Uykunun en derin anında beklenmedik bir düşme hissini yaşamayan yoktur.. Bu durumun bilimsel karşılığı "Hipnogojik Miyoklinik Seğirti" yani “uyku sırası istemsiz seğirme...”
Uykuya dalış sırasında vücudumuzda gerçekleşen en temel tepkiler kasların gevşemesi, nefes hızının ve vücut sıcaklığının düşmesi. Bu ani sıçramaların ve düşme hissinin de kasların gevşemesi sırasında beynin anlık kontrolü yitirmesi sonucunda oluştuğu düşünülüyor.
Yapılan araştırmalara göre bu 'anlık kontrol kaybı', bizim uyanıklık halimizi sağlayan retiküler aktive edici sistem ile uyku halini kontrol eden 'ventrolateral preoptik' çekirdek arasındaki mücadelenin bir sonucu.
Yorgunluk ve stres düşme hissini tetikliyor
Bizi uykumuzun en tatlı anında uyandıran bu hissi tetikleyici sebepler var. Son zamanlarda anksiyete, yorgunluk, stres, uyku eksikliği varsa düşme hissiyle karşılaşmanız daha olası.
Sık sık bu hissi yaşıyorsanız kafeini de azaltmanız gerekiyor; zira yapılan çalışmalar kafeinin bu konuda tetikleyici bir unsur olduğunu destekliyor.
Uykuda düşme hissi bize atalarımızdan yadirgar
Araştırmacıların bir kısmı bu durumu daha da eskilere dayandırıyor. İlkel dönemlerde insanların kendini korumak için ağaç tepelerinde uyuması ve düşüp zarar görmemek için sürekli tetikte olmasının günümüze bir yansıması olarak tanımlıyorlar. Ancak içiniz rahat olsun bu durum bir hastalık belirtisi değil.