noktada dikkatimizi çeken bir diğer unsur eğitimlerin çok sayıda tekrar içermesi... Komandoların ‘yapılması gerekeni en doğru zamanda yapmak’ gibi formüle edebileceğimiz prensiplerinde bu tekrarların büyük önemi olduğu açık…
[Jandarma Teşkilatı, mayın ve bomba bulunması noktasında eğitimli köpeklerden de faydalanıyor. Foto: AA]
Hayvan sevgisi en üst düzeyde
Dünyanın hemen her yerinde bu tür eğitimlerden geçen askerler her ne kadar adeta birer ’savaş makinası’ olarak görülse de Türk askerini ve özellikle jandarma komandoyu ayıran özellikler var.
Bulunduğumuz alanda komandoların mayın ya da el yapımı farklı patlayıcıların döşendiği yerlere ilişkin de eğitim faaliyetleri oluyor. Zorlu bir arazide arama-tarama faaliyeti görevini icra eden tim, sahip olduğu teknik imkan ve kabiliyetlerin yanı sıra bu iş için özel olarak yetiştirilmiş köpeklerden de faydalanıyor.
Jöle ile tanışmamız da bu eğitim faaliyeti sırasında gerçekleşiyor. Jöle daha önce çok farklı görevleri başarıyla tamamlamış bir köpek. Jandarma komandoların tarih yazdığı Afrin’de de Jöle görev almış ve yoldaki mayın ve EYP’lerin bulunmasında önemli işler üstlenmiş.
Yalnızca Jöle değil tugay içinde çok sayıda köpeğin de eğitimleri devam ediyor. Personelle arası son derece iyi olan köpekler için komandolar sadece bir takım arkadaşı değil aynı zamanda onlarla zaman geçirmekten büyük mutluluk duyan dost anlamına da geliyor.
[Komandolar, menskun mahal operasyonlarına dair eğitimleri sahaya çok benzer çekilde inşa edilen alanlarda alıyor.]
Meskun mahal onlardan sorulur
Türkiye’nin, Cumhuriyet tarihi boyunca karşılaştığı en büyük kalkışmalardan biri hiç şüphesiz hendek olayları… Bölgede o dönemde çok büyük kahramanlıklar gösteren jandarma komandoların en önemli eğitim yerlerinden biri de meskun mahal operasyon alanı…
Burada gerçek bir yaşam alanı oluşturulmuş… Mahalle içerisinde evler, dükkanlar, okul gibi mekanlarda son derece modern sistemlerle donatılmış düşman unsur senaryolarına karşı komandoların eğitim alması sağlanıyor.
Meskun mahaldeki operasyonlara kahraman Mehmetçiğin helikopterden inmesi eğitimini de çok yakından takip ediyoruz. Belirli bir mesafeden art arda helikopterden atlayan jandarma komandoların belirlenen hedef bölgeye inmesi ve pozisyon alması ile hava hücum eğitimi de son derece hızlı ve başarılı bir şekilde tamamlanıyor.
Tanıklık ettiğimiz meskun mahal operasyonu eğitiminde dikkatimizi çeken unsurlardan biri de bu tür işler için kullanılan araç ve gereçler oldu... Zamana çok iyi ayak uydurmuş bir teşkilat görüntüsü ortaya koyan Jandarma Genel Komutanlığı, personeline yılan kameradan çok iyi ses alan cihazlara, son derece gelişmiş silahlardan alanında kendini ispat etmiş tamamlayıcı unsurlara kadar hemen hemen tüm ihtiyaçları düşünmüş ve gerekli görülen her şey kahraman Mehmetçiğin kullanımına sunmuş.
[Jandarma komandolar sadece karada değil hava indirme ve hava hücum konularında da son derece nitelikli görevler icra edebiliyor. ]
Diyarbakır’daki sığınağın aynısı var
Dağlarda teröristleri ‘ara-bul-yok et’ parolasıyla etkisiz hale getiren jandarma komandolar için sürecin en önemli unsurlarından biri de örgüt mensuplarının saklandığı sığınakların bulunup, imha edilmesi.
Bornova Jandarma Komando Tugay Komutanlığındaki kahraman komandolar, Diyarbakır Lice’de icra edilen ‘Bayrak 53 - Şehit Jandarma Başçavuş Tamer Meriç’ operasyonunda bulunmuş ve kullanılamaz hale getirilmiş bir sığınağın aynısında eğitim görüyor.
Sahaya çıkan askerlerin eğitimlerini arazidekine en yakın haliyle alması için son derece hassas olan Jandarma Genel Komutanlığı, komandoların eğitim gördüğü birliklere PKK tarafından kullanılan mağara ve sığınaklardan herhangi birinin aynısının ilgili birlik içerisine de yapılması konusunda net bir yaklaşım sergilemiş.
Yüzlerce metre uzaktan hedefi 12’den vuruyorlar
Jandarma komandoların merhameti kadar özellikle operasyon bölgelerindeki gözü karalığı da herkesin malumu. Bu noktada katıldığımız iki farklı eğitim sahadaki askerlerin nasıl olup da en zorlu şartlarda dahi soğukkanlı kalıp görevini başarıyla icra ettiğini gösteriyor.
Bu eğitimlerden biri atış parkuru olarak bilinen alanda gerçekleşiyor. İki farklı timin çok farklı engeller ve zorluklara rağmen eş zamanlı olarak hedefe ateş etmesi gibi bir durumun pratik edildiği bu süreçte jandarma komandolar, hedefe yaklaşırken çok sayıda sis ve ses bombası gibi dış unsura rağmen oldukça kısa bir sürede parkuru tamamlayıp hedefi daima 12’den vuruyor.
Bize eşlik eden eğitmenlerle keskin nişancı eğitim alanına doğru ilerlerken jandarma komandoların bu alanda dünyanın farklı ülkelerinin katıldığı yarışmalardan madalyalarla döndüğünü öğreniyoruz.
Atış alanına gittiğimizde ne çekim yapmak için kurduğumuz kameralarda ne de çıplak gözle herhangi bir keskin nişancı göremiyoruz. Eğitmenler bu işin sadece hedefi uzaktan vurmak olmadığını, yer edinme ve edinilen yerde kamufle olmanın da hayati olduğunu anlatıyorlar.
Yaklaşık 500 metreden çıplak gözle seçmekte zorlandığımız küçücük bir balona atış yapılıyor. Kameramızın yakından kaydettiği görüntüyü izlediğimizde, sadece balonun vurulmakla kalmadığını, aynı zamanda kurşunun tam ortadan girdiğini görüyoruz.
Bu noktada bir parantez açmakta fayda var. Jandarma komandonun kullandığı Bora-12 Keskin Nişancı Tüfeği tamamen yerli ve milli imkanlarla üretilen ve kendi alanında dünyanın en iyisi olarak kabul edilen bir silah. Bu silahın gelişiminde Jandarma Genel Komutanlığı personelinin bizzat yer alması ayrı bir gurur vesilesi…
[Jandarma komandoların eğitim gördüğü merkezde çok sayıda kadın personel de bulunuyor. Söz konusu personel tüm görevleri yapabilecek şekilde eğitiliyor.]
Gerektiğinde canlarını vermeye hazırlar
Kahraman jandarma komandoların zorlu eğitiminde dikkatimizi çeken bir diğer unsur ise kadın askeri personelin bu alandaki yetkinliği… Katıldığımız tüm etkinliklerde kadın jandarma komandolar da en zorlu parkurları tamamladı, hedeflerini 12’den vurdu, helikopterden ve dik yamaçlardan gözünü kırpmadan atladı…
İki günlük çekimlerimiz boyunca Türk askerinin neden dünyanın en iyileri arasında olduğuna bir kez daha canlı canlı tanıklık ettik. Onlar gerekirse tek başlarına, gerekirse birbirleri adına ve nihayetinde vatanları için gözlerini kırpmadan canını verebilecek kahramanlar… Aldıkları eğitimlerle, sahadaki başarılarıyla, yüreklerindeki hiç eksilmeyen cesaretleriyle kahraman jandarma komandolar sadece bugünün değil geleceğin Türkiyesi için de canla başla çalışmaya devam ediyor.
-0.8ºC
Ankara
