Dünyaya gelen her bebek iyi bir bakımı hak ediyor. Bebeklere hayata gözlerini açmalarıyla beraber sağlıklı bir şekilde yaşamlarını sürdürmeleri için bazı aşılar yapılıyor. Çocukluk çağında yapılan bu aşılar, onları olası hastalıklara karşı koruyor.
Türkiye’de çocuklar Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği takvim doğrultusunda 13 hastalığa karşı rutin olarak aşılanıyor. Bu hastalıklar şöyle sıralanıyor: Verem, difteri (kuşpalazı), boğmaca, tetanos, çocuk felci, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, hepatit-B, hepatit-A, zatürre, suçiçeği ve çocukluk çağı menenjiti.
Peki bu aşıların çocukların sağlığı üzerinde nasıl bir etkisi var? Aşılanmayan çocukları nasıl bir tehlike bekliyor? Çocukluk çağı aşılarının yan etkileri var mı?
Yalova Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekanı olan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Vefik Arıca’yla çocukluk çağı aşılarına ilişkin merak edilenleri konuştuk.
Aşılama tüm toplumu etkiliyor
Türkiye’de yıllardan beri bağışıklama konusunda çalışmalar yapıldığını söyleyen Prof. Dr. Arıca, “Sağlık Bakanlığı tarafından çocuklara uygulanan rutin bağışıklama programı var” diyor.
Çocukluk çağında yapılan aşılar toplumun geneli için büyük önem taşıyor. Bu noktada Prof. Dr. Arıca şunları anlatıyor:
Dünyada yaklaşık 20 milyon çocuk ya eksik aşılanıyor ya da hiç aşılanmıyor. Türkiye’de de bu sayının 50 bini geçtiği tahmin ediliyor. Tabii bunda savaş, göç ve aşı karşıtlığı en önemli etkenler…
Çocukluk çağı aşıları yalnızca çocukları değil, tüm toplumu da koruyor aslında. Prof. Dr. Arıca'nın yaptığı vurgu son derece önemli. “Aşı hem kendimizi hem de toplumu koruyor" diyen Prof. Dr. Arıca şöyle devam ediyor:
Çünkü aşı enfeksiyon ya da hastalık vücudumuza geldiği zaman nasıl savaşacağını öğreten savaşçı askerlerin üretimi için yapılıyor. Sadece aşı yapıldığı için milyonlarca çocuğun ölümü azalmış oluyor. Örneğin kızamık tam dünyada yok olacakken son yıllarda aşı yaptırmayanlar nedeniyle 2020 yılından sonra tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de görülmeye başlandı. Aşı olmadığımız zaman sadece kendimiz değil, tüm toplum; hatta tüm dünya etkilenebiliyor.
Aşıların yan etkisi var mı?
Çocukluk çağı aşılarıyla ilgili öteden beri merak edilen konulardan biri şüphesiz yan etkileri… Prof. Dr. Arıca, aşıların yan etkilerinin akut ve kronik olarak ikiye ayrıldığını söylüyor.
“Aşıların kronik dediğimiz uzun yıllar sonra çıkacak olan etkileri aslında yok denecek kadar azdır. Genelde bizim gördüğümüz akut etkiler ise aşı vurulan yerde şişlik, kızarıklık ödem şeklinde 24-48 saat içinde, bazen kendiliğinden bazen de hekim kontrolünde geçebiliyor.”
Hangi aşı ne zaman yapılıyor?
Çocukluk aşılarından ilki doğumdan hemen sonra yapılan Hepatit B aşısı. Aşının ikinci dozu bebek 1 aylıkken, 3'ncü dozu 6'ncı ayda uygulanıyor.
Çocukları verem hastalığına karşı koruyan aşı ise tek doz olarak bebek 2 aylıkken yapılıyor.
Zatürre, menenjit ve bakteriyemi gibi pek çok hastalığa yol açabilen virüslerden korunabilmek için yapılan konjüge pnömokok aşısının (KPA) ilk dozu 2'nci ayda, ikinci dozu 4'üncü ayda vuruluyor. Aşının pekiştirme dozu için ise 12’nci ay bekleniyor.
"Beşli karma aşı" olarak bilinen DaBT-İPA-Hib (Difteri, boğmaca, tetanos, çocuk felci ve Hib menenjiti) 1'inci, 4'üncü ve 6'ncı aylarda yapılıyor. 18’inci ayın sonunda ise pekiştirme dozu uygulanıyor.
"Dörtlü karma aşı" olarak bilinen DaBT-İPA (Difteri, boğmaca, tetanos, çocuk felci) 4 yaşında pekiştirme dozu olarak yapılıyor.
Çocuk felci aşısı 6'ncı ve 18’inci aylarda iki doz olarak enjekte ediliyor. Suçiçeği aşısı 12’nci ayda, KKK (kızamık-kızamıkçık-kabakulak) aşısı da 12 ile 48’inci aylarda vuruluyor.
Tetanos ve difteri aşısı 13 yaşta pekiştirme dozu olarak yeniden uygulanıyor. Hep-A (Hepatit A) ise 18’inci ve 24’üncü aylarda iki doz şeklinde takvimdeki yerini alıyor.