Otizm, doğuştan gelen nörobiyolojik bir rahatsızlık. Belirtileri, kişiden kişiye değişiyor. Tedavi ve eğitim, bu rahatsızlıkla ilgili sıkıntıları önemli ölçüde çözüyor. Bunun için erken tanı büyük önem taşıyor. 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü’nde otizmle ilgili merak edilen sorulara cevap aradık.
Otizm nedir?
Otizm, doğuştan gelen bir bozukluktur. Beynin ve sinir sisteminin farklı yapısından ya da işleyişinden kaynaklanır. Bireyin sosyal etkileşim ve sözel iletişiminde problemler yaşamasına yol açar. Tekrarlayıcı davranış ve kısıtlı ilgi alanlarıyla karakterizedir. Otizm, yaşam boyu sürer.
Otizmin sebebi ne?
Otizmin tek bir nedeni yoktur. Birden çok etkenin bir araya gelmesiyle oluşan karmaşık bir durumdur. Araştırmalar tek bir genin değil, birden çok genin etkileşimi sonucu otizmin ortaya çıktığını gösteriyor. Otizmde çevresel faktörlerin rolü ise çokça tartışılıyor. Aşıların ve besinlerdeki katkı maddelerinin otizme yol açtığını ileri süren tezler de vardır. Ancak bu ilişkiyi kanıtlayan bilimsel veriler henüz bulunmuyor.
Otizmin belirtileri neler?
Belirtiler kişiden kişiye değişse de genelde şunlar gözlenir: Çocuk, kimseyle göz kontağı kurmaz. Söylenenleri duymuyor gibi davranır. Konuşmada akranlarının gerisinde kalır ya da konuşması hiç gelişmez. Gözleri sık sık bir noktaya takılır. Anlamsız yere ağlayıp gülebilir. İstediği şeyi parmağıyla gösteremez. Oyuncaklarıyla ve akranlarıyla oynayamaz. Parmak uçlarında veya kendi çevresinde dönme, sallanma gibi yineleyici hareketler yapar. Bazı eşyaları sıraya dizmek, döndürmek gibi çeşitli takıntıları vardır. Günlük yaşamındaki değişikliklere şiddetli tepkiler gösterir.
Otizmde erken tanı neden önemli?
Araştırmalara göre otizmin tanısında en önemli dönem ilk 18 aydır. Erken tanı, uygun eğitime ve tedaviye zamanında başlanmasını sağlar. Bu da ileride ortaya çıkacak problemleri asgari seviyeye indirme açısından önemlidir.
Otizmde nasıl bir tedavi uygulanıyor?
Otizm tedavisindeki asıl amaç çocuğun iletişim becerilerini geliştirmektir. Her otizmli çocuk farklılık gösterir. Tedavi, çocuğun gereksinimlerine göre ayarlanır. Bunun için mümkün olan en erken dönemde özel eğitim programları, dil ve iletişim terapileri yapılmalıdır.
Otizmle ilgili alternatif tedaviler var mı?
Diyet, yunuslarla eğitim, at binme, magnezyum tedavisi gibi birçok alternatif yöntem mevcut. Ancak bunların etkileri bilimsel olarak kanıtlanmamıştır.
İlk çocuğu otizmli olan bir annenin diğer çocuklarında da aynı rahatsızlık görülür mü?
Diğer kardeşlerde otizm görülme ihtimali araştırmalara göre yüzde 1’dir. Ancak otizmli çocuktaki şikayetlerin ağırlık derecesine bağlı olarak bu oran artabilir.
Otizm ne sıklıkta görülüyor?
Otizmin görülme sıklığı her geçen gün artıyor. Öyle ki doğan her 68 çocuktan biri otizm riski ile karşı karşıya. Erkek çocuklarda otizm görülme riski kızlara oranla daha yüksektir.
Otizmli çocuğa sahip aileler nasıl bir yol izlemeli?
Çocuğuna otizm tanısı koyulan ailelerin öncelikle “Özürlü Sağlık Kurulu Raporu” alması gerekiyor. İkinci adım ise çocuğun eğitimini planlanmak. Bunun için en yakın Rehberlik ve Araştırma Merkezi’ne (RAM) başvurulabilir. RAM’da yapılacak bir dizi tanılama süreci doğrultusunda yıllık eğitim planı hazırlanıyor.
Aileler otizmli çocuğa nasıl yaklaşmalı?
Aileler öncelikle çocuğun iletişim tarzını kavramaya ve geliştirmeye yönelik eğitimler almalı. Çünkü eğitim yöntemlerinin, seanslar dışına taşınarak düzenli bir şekilde tekrarlanması gerekiyor. Otizmli çocukları sosyalleştirmek ve televizyon gibi başkalarıyla iletişimi kısıtlayıcı unsurlardan uzak tutmak da hayli önemli... Bu noktada sorumluluk yine ailelere düşüyor.
Kaynak: TRT Haber