Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yücel Anadolu, "Uluslararası İşitme Engelliler Haftası" nedeniyle işitme kaybının, çocuk doğduktan hemen sonra saptanmadığı durumda topluma işitme engelli bir birey ekleneceğini söyledi.
Tüm dünyada ortalama 360 milyon işitme engelli bulunduğuna dikkati çeken Anadolu, Türkiye'de de işitme engelli sayısının azımsanamayacak kadar çok olduğunu söyledi.
İşitme kayıplarının doğuştan olabildiği gibi sonradan da çocuğun gelişimi sırasında veya daha sonraki ergenlik ve erişkinlik dönemlerinde de ortaya çıkabildiğini ifade eden Anadolu, akraba evliliklerinin de çocuklarda doğuştan oluşan işitme sorununa sebep olabildiğini belirtti.
"Enfeksiyonlar önemsenmeli"
Anadolu, çocukluk çağında geçirilen enfeksiyonların önemsenmesi gerektiğinin altını çizerek, "Çocukluk çağında geçirilen kızamık, kabakulak, menenjit, kızamıkçık, suçiçeği gibi enfeksiyonlar ile yüksek ateşle seyreden havale yaratacak kadar ciddi hastalıklar iç kulak hasarı ve işitme kaybına yol açabiliyor. Çocuklarda kullanılan iç kulaktaki duyu hücrelerine ve sinir hücrelerine zarar veren bazı toksik ilaçlar da kalıcı iç kulak hasarı ve işitme kaybına neden oluyor." ifadelerini kullandı.
Bebeklik veya çocukluk döneminde ya da hamilelik döneminde kullanılacak ilaçların mutlaka doktor kontrolünde kullanması gerektiğini dile getiren Anadolu, işitme engelli çocuklarda esas olarak konuşma bozukluklarının ortaya çıktığını, çocuğun konuşamadığını ve konuşması geciken çocukların aileleri için bunların belirti olabileceğini söyledi.
Anadolu, ailelerin vakit kaybetmeden bir kulak burun boğaz uzmanına başvurmasını ve çocuğun işitme sorunu olup olmadığının değerlendirilmesinin sağlanmasını istedi. AA