Bir melodi duyduğunuzda, notalar zihninizde şekiller oluşturuyor mu? Eğer öyleyse sinestezik olabilirsiniz. Peki yüz körlüğü hastalığını hiç duydunuz mu? Ailenizden birini bile yolda gördüğünüzde tanıyamıyorsanız ve bu durum hiç de nadir olmuyorsa, belki de siz de yüz körüsünüzdür. Beynin sınırlarını zorlayan durumları ve rahatsızlıkları Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Saime Füsun Domaç'la konuştuk.
Sinestezi: Hastalık mı yoksa hediye mi?
Bir müziği duyduğunuzda, notalar zihninizde şekiller oluşturuyor mu? Ya da bir kelime ya da isim duyarsınız ve anında bir renk görürsünüz. Herkeste olmayan bu sıradışı durumun adı sinestezi. Sinestezi aslında bir hastalık değil. Beş duyunun da birbirleriyle etkileşim haline girmesiyle oluşan bir durum. Solaklarda veya her iki elini kullanabilenlerde ve kadınlarda daha sık görülüyor. Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Saime Füsun Domaç sinesteziyi şöyle anlatıyor:
Normalde kulağa gelen ses beyindeki işitme merkezine, görülen bir görüntü ise görme merkezince tanınır. Sinestezide ise bir duyu organından gelen sinyaller beyindeki farklı bir duyunun algılanmasından sorumlu beyin bölgelerine giderek farklı bir duyu olarak algılanabiliyor. Bir duyu diğer duyuyu tetikleyerek birden fazla duyu aynı anda algılanıyor. Sinestezikler örneğin farklı sayıları farklı renkler olarak görülebilir. 5 sayısını mavi, 9 sayısını yeşil görürler veya “A” harfi gibi ünlü harfleri sarı, “B” harfi gibi ünsüz harfleri gördüklerinde kırmızı renk belirebilir. Ya da güzel bir parfüm kokusu sarı renk olarak algılanabilir. Örneğin arkadaşını görünce kuş, kardeşini görünce soğuk çay olarak düşünebilir.
Bazı kişiler bunun çocukluk yaşlarında farkına varırken bazı kişiler ileri yaşlarda fark edebilir. Zira ortalama her 20 bin kişide bir görülen sinestezik bireyler, hayatı herkesin aynı deneyimlemediğinin farkında değiller.
Sinestezide hissedilen olumsuz bir duygu farklı bir ses olarak da duyulabilir
Örneğin bir şey için endişe ettiğinde siren sesi duyabilir ya da bir şeye sinirlendiğinde zihninde çığlık duyması gibi... Telefon sesi duyduğumuzda elimizde uyuşma olabilir veya kapı zilinin çalması gıdıklanma hissine neden olabilir. İşitsel-görsel olan sinestezi “ne söylediğini görüyorum” tabirinin deneyimlenmesidir.
Sanatsal faaliyetler ve matematik sinestezikler için daha kolay
Günlük hayatta duyulan sıradan sesler örneğin telefon sesi ile kişi belirli bir renk görebilir. Duyulan farklı bir nota farklı bir rengi ortaya çıkarabilir. Bu durum sanatsal faaliyetlerde, matematik işlemlerinde avantaja dönüşebiliyor. Her bir nota farklı bir renkte görüldüğü için, örneğin piyanoyu daha rahat ve kolay çalabilirler. Sayıları çarparken renkleri kullanarak işlemleri kolay yapabilirler. Sayılar sadece renkler olarak algılanmaz. Boyutsal olarak da farklılıklar olabilir. Örneğin sayılar yan yana yazıldığında bazı sayılar önde bazı sayılar arkada olacak şekilde 3 boyutlu görülebilir. Bu kişilerin kodlama yaparak öğrenmesi daha kolay olup belleklerinin güçlü olduğu düşünülüyor.
Tarih boyunca sinestezik ünlüler
Sinestezi tarih boyunca da farklı şekillerde kullanılmış. Örneğin Pisagor ardışık oktavlar ile yayların uzunluğunu ilişkilendirmiş böylece müzikteki armoninin matematiksel ifadesini keşfetmiş. Antik Yunan‘da yedi gezegenden olan çağrışımla yedi bölümden oluşan renk skalası yapılmış, her renk 7 farklı ses ile eşleştirilmiş. Ressamlar, yazarlar, müzisyenler , bilim insanları çeşitli sinestezilerden yararlanarak farklı bağlantıları ayırt edebilmekte ve bu bağlantılar sayesinde farklı şeyler üretebilmektedir.
Ünlü sinestezi hastaları arasında ressamlardan yazarlara, fizikçilere birçok ünlü isim bulunuyor. Yazar Vladimir Nabokov, besteci Duke Ellington, fizikçi Richard Feynman, şair Charles Baudelaire onlardan sadece bazıları.
Kendi yüzünü hatırlamayanların hastalığı: Yüz körlüğü
Aynaya bakıyorsunuz ama size bakan yüzün kim olduğunu hatırlayamıyorsunuz ya da yolda size doğru el sallayarak gelen bir kişi var, ama kim olduğuna dair hiçbir fikriniz yok. Prosopagnozi yani yüz körlüğü İnsanın kendi yüzü dahil olmak üzere çevresindeki insanların yüzlerini ayırt etmekte zorlandığı bilişsel bir bozukluk. Dünyada her 50 kişiden birinde görülülen yüz körlüğü, insanın kendi yüzü dahil olmak üzere çevresindeki insanların yüzlerini ayırt etmekte zorlandığı yüz algısıyla ilgili bir bilişsel bozukluk, herhangi bir edinilmiş beyin hasarına bağlı olmayan bir yüz tanıma problemidir.
Yüz körleri tanıdıkları, bildikleri yüzleri tanıyamazlar. Aile üyelerini ayırt etmekte ya da tanımakta da zorluk çekebilirler hatta bazıları grup fotoğraflarında kendilerini dahi tanıyamayabilir. Bu kişilerde yüzleri tanıma yeteneğini asla yeterince gelişmez. Erken çocuklukta ortaya çıkan yüz körlüğü hayat boyu sürer.
Gözleri kapalıyken nesneleri algılayamayanların hastalığı: Agnozi
Kişinin duysal bir bozukluk olmadan, o duyu aracılığıyla öğrendiği bir şeyi tanıyamaması durumu. Örneğin elinde hiçbir duyu kusuru olmayan bir kişi gözleri kapalıyken avucuna konan bir anahtarı yoklayarak tanıyamaması, bunun bir anahtar olduğunu söyleyememesi bir agnozidir.
Kişi alarm sesi, kapı zili sesi, korna gibi alıştığı sesleri tanımıyorsa işitme agnozisinden söz edilir.
Vücudunu tanıyamama: Ototopagnozi
Hastanın vücudunun bir yarısını veya bir parçasını tanıyamaması, kendisinin olduğunu algılayamamasıdır. Hatta hasta kolunun veya bacağının başkasına ait olduğunu ileri sürebilir.
Hastalığın farkında olamama durumu: Anozognozi
Hastanın mevcut rahatsızlığının farkında olmaması durumudur. Sahip olduğu hastalığı kabullenmeme, hastalığı tanıyamama, kendi hastalığının ya da uğradığı işlevsel yetenek kaybının farkında olamamasıdır. Hasta nörolojik bulgusunun farkında değildir. Örneğin, hasta felç olduğunu kol ve bacağında güçsüzlük olduğunu kabul etmez. Felçli uzuvlarını da işlev, sağlam olan uzuvları gibi kullanabildiğini sanmaktadır Anozognozinin ileri derecede olduğu olgularda kol ve bacağındaki felç somut olarak ortaya konsa bile inkar etmeye devam eder.
Bir bedende iki beyin: Ayrık beyin hastalığı
Bölünmüş beyin ya da bilinen adıyla kallosal sendromunda beynin yarı küreleri arasındaki bağlantının bozulması veya bu bağlantının etkilenmesi sonucunda meydana gelen bulgular görülür. Bir bedende iki beyin bulunması olarak adlandırılabilir. Her bir yarı kürenin kendi ayrı algısı, kavramları ve harekete geçmek için dürtüleri bulunabilir.
Bir ayrık beyin hastası giyinirken bazen beyninin giyinmek isteyen tarafı bluzunu bir eliyle kolundan giyerken giyinmek istemeyen tarafı ise diğer eliyle bluzu çıkarmaya çalışabilir. Bir çelişki ortaya çıkarsa, bir yarı küre genellikle diğerine baskın gelir ve bu tür çelişkiler nadiren yaşanır. Ayrık beyin hastaları aynı siyam ikizleri gibi aslında iki ayrı beyinli hastalar olarak
düşünülebilir.