Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları ve İmmünoloji Uzmanı Prof. Dr. Nuran Salman ile Virolog ve İmmünolog Prof. Dr. Selim Badur Dünya Aşı Haftası'na ilişkin açıklama yaptı.
Çocukların düzenli bağışıklanmasında ebeveyn farkındalığının önemine vurgu yapan Salman, şunları kaydetti:
"Çocukların düzenli bağışıklanmasında ebeveynlerin rolü oldukça önemli ve büyük. Çoğu ebeveyn çocuklarının bağışıklık sisteminin eş zamanlı uygulanan birden fazla aşıya hazır olup olmadığı konusunda endişe duyuyor. Aslında çocuklar her gün yüzlerce mikroba maruz kalıyor, soğuk algınlığı, boğaz ağrısı ve benzeri birçok rahatsızlıklar bağışıklık sistemine aşılara kıyasla daha fazla yük bindiriyor. Tüm aşılar, kullanım onayı almadan önce çeşitli klinik araştırmalarda güvenlilik ve etkinlik açısından değerlendirilir. Bu sebeple bu tür endişelerden arınmamız, bilimin ve aşıların gücüne inanmamız gerektiğini düşünüyorum."
"Aşı ile önlenebilir ölüm oranı en yüksek hastalık menenjittir"
Salman, aşı ile önlenebilir hastalıklar arasında en yüksek ölüm oranına sahip hastalığın olan menenjit olduğunu belirterek, "Aşının büyük bir öneme sahip olduğu hastalıklardan biri de menenjittir. Uygun tedavi verildiği durumlarda bile 100 kişiden 5 ila 10’unu öldüren, hayatta kalan kişilerde ise işitme kaybı, beyin hasarı, böbrek hasarı, uzuv ve sinir sistemi sorunları gibi sonuçlar doğuran bu hastalıkla ilgili toplumsal farkındalığın artması gerekiyor'' dedi.
Menenjit hastalığının hızlı ilerleyen ve erken dönemde yanlış tanı konmaya müsait olduğunu vurgulayan Salman, ''Bu hastalıktan korunmanın en etkili yolu ise aşı yaptırmak. Özellikle yüksek risk grubunu oluşturan 1 yaşından küçük bebeklerin, 16-23 yaş arası ergenlerin, genç yetişkinlerin ve bağışıklık sistemini etkileyen tıbbi durumlara sahip kişilerin aşılanması kritik önem taşıyor" diye konuştu.
"Aşılar sayesinde dünya genelinde her yıl 4 ila 5 milyon hayat kurtarılıyor"
Aşıların bulaşıcı hastalıkların yükünü azaltarak hayat kurtaran ve sağlık sistemlerinin sürdürülebilirliğine katkıda bulunan önemli bir halk sağlığı aracı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Badur ise şöyle devam etti:
"Günümüzde 20'den fazla öldürücü hastalığa karşı koruma sağlayan aşı bulunuyor. Aşılar, yetişkinlerde ileri yaşta hastalık riskini azaltarak sağlıklı, aktif ve üretken yaşlanmalarını sağlıyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre aşılar sayesinde dünya genelinde her yıl 4 ila 5 milyon hayat kurtarılıyor; bağışıklama kapsayıcılığının artırılmasıyla ise 1,5 milyon ölümün engellenebileceği öngörülüyor. Bununla birlikte 2001-2020 yılları arasında yapılmış olan bağışıklamalar ile 20 milyon ölüm, 500 milyon hastalık vakası ve 9 milyon uzun dönemli engellilik vakasının önüne geçildiği görüldü. Bu denli çarpıcı veriler göz önünde bulundurulduğunda, aşıların toplum sağlığı açısından önemi yadsınamaz."
Badur, tarih boyunca bulaşıcı hastalıkların üstesinden düzenli aşı takibi ve bağışıklamayla gelindiğini vurgulayarak, "Kovid-19 virüsünün hayatımızın bir parçası olmasının ardından başlatılan aşı çalışmaları ve bu çalışmalardan alınan olumlu sonuçlar, aşının bulaşıcı hastalıklardan koruma özelliğini uluslararası boyutta bir kez daha kanıtlamış oldu." değerlendirmesinde bulundu.