Profesyonel ekibi ile adından söz ettiren Polis Bandosu, 1959 yılında kuruldu.
Cumhurbaşkanlığı Armoni Mızıkası şeflerinden Emekli Bando Albayı İhsan Künçer yönetiminde kurulan bando, faaliyetlerine ilk gün ki gibi hız kesmeden devam ediyor.
33 personelle çalışmalarını sürdüren bando, Emniyet Teşkilatının en renkli yüzü.
Bando, devlet büyüklerini karşılamadan, TBMM’nin kuruluş yıl dönümüne kadar birçok resmi programlarda yer alıyorlar.
Polis Bandosu Şefi Adnan Özen, bando olarak sadece Emniyet Teşkilatının programlarına katılmadıklarını birçok etkinlikte de görev aldıklarını söyledi.
“Şube müdürlüğümüz olarak devlet büyüklerinin karşılama ve uğurlama törenlerinde, TBMM’nin kuruluş yıl dönümü münasebetiyle, Genel kurul açılış törenleri gibi resmi görevlerde yer alıyoruz. Emniyet mensupları ve emeklilerin cenaze törenleri, Şehitlerimiz için düzenlenen cenaze törenleri ve Polis akademisinde eğitim gören adayların mezuniyet törenlerinde görev alıyoruz. Resmi bayramlar da programlara göre konserlere katılıyoruz.”
Polis bandosu, emniyet personelinin moral motivasyonunu en yüksek düzeyde tutmak için konserler veriyor.
Polis ve halk arasındaki iletişimi kuvvetlendirmek için birlikte etkinlikler düzenlediklerini söyleyen Özen, aynı zamanda Polis Akademisinde eğitim alan öğrencilerin de programlarda görev aldığını ifade ederek, “En son 29 Ekim programında öğrencilerle beraber bir etkinlik yaptık. Onlarla birlikte programımız oluyor.” dedi.
Polis Bandosu personellerini seçerken bazı kriterler arıyor. Bunlar, iyi bir müzik kulağı, ritim duygusu ve müzik kabiliyetine sahip bireylerden seçiyor. Ayrıca 35 yaşından gün almamış polisler mülakat sonrası polis bandosuna katılmayı hak kazanıyorlar.
Yetişmiş eğitici personel tarafından eğitilerek Şube Müdürlüğü bünyesine kazandırılıyor.
“Müzik zaten ruhun gıdası, biz de onunla besleniyoruz”
Bando şefi olmaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Özen, “Bandonun başında olmak, müzikle iç içe olmak çok güzel bir duygu. Ayrıca müzisyen arkadaşlarla birlikte olmak çok güzel. Yani bunu yıllardır ben içerisindeyim. Bunu kalben ruhen yaşıyorum. Müzik zaten ruhun gıdasıdır, bizde onunla besleniyoruz. Yani ben 29 yıldır bandodayım. 29 yıldır müzik bizim ailemiz oldu. Her şeyimiz müzik oldu. Ayrıca yönetmekte çok daha farklı olay. Arkadaşlarımız zaten yetenekli. Programlarımız çok güzel oluyor.” değerlendirmesinde bulundu.
“Polis Bandosunu yurt dışında temsil etmek çok güzel bir duygu”
Bando, yurt içindeki resmi görevler dışında, bazı etkinliklerde de yer alıyor.
Yurt dışında da Türkiye’yi en iyi şekilde temsil ettiklerini söyleyen Özen, Türk vatandaşlarla bir araya gelmekten mutluluk duyduklarını dile getirdi.
Özen sözlerini şöyle sürdürdü;
Polis Bandosunu yurt dışında temsil etmek çok güzel bir duygu. Almanya’da festivallerde teşkilatımızı en iyi şekilde temsil ettik. Gösteri sonrasındaki o alkış size manevi bir haz veriyor. Türkiye’yi temsil etmek çok heyecan veriyor. Yani mutlu oluyorsunuz orada. 2014’de Polonya’ya gittik, aynı şekilde konserler verdik, ülkemizi temsil etmek teşkilatımızı temsil etmek çok güzel bir duygu.
Almanya’da Hannover kentinde verdiğimiz sokak konseri vermiştik. Hem gösteri hem konser şeklindeydi. Verdiğimiz konserde kalabalık gittikçe çoğaldı. Programda meydana gelen çoğu vatandaşın Türk olduğunu öğrendik. Onlar Türk müziğini duyduktan sonra geldiklerini söylediler. Haberleri yokmuş. O anda duygusal bir an yaşamıştık.
“Az kişiyle çok iş başarıyoruz”
2 yıldır Bando ve Armoni Müzikaları'nda görev yapan polis memuru Şerif Can, bandoda olmaktan çok mutlu olduğunu ifade etti. Can, Polis Bandosu'ndaki serüvenini anlatırken şunları kaydetti;
2017’de sınav olduğunu duydum. Küçüklükten beri müziğe ilgim vardı. Polis Teşkilatı’nın içinde böyle bir bölümün olması bizim için büyük bir şanstı. Sınavın olduğunu duyduk. Çok şükür sınavı geçtik. Biliyorsunuz polislik mesleği çok zor ve stresli bir iş. Müzik sizi başka bir dünyaya alıp götürüyor. Evde huzur ortamı yaratıyor. Çocuğuma burada öğrenmiş olduğum enstrümanı çalıyorum çok mutlu oluyorum. Ayrıca gitar çalıyorum. Bandoya gelmiş olmaktan dolayı çok mutluyum. Çünkü bütün stresten, iş yorgunluklarından uzaktayız bir kere. Buraya geliyorsunuz aile ortamı var. Abi kardeş gibiyiz. Birbirini destekler en kötü durumlarda. Biz bir aile gibiyiz. Çok az kişiyiz ama az kişiyle çok işler başarıyoruz.
Can, sadece bando takımındaki aletleri çalmadıklarını, çalışma arkadaşlarının birden fazla aleti kullanabildiklerini söyledi.
“Tabi burada sadece batı enstrümanı olarak altı saksafon çalıyorum ama normalde de kendim gitar ve yan flüt çalıyorum. Ve benim gibi, hatta daha fazla enstrüman çalan arkadaşlarımız var. Basgitar, elektrogitar ile kendini geliştirmiş, keman ve bağlamayı aynı anda çalan birçok arkadaşımız var.”
“Burada çağdaş ve çok sesli müzikler yapıyoruz”
Batı tarzı çağdaş ve çok sesli müzikler yaptıklarını anlatan Can, “ Burada çağdaş ve çok sesli müzikler yapıyoruz. Batı kökenli müzikler yapıyoruz, tabi kendi Türk müziklerimizden de çok güzel eserlerimiz var. Ama daha çok batı kökenli çağdaş şarkılara yer veriyoruz. Tabi küçük gruplarımızda var. Söyleyip kendi aramızda çaldığımız çok güzel gruplarımızda var. Yani işin özü burada olmaktan dolayı teşkilatımıza böyle bir alanda faydalı olmaktan dolayı çok mutluyum. Müzik her zaman kalbimdeydi. İnşallah hayatımda da ömür boyu yer eder” İfadelerini kullandı.