Organ Nakli Koordinatörleri Derneği Başkanı Dr. Yavuz Selim Çınar, ülkede geçen yıla göre organ bağışı sayısında artış olmasına rağmen bunun yeterli görülmediğini belirterek, yaklaşık 28 binin üzerinde hastanın hala organ beklediğini bildirdi.
Çınar yaptığı açıklamada, organ yetmezliklerinde en başarılı tedavi şeklinin nakil olduğuna vurgu yaptı.
Organ nakli için kadavradan veya canlıdan bağışlanan organa ihtiyaç bulunduğuna dikkati çeken Çınar, Türkiye'de en önemli sorunun organ bağışının yetersizliği olduğunu söyledi.
Çınar, "Özellikle Türkiye'de hayatını kaybeden insanların bağışlanan organları ile yapılan nakiller son derece yetersiz. Gelişmiş ülkelere bakıldığında nakillerin yaklaşık yüzde 80'inin kadavradan yapıldığını görüyoruz. Ülkemizde ise tam tersi, nakillerin yüzde 80'i canlıdan yapılıyor." diye konuştu.
Türkiye'nin canlıdan yapılan organ naklinde en ön sıralarda olduğunu ancak kadavradan organ naklinde gerilerde bulunduğunu belirten Çınar, toplam organ nakline bakıldığında nüfusa göre Türkiye'nin, dünyanın en çok organ nakli yapılan ülkelerinin başında olduğunu ifade etti.
Çınar, "Canlıdan organ naklinde çok başarılıyız. Avrupa ülkelerinden canlıdan organ naklini öğrenmek için cerrahlar gelip ülkemizde eğitimlere katılıyorlar. Bizim eksik olduğumuz konu, kadavradan organ nakli." dedi.
"Yüzde 25'i bağışlamış ancak yüzde 75 bağışı reddetmiş"
Türkiye'de birçok insanın hayatını kaybettikten sonra organ bağışı yapma konusunda çekindiğini, bunun yanlış ve eksik bilgiye sahip olmaktan kaynaklandığını dile getiren Çınar, şunları kaydetti:
"İnsanlara yardım etmeyi seven bir ülkede yaşıyoruz. Konu doğru anlatılırsa vatandaşlarımızın organ bağışında bulunduklarını görüyoruz. 2016'da bin 988 beyin ölümü tespiti yapılmış. Organ nakli koordinatörlerinin devreye girmesiyle 563 kişi organ bağışında bulunmuş, yani yüzde 25'ten biraz daha fazla. Aslında bu sevindirici bir rakam. Geçen yıla göre hem bağış sayısında hem de bağış yüzdesinde artış var ama hala yeterli değil. Yüzde 25'i bağışlamış ancak yüzde 75 bağışı reddetmiş. Üzerinde durmamız gereken nokta bu. Beyin ölümünden sonra organ bağışı konusunda hala eksiklerimiz var. Doğusundan batısına Türkiye'nin her köşesinde organ nakli merkezimiz var ancak yeterli organ bağışı yok."
"2016 geçmiş yıllara göre başarılı geçti"
Organ bağışları konusunda Sağlık Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığının ortaklaşa yürüttüğü çalışmalar bulunduğuna işaret eden Yavuz Çınar, şu bilgileri verdi:
"Ülkemizde 2016 sonu itibarıyla rakamlara baktığımızda 21 bin 820 böbrek, 2 bin 217 karaciğer, 742 kalp, 274 pankreas, 42 akciğer, 11 böbrek ve pankreas, 3 kalp kapağı, 2 ince bağırsak, 3 bin 400 kornea nakli bekleyen hastamız var. Bu da demek oluyor ki yaklaşık 28 binin üzerinde hastamız hala organ bekliyor. Bütün çabamız organ bekleyen hasta sayısını azaltmak.
2016, geçmiş yıllara göre başarılı geçti. Organ nakli hizmetlerini değerlendirirken milyon nüfus başına düşen bağışlanan donör sayısı ile değerlendiriyoruz. Avrupa'nın ortalaması milyon nüfus başına 16-18'ler, Amerika'da 18-22'ler civarında. Ülkemizde ise geçtiğimiz yıllara göre artış var. 2015 yılında milyon nüfus başına kadavra donör sayısı 6 olarak gerçekleşmişti, bu yıl ise yüzde 20 artış ile milyon nüfus başına kadavra donör sayısı 7,2'ye ulaştı. Bekleyen hasta sayısına baktığımızda daha çok çalışmamız ve organ bağışını halkımıza daha iyi anlatmamız gerekiyor."
Organ naklinde Türkiye'nin 9 ayrı bölgeye ayrıldığını ifade eden Çınar, organ bağışının Bursa bölgesinde milyon nüfus başına 22 ile birçok Avrupa ülkesinden bile yüksek seviyede olduğunu belirtti.
8.7ºC
Ankara
