Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap, koronavirüs salgınındaki dalganın ülke ülke, hatta il il değiştiğini belirtti.
Prof. Dr. Azap, "Örneğin Ankara’da nisan, haziran, ağustos ve kasım aylarında olmak üzere 4 dalga yaşadık, 5'incisini bekliyoruz. Ankara’da beklediğimiz 5’nci dalga muhtemelen şubat ayı ortasında başlayacak, mart ortasına kadar sürecek" dedi.
“COVID-19’un grip gibi bir hastalık olmasını bekliyoruz”
Dünya genelinde bugüne kadar koronavirüs kaynaklı 100 milyon vaka, 2 milyon ölüm olduğunu anımsatan Azap, "Hem vaka hem ölüm sayısında ABD başı çekiyor. Türkiye 9’uncu sırada. Dünya nüfusunun 1 milyarı enfekte oldu. Ölüm sayısı da 2 milyon diyoruz ama tanı koyamadıklarınızla 5 milyona yakın kaybımız oldu. Salgın bitecek ama virüs kaybolmayacak. COVID-19’un mevsimsel bir enfeksiyon olarak kışın artan yazın azalan, grip gibi bir hastalık olmasını bekliyoruz. En iyimser tahminle bağışıklık 2 yıl sürerse, bu 2 yılda bir yine özellikle kış aylarında artan sonra azalan bir hastalık yapacak" diye konuştu.
“Koronavirüse etkili ilaç 2022’in başında geliştirilmiş olacak”
Prof. Dr. Azap, ilaçların hastalıkları tedavi ettiği gibi yayılımı da engellediğinin altını çizerek, "Koronavirüs için şu an kullanılan ilaçların hiçbiri doğrudan virüsü ortadan kaldıran ilaçlar değil. Virüse doğrudan etkili ilaç, önümüzdeki yılın ocak, şubat aylarında geliştirilmiş olacak. Yani önümüzdeki sene bu zamanlar normale dönmüş olacağız. Maskeleri çıkarıp mesafeyi umursamayacağız; fakat çok uzun yılar boyu bu virüsle yaşamaya devam edeceğiz. Tıpkı grip gibi" ifadesini kullandı.
“Antikor testleri yasaklanmalı, faydası yok”
Konuşmasında sık sık aşıların önemine dikkat çeken, aşıların hızlı geliştirilmiş olmasının özensiz yapıldığı anlamına gelmediğinin altını çizen Prof. Dr. Azap, "Şu an uygulanan bütün aşıların ağır ve öldürücü enfeksiyon gelişimi önleme kapasitesi birbirine benzer. Son 6 ay içinde hastalığı geçirenlerin aşılanmasına veya antikora baktırmasına gerek yok. Antikorlara güvenemiyoruz. Antikor testleri yasaklanmalı; çünkü bilimsel faydası yok. Kandaki antikorun solunum yollarındaki virüse ne kadar etkili olacağını kestirmeniz mümkün değil. Önemli olan bağışıklık” dedi.