Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dilek Gogas Yavuz, ramazan sonrasında gece yemek yeme alışkanlığının bırakılması gerektiğini söyledi.
Yavuz, dengeli ve yeterli beslenmenin hayatın her döneminde önemli olduğunu, bu konuda ramazan ayı ve bayramda daha özenli olunması gerektiğini belirtti.
Prof. Dr. Yavuz, ramazanın sıcak yaz günlerine denk geldiğini, oruç tutanların da iftar-sahur arasındaki kısa zamanda çoğu kez 2 ana öğün olmak üzere yemek yiyebildiklerini ifade ederek, şunları anlattı:
"Ramazan ayı sonrasında öncelikle gece yemek yeme alışkanlığının bırakılması önemlidir. Genel olarak 3 ana öğün, gerekiyorsa ara öğünler alınarak beslenilmesi, acıkmanın azaltılması ve kalori alımının kontrollü olması adına önerilen beslenme tarzıdır. Günlük beslenmede öğün sayısı kadar, öğünlerdeki besin içeriği ve miktarı da önemlidir. Bayram süresince dengeli ve yeterli beslenmek için temel besin grubunda bulunan et, yumurta, kurubaklagiller, süt ve süt ürünleri, ekmek ve tahıllar, sebze, meyve grubu besinlerden en az 3 ana ve 2 ara öğünde uygun miktarlarda alınması tercih edilebilir. Oruç döneminde kilo alınmışsa kalori kısıtlamasına gidilmelidir. Bayram sırasında sınırsız yemek kilo alımını hızlandırabilir. Özellikle bayramda ağır tatlı tüketimi başta olmak üzere çok fazla besin tüketilebiliyor."
"Bayramda da su tüketimine önem verilmeli"
Prof. Dr. Yavuz, bayrama, sabah yapılacak hafif bir kahvaltıyla başlanmasını, kızartma, salam, sosis, sucuk gibi yiyeceklerden kaçınılması, bunların yerine yumurta tüketilmesini tavsiye etti.
Bu dönemde aşırılığa kaçılmaması ve yiyeceklerin miktarının aniden artırılmaması gerektiğini dile getiren Yavuz, "Ana öğün araları 4-5 saat olacak şekilde düzenlenmeli. Ana öğünlerden 1,5 -2 saat sonra ara öğün yapılmalı. Bir porsiyon meyve ve bir çay bardağı süt, yoğurt, ayranla birlikte yapılan ara öğün, vitamin ve mineral kayıplarını gidermede faydalı olacaktır. Ayrıca meyveyle birlikte tüketilen süt, ayran gibi içecekler meyvelerdeki şekerin daha yavaş emilimine yol açarak kan şekerinin dengelenmesine yardımcı olur." diye konuştu.
Yavuz, kan yağlarında yükseklik ve şişmanlık gibi sorunları olanların yağ oranı düşürülmüş süt ve süt ürünlerini tercih edebileceklerini aktararak, şu önerilerde bulundu:
"Bayramda çok tatlı tüketimi isteniyorsa hamurlu, şerbetli ürünler yerine sütlü ve küçük porsiyonlu tatlılar tercih edilmelidir. Misafirlere de hamurlular yerine, sütlü tatlılar, taze veya kuru meyvelerle şekerli ve gazlı içecekler yerine taze sıkılmış meyve suyu, az şekerli limonata, ayran şekersiz kaynatılmış meyve kompostoları gibi içecekler ikram edilebilir. Öte yandan diyabet hastaları her türlü tatlının yanı sıra, şeker içeren yiyecek ve içecekten kaçınmalıdır. Şeker hastaları tatlı isteklerini meyveyle giderilirse sağlıkları için daha güvenli olacaktır. Böbrek fonksiyonlarında bozukluk olanlar oruç sırasında günlük sıvı kaybından olumsuz etkilenmiş olabilirler. Bu nedenle bayramın da sıcak yaz günlerinde yaşanması nedeniyle su tüketimine özen gösterilmeli. Sıvı tüketimini artırmak için ayran, süt, çay, şekersiz limonata, komposto da içilebilir. Sıcakta terin yanında sıvı ve tuz kaybı da olur. Eğer hekim tarafından önerilmediyse tuz kısıtlaması yapılmamalıdır."
"Bayramda sebze ve meyve tüketimine ağırlık verin"
Prof. Dr. Dilek Gogas Yavuz, bayramda vücudun düzene alışabilmesi için özel olarak tüketilmesi gereken besinlerin bulunmadığını ancak bazı gıdaların daha fazla tercih edilmesinin faydalı olacağını belirtti.
Oruç döneminde mineral ve vitamin alımının yetersiz kalabileceğini dikkati çeken Yavuz, bu nedenle bayram döneminde sebze ve meyve tüketimine ağırlık verilmesini tavsiye etti.
Yavuz, domates, salatalık, biber gibi çiğ sebzelerin yanı sıra, günlük 3-4 porsiyon da meyve tüketilmesi gerektiğini ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ekmek tam buğday veya kepekli olarak tüketilirse daha tok tutar ve bağırsak hareketlerinin düzenlenmesine yardımcı olur. Bayramda fazla miktarda ve dengesiz yemek sindirim sistemi problemlerine yol açabilir. Bunu engellemek için posası bol besinler sebze, meyve, tahıllı, kepekli ekmek önerilen miktarlarda tüketilmelidir. Çayı şekersiz içmek önemlidir. Yalnızca çayınızdaki şekeri azaltmak bile önemli oranla kilo kaybı yapabilir. Diyabet hastalarının şeker kullanması önerilmez. Kalp yetmezliği ve hipertansiyon hastaları da hamur işi ve tatlı ikramlarına itibar etmemeli, hekimlerinin önerdiği beslenme tavsiyelerine sadık kalmaya devam etmelidirler."
12.3ºC
Ankara
