Türk Toraks Derneğinin açıklamasına göre, dünyada 339 milyon astım hastası bulunuyor. 2016 yılı verilerine göre, dünya genelinde 417 bin 918 kişi astıma bağlı olarak hayatını kaybetti.
Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, Türk Toraks Derneği ile Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği iş birliğiyle her yıl Dünya Astım Günü'nde toplum ve sağlık çalışanları için eğitim ve farkındalık toplantıları düzenleniyor. O yıla özgü farklı bir tema belirleniyor.
Açıklamada, bu yıl "Astımda Doğru Bilinen Yanlışlar" teması ele alınarak etkinlikler düzenlendiği bilgisi verildi.
Astım her yaşta ortaya çıkabilir
Astım hastalığında tedavinin sürekliliği ve düzenli ilerlemesinin önemini anlatan açıklamada, astım ilaçlarının bağımlılık yaptığı, kilo aldırdığı gibi yanlış inanışların tedavi başarısını düşürdüğüne dikkat çekildi.
Açıklamada, astımla ilgili toplumda sık duyulan yanlış kanaatler ve doğru bilgiler şöyle sıralandı:
- 'Astım bir çocukluk çağı hastalığıdır, zamanla kaybolur' düşüncesi yanlış, astım her yaşta ortaya çıkabilir. Astımlı çocukların bir bölümü büyüyünce şikayetsiz devam etse de tamamı düzelmiyor.
- Astımın bulaşıcı bir enfeksiyon olduğu düşünülebilir ancak astım bulaşıcı bir enfeksiyon değildir. Özellikle viral solunum yolu enfeksiyonları (soğuk algınlığı ve grip) astım ataklarına neden olabilir.
'Astımlıların hepsinde alerji var' kanısı yanlış
- 'Astımlıların hepsinde alerji vardır' kanısı yanlış. Astımlıların yaklaşık yarısında alerji var. Çocuklarda astım genellikle alerji ile ilişkiliyken erişkin yaşta başlayan astım daha az oranda alerjiyle ilişkili.
- 'Astımlıların egzersiz yapmamaları gerektiği' düşüncesi doğru olmayıp hastalık iyi kontrol altındaysa astımlılar egzersiz, hatta ağır sporları dahi yapabilir.
- 'Astım sadece yüksek doz kortizonla kontrol edilebilir' düşüncesi gerçek olmayıp astım genellikle düşük-orta doz inhaler kortizonla kontrol altına alınabilir.
Tedavi ile kontrol altına alınabilen bir hastalık
- 'Astım ilaçları bağımlılık yapar' düşüncesi yanlış. Astım tedavisinde kullanılan hiçbir ilacın bağımlılık yapıcı etkisi bulunmuyor, yani ilaçlar kesildiğinde yoksunluk belirtileri ortaya çıkmaz. Hastanın şikayeti olmasa bile astım müzmin bir hastalık olduğundan hekim kontrolünde astım ilaçlarının uzun süre kullanılması gerekebilir.
Açıklamada, astımın, tedavi ile kontrol altına alınabilen bir hastalık olduğu bilgisi de verildi.
Hastanın tedaviye uyumunu etkileyebilecek, azaltabilecek yanlış bilgilerin ortadan kaldırılması için hastaların ve toplumun bilgilendirilmesinin, hastalığın kontrolü açısından önem taşıdığı vurgulandı.