Moral bozukluğu, fiziksel ağrı veya kronik rahatsızlıklar… Her insanda olabilecek bu rahatsızlıkların ilacı biraz eski zamanlarda gezinmek olabilir.
Hakemli bilimsel bir dergi olan ‘Journal of Neuroscience’da yayınlanan bir araştırmaya göre nostalji acı, ağrı ve keder algısını hafifletmek gibi bir etkiye sahip. Yani fiziksel bir ağrı duyduğumuzda veya moralimiz bozulduğunda eski bir fotoğrafa bakmak acımızı hafifletebilir. Uzmanlar da, nostaljinin yaratacağı olumlu etkiyi yabana atmamak gerektiğini düşünüyorlar.
Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatristi Doç. Dr. Mihriban Dalkıran Durmuş’a göre bazı durumlarda acı hissini kendimiz artırabiliyoruz.
“Fiziksel acının aslında bir kısmı da psikolojiktir. Hatta çoğu zaman biyolojik bir neden olmadan da acı hissedebiliriz. Mesela üzgün olduğumuz zaman, kırgın olduğumuz zaman yaşadığımız fiziksel acıyı daha yoğun hissederiz. Araştırmalar gösteriyor ki, nostalji duygusu, yani geçmişteki güzel günleri, çocukluk anıları, üniversite, okul anılarını hatırlamak insana iyi geliyor. Bu da ağrı ve acı duygusunu azaltıyor.”
“Üzüntü ve keder beyinde nörokimyasal değişikliklere sebep oluyor”
Vücudumuzun herhangi bir yerinde ağrı hissettiğimiz zaman, bu ağrının üzerine gitmek, sadece ona odaklanmak, tabiri caizse bu olumsuz duruma takılmak genellikle ağrıyı geçirme veya hafifletmede yardımcı olmuyor. Çünkü Durmuş’un dediği gibi, biyolojik bir neden olmadan da acı hissedebiliyoruz. Ve bu tutum acıyı geçirmek bir yana daha da çoğaltıyor.
“Acı birbirini tetikleyen bir şey. Üzüntülü ve kederli bir ruh haline girdiğimizde, beynimizde de bir dolu nörokimyasal değişiklik oluyor. Bunun sonucunda daha da acı hissetmeye başlıyoruz. Daha üzüntülü, daha kederli bir hale geliyoruz. Yani depresyonda mesela öyle olur. Birçok kişi mutsuz oldukça daha mutsuz hisseder. Bir şey yapmadıkça, bir eyleme geçmedikçe daha da üzgün hisseder. Ya da bir kayıptan sonra orada kalmak, sürekli aynı şeyi düşünmek kişiyi daha da kederlendirir. O durumdan çıkmak lazım.”
“Acıyı asıl algıladığımız yer beyin”
Bu ruh halinden çıkmak, acı ve keder duygusunu biraz olsun hafifletmek için nostaljiye başvurmak aslında bir basamak veya adım olarak düşünülebilir. Zira beynimiz biz farkına bile varmadan bizi psikolojik olarak keder ve acıya odaklayabilir. Bu durumu da şöyle özetliyor Durmuş;
“Aslında acıyı beynimizle duyuyoruz. Her ne kadar bedenimizde acının dış reseptörleri olsa da, acıyı asıl algıladığımız yer beyin. Beynimiz de çok inanılmaz bir organ ve farklı şekillerde algılayabiliyor. Hiçbir sıkıntı yokken de bir ağrı da hissedebiliriz. Mesela kişilerin yaşadığı mide ağrıları, stresten hepimizin mide veya karın ağrıları yaşadığı olmuştur. Kimisinin kalp ağrısı olmuştur... Bu mekanizmaları henüz açıklanmamış bir şey ama ruhsal acının bedene yansımasını da çok sık görürüz biz psikiyatride.”
Kurgu: Cihan Karaahmetoğlu