Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı Prof. Dr. Serap Turan, obezite oranına bakıldığında çocukların yüzde 20'sinin, fazla kilo ya da obezite sorunu yaşadığını belirterek, "Böyle olunca 5 çocuktan biri ya obez ya da obez olacak ayrıca ilerde obeziteye bağlı gelişecek komplikasyonlar için de risk altında." dedi.
Prof. Dr. Turan, obezitenin, kalp-damar hastalıkları başta olmak üzere yüksek kolesterol, insülin direnci gibi hastalıklara neden olduğunu söyledi.
İnsülin direncinin devam etmesi halinde de diyabetin ortaya çıkabileceğini aktaran Turan, erişkinlerde görülen tip iki diyabetin artık çocuklarda da şişmanlığın artması sonucu görülebildiğini ifade etti.
Turan, tip iki diyabetin görüldüğü çocukların ciddi sağlık sorunlarının yanı sıra yaşam sürelerinin de kısa olacağının tahmin edildiğini dile getirerek, "Obeziteye bağlı olarak onlu yaşlarda diyabet görülen çocuklar muhtemelen kendi anne, babalarından daha kısa yaşayacak. Bu çocuklarda yaklaşık 20'li, 30'lu yaşlarda diyabete bağlı komplikasyonları görmeye başlayacağız." diye konuştu.
"Obeziteden korunmak için yaşam tarzını değiştirin"
Obeziteden korunmak için yüksek kalorili, şekerli gıdalardan ve paketli yiyeceklerden uzak durulması gerektiğine işaret eden Turan, şu bilgileri verdi:
"Geleneksel yiyeceklerimize dönmemiz lazım. Kuru yemiş, süt ürünleri, sebze, meyve ve lifli gıdalar tüketilmesi önemli. Özellikle kurutulmuş gıdalar lif kaynağıdır. Kola yerine ayran içilmeli, yani mümkün olduğunca doğal beslenilmelidir. Ayrıca hareketli bir yaşam sürdürülmesi de obeziteden korunmak için önemli bir faktör. Mümkün olduğunca merdivenleri kullanmalıyız. İş yerimiz çok uzak değilse yürüyerek işimize gitmeye gayret etmeliyiz. Dolayısıyla obeziteden ya da obezite komplikasyonlarından korunmanın en önemli yollarından biri yaşam tarzı değişikliğidir. Obezite oranına baktığımızda çocuklarımızın yüzde 20'sinde, fazla kilo ya da obezite var. Böyle olunca, 5 çocuktan biri ya obez ya da obez olacak ayrıca ilerde obeziteye bağlı gelişecek komplikasyonlar için de risk altında."
"Kırsal kesimlerde yaşayanlarda obezite sıklığı daha az"
Türkiye'nin farklı bölgelerinde obezite sıklığının da farklılık gösterdiğini vurgulayan Turan, ülkede yüksek sosyoekonomik durumda olan popülasyonda çocuklarda obezitenin daha fazla görüldüğünü aktardı.
Prof. Dr. Turan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Batıda ve büyük şehirlerde obezite sıklığımız çok fazla. Sadece büyük şehirlerimize bakarsak neredeyse Amerika'ya eşit oranda obeziz diyebiliriz. Ama doğu ile tüm ülkenin genel sıklığı alınırsa, o zaman daha düşük çıkıyor. Çünkü kırsal kesimlerde yaşayanlarda obezite sıklığı daha az. Bunun sebebi birincisi, yeme alışkanlıkları. Onlar daha sağlıklı besleniyorlar. Gazlı içecek, paketlenmiş atıştırmalık ve hazır yiyeceklerden daha uzak duruyorlar. Koşuyorlar, top oynuyorlar, okullarına yürüyerek gidiyorlar. Şehirlerde çocuklar okullarına servisle gidip geliyor. Okulda kantinden besleniyor, paketli ve hazır yiyecekleri çok fazla tüketiyor. Buna bağlı da fazla kilolu oluyorlar. Aslında düşük sosyoekonomik düzeyle yüksek sosyoekonomik düzeye baktığımız zaman aralarında obezite sıklığı konusunda iki kat fark olduğunu görüyoruz. Genel olarak baktığımız zaman Amerika'dan daha iyi ama Avrupa'dan daha kötü durumdayız."
"Çocuklarınız sizden ne görüyorsa onu yapıyor"
Prof. Dr. Serap Turan, obeziteden korunmak için en önemli unsurun ailelerin çocuklarının şişmanlığını engelleyebilmesi olduğunu dile getirerek, çocukların bilgisayar ve televizyon karşısında uzun saatler geçirdiğini aktardı.
Bu durumun uzun dönemde çocuğun kilo almasına sebep olduğuna dikkati çeken Turan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Böyle bir durumda onu engellemeniz lazım. Baştan itibaren anne, babalar, çocuğun beslenmesi, egzersiz yapması ve televizyon karşısında fazla vakit geçirmemesi konusunda hassasiyet göstermeli. Ebeveynlerin öncelikle kendi kilolarını kontrol etmeleri gerek. Kendi kilolarını kontrol ettikleri zaman çocuklarının kiloları da otomatikman kontrol altına alınacaktır. Çocuklarınız sizden ne görüyorsa onu yapıyor. Bazen şişman bir anne ve baba 'Çocuk şişman' diye bize getiriyor. Benim çocuğa diyet önermem yetmiyor anne, babaların da bu konuda dikkatli olması gerekiyor."