Türkiye Obezite Araştırma Derneği ile Türk Diyabet ve Obezite Vakfı iş birliğinde gerçekleştirilen 11 Aralık'ta sona erecek olan 7. Ulusal Obezite Kongresi başladı.
Prof. Dr. Elmacıoğlu, kongreye ilişkin yaptığı açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü'nün, sağlığı "bedensel ve ruhsal olarak tam iyi olma hali" şeklinde tanımladığını ifade etti.
Kongre katılımcıları olarak toplumu bilimsel veriler ışığında bilgilendirerek, sağlık ve iyilik halinin gelişimine katkı sağlamayı temel sorumluluk olarak gördüklerine işaret eden Elmacıoğlu, şöyle devam etti:
''Artık dünya sağlıksız besleniyor''
"Tüm dünyada ve ülkemizde beslenme, sağlıksız yönde değişmektedir ve yüksek enerji yoğunluklu beslenme modeli günlük yaşantımıza girmiştir. Son yıllarda küresel bir sorun haline gelen obezite, beraberinde getirdiği tip 2 diyabet, dislipidemi, hipertansiyon gibi önemli sağlık problemleriyle artık hastalık olarak tanımlanmaktadır. Obezitenin kökeninde beslenmeye, çevresel faktörlerle yaşam biçimine ve genetik yatkınlığa dikkat çekilmektedir. Tip 2 diyabetlilerin yüzde 80-85'i obezdir ve diyabet, Birleşmiş Milletlerin acil tedbir kararları aldığı, dünyadaki tüm toplumlarda ve ülkemizde en yaygın hastalıklardan birisidir. Yine dolaşım sistemi bozukluklarına yol açan risk faktörlerinin dislipidemi ve obezite olduğu bilinmektedir."
"Dünyada 2,3 milyar insan obezite ile yaşıyor"
Prof. Dr. Elmacıoğlu, Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre, günümüzde 2,3 milyar insanın obezite sorunuyla yaşadığının görüldüğünü aktararak, "Çocukluk çağındaki obezitenin, erişkinlikteki obezlerin yüzde 30'unu temsil ettiğinden hareketle, ailelerin eğitiminde ve okullarda, obezitenin süreklilik arz eden bir sağlık sorunu olduğu bilinmeli ve önemle ele alınmalıdır." dedi.
Obezitenin kalp damar hastalıkları, hipertansiyon, bazı kanser türleri ve kas iskelet sistemi hastalıklarının oluşumuna zemin hazırladığına dikkati çeken Elmacıoğlu, sorunun önlenmesi ve tedavisinde, hekim, diyetisyen, klinik psikolog, fizyoterapist gibi sağlık meslek mensuplarıyla, spor bilimcilerin katılımı ve multidisipliner bir çalışma anlayışıyla sonuç alınabileceğini vurguladı.
Elmacıoğlu, bu bilgiler doğrultusunda kongrede, "Toplumun obezite, yeterli ve dengeli beslenme, fiziksel aktivite konularında bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi", "Okullarda obeziteyle mücadele, yeterli ve dengeli beslenme, fiziksel aktivite alışkanlığının kazandırılması", "Obezitenin önlenmesinde üretilecek ürünler açısından gıda sanayi ile iş birliğinin sağlanması" gibi konuların ele alınacağını belirtti.
Günümüzde bariatrik cerrahinin, morbid obez hastalar başta olmak üzere, obezite sorunu yaşayan tüm hasta gruplarında ağırlık kontrolünün sağlanması ve sürdürülmesinde en etkili yöntemlerden biri haline geldiğine işaret eden Elmacıoğlu, kongrenin kurs programları kapsamında, bariatrik cerrahi boyunca izlem, diyetle ilişkili uzun ve kısa süreli komplikasyonlar, besin desteği, diyet ve beslenme programının belirlenmesi, değerlendirilmesi, ekibin önemi gibi konuların da yeni gelişmeler ışığında masaya yatırılacağını kaydetti.