CNN'in haberine göre, Tufts Üniversitesi ve Harvard Üniversitesinden bilim insanları, yaptıkları araştırmada, farklı yaş ve cinsiyetteki yetişkin bağışçılardan elde ettikleri soluk borusu hücrelerini kullandı.
Araştırmacılar bu hücrelerle, yaraları ve hasarlı dokuları iyileştirmeye yardımcı olabileceği düşünülen canlı minik robotlar üretti.
Bilim insanlarının bu çalışması, daha önce üretmeyi başardıkları "xenobot" adlı ilk canlı robotlara dayanıyor.
Araştırmacılar, nihai hedeflerinin, anthrobotların tıbbi uygulamalarda kullanılıp kullanılmayacağına ilişkin soruyu cevaplandırmak olduğunu belirtti.
Bu bağlamda araştırmacılar, minik robotların, laboratuvar ortamında yetiştirilmiş, "sıyrık barındıran" insan nöronlarındaki "hasarı taklit etmesi" için hareket edip etmediğini de inceledi.
Araştırmacılar, iyileşme mekanizmasını henüz anlamlandıramamış olsa da "anthrobotların" nöronların hasarlı bölgesinde büyüme kaydettiğini dile getirdi.
"Anthrobot"ta Türk kadın bilim insanının imzası var
Tufts Üniversitesi doktora öğrencisi ve araştırmanın yazarlarından Gizem Gümüşkaya, soluk borusu hücrelerinin, hareketi sağlayabilecek özelliği nedeniyle ve ulaşılması nispeten kolay olduğu için araştırmada tercih edildiğini söyledi.
Soluk borusu hücrelerinin büyüme koşullarının kimyasal bileşimi üzerinde deneyler yapan Gümüşkaya, hücre kümelenmelerini kaplayan tüylerin dışarıya doğru bakmasını sağlayacak yöntemi buldu.
Gümüşkaya, "Birinci günde, ikinci günde, dördüncü veya beşinci günde hiçbir şey olmadı, ancak biyolojinin genellikle yaptığı gibi, yedinci gün civarında hızlı bir geçiş oldu." ifadesini kullandı.
Hücre kümelenmesindeki hareketliliği "yeni açan bir çiçeğe" benzeten Gümüşkaya, "Yedinci günde kirpikler ters dönmüş ve dışarıdaydı." değerlendirmesini yaptı.
Gümüşkaya, "Bizim yöntemimizde her anthrobot tek bir hücreden büyüyor." ifadesine yer verdi.
Araştırmada, ileri geri dalgalanan "cilia" adı verilen saç benzeri çıkıntılarla kaplı soluk borusu hücrelerinin, bu özelliği sayesinde akciğerlerdeki hava geçişlerine giden küçük parçacıkları dışarı itebildiğine dikkat çekildi.
"Anthrobotlar" 60 güne kadar yaşayabildi
Araştırmanın yazarlarından Profesör Michael Levin ise "anthrobotları" benzersiz kılan şeyin hücrelerin kendi kendine bir araya gelmeleri olduğunu ifade etti.
Levin, pek çok bilim insanının biyolojik robotlar ürettiğini ancak bunların inşa edilen kalıplar üzerine yaşaması için elle hücreler "ekilerek" yapıldığını söyledi.
Bu arada "Anthrobotlar" laboratuvar ortamında 60 güne kadar yaşamayı başarabildi.
Araştırmanın sonuçları "Advanced Science" dergisinde yayımlandı.